English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ G ] / Gidebilirsin

Gidebilirsin traduction Portugais

4,309 traduction parallèle
- İstersen gidebilirsin.
Podes, se quiseres. Tenho saudades de ti.
Gidebilirsin.
Entra.
Tamam McCall, tuvalete gidebilirsin.
Sim, McCall, podes ir à casa-de-banho.
O halde gidebilirsin.
Então podes sair.
Hayır, söylemedin çünkü oraya gidebilirsin ve bunu söylemeye korkuyorsun.
Não, não a querias ter, porque talvez queiras ir para lá e tens demasiado medo de o dizer.
Sana biraz para vermek istiyorum, böylece Estonya'daki evine gidebilirsin.
Quero dar-vos algum dinheiro, para que possam voltar para a Estónia.
Şimdi gidebilirsin.
Já podes retirar-te.
Hayır, istediğin zaman gidebilirsin.
- Não, menina, pode ir quando quiser.
Gidebilirsin.
Podes ir.
Ya da direk cehenneme gidebilirsin.
Ou podes simplesmente voltar para o inferno.
Eğer bunu yaparsan, adını temize çıkarırım böylece masumlara yardım etmek için geri gidebilirsin.
Se você o fizer, limparei o seu nome para que volte a ajudar os inocentes.
Gidebilirsin.
Mas podes ir.
Kaçabilirsin. Benim ülkeme gidebilirsin. Kötü Kraliçe'nin seni takip edemeyeceği bir yere...
Podes fugir, podes viajar para a minha terra, uma terra em que a Rainha Má não te pode seguir.
Manşetlik bir davanın şüphelisi olarak buradan gidebilirsin.
Podes sair daqui como suspeito de um crime capital.
- Sen karar ver ve gidebilirsin.
- Você decide e pode ir.
Artık gidebilirsin.
Já podes ir.
Onun yanına gidebilirsin.
Pode ir ficar com ela.
Olur, gidebilirsin.
Sim, devias.
- Gidebilirsin.
- Podes ir.
Eve gidebilirsin.
E ainda, pode ir para casa.
Belki de gidebilirsin.
Talvez possa.
Kara maske takacaksan bu numaranın ardından gidebilirsin.
Se quer dizer piadas, pode atuar a seguir a este número.
Ne zaman istersen gelip gidebilirsin.
Entras e sais sempre que quiseres.
Tamam, gidebilirsin.
Está bem, podes ir.
Evet, gidebilirsin.
- Pois, podias...
Sadece "gönder" tuşuna basman yeterli. Ardından sonraki otobüsle gidebilirsin.
Só tens de carregar em "Enviar" e apanhar o próximo autocarro.
Şimdi gidebilirsin.
Podes ir embora.
- Sen gidebilirsin Doktor.
É livre de sair Dr.
- Artık gidebilirsin.
Pode ir andando.
Üst sokakta bir dükkan var, yürüyerek gidebilirsin
- Há uma loja na rua. Podes ir a andar.
Bizim misafirimizsin, Clemence. Dilediğin zaman gelip gidebilirsin.
Escolho a rapariga mais tranquila da loja.
Teşekkürler. Gidebilirsin.
Podes ir.
Evet. Gidebilirsin.
Sim, podes ir.
Tek başına gidebilirsin yada bize yardım edebilirsin.
Pode ficar sozinha ou pode nos ajudar.
Gidebilirsin.
Está dispensado.
- Artık kesin gidebilirsin. - Evet.
Agora mesmo.
- Hayır, gidebilirsin.
- Não, podes ir.
Şu anda istediğin neredeyse her şeyin üzerinden gidebilirsin, değil mi?
Podes falar sobre quase tudo agora.
- Polisle konuştum, gidebilirsin.
- Eu falei com a Polícia. Podes ir.
Artık gidebilirsin.
Bem... agora podes.
Evet JT istersen eve gidebilirsin.
Pois, JT, podes ir para casa se quiseres.
Artık konuşup durmak yerine balayına gidebilirsin.
Agora vai lá na lua de mel em vez de só falares dela.
Gidebilirsin.
Podes ir. Eu trato disto.
Gidebilirsin.
Vai.
Narsistlerle ben konuşurum. Sen de Alfredo ile toplantıya gidebilirsin.
Eu vou falar com os narcisistas, vá ter com o Alfredo para ir a reunião.
Gidebilirsin.
Pode deixar-nos.
"İstediğin her yere gidebilirsin ama uçuruma yaklaşma yoksa düşersin."
"Podes ir aonde quiseres, mas nunca chegues perto do penhasco, pois podes cair."
Teşekkürler evlat. Gidebilirsin.
Obrigado rapaz, podes ir.
Sen de gidebilirsin.
Você também.
- Artık eve gidebilirsin.
Agora podes ir para casa.
- Sen de gidebilirsin.
- Podes ir também.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]