English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ G ] / Gizemli

Gizemli traduction Portugais

4,486 traduction parallèle
Seni gizemli cinayet partime davet ettim ya.
Eu convidei-te para o meu jantar de mistérios de homicídio.
Biraz gizemli oldu bu.
Isso parece... misterioso.
Bu gizemli saklamayı kim yapıyor?
E quem está a participar deste encobrimento?
Son 8 ay gizemli davrandım seni habersiz bıraktım. Beni koruyorsun.
Estes últimos 8 meses tenho sido reservada, ao deixar-te no escuro.
İşte gizemli sürücümüz.
Aqui está o nosso motorista misterioso.
"Benim Gizemli Yabancım."
'O Meu Estranho Misterioso.'
Ortada gizemli bir durum yok, Bay Dudley. Adama rüşvet verdim.
A febre tirou-lhe a memória.
Belki de tüm sırlarımızı açığa vurup bu karamsar, gizemli adam ile öpüşmemen için gelmeliyim.
Talvez eu deva ir para me assegurar que não revelas os nossos segredos todos e não curtes com o rapaz misterioso mal-humorado.
Öpüşmek istediğim tek karamsar, gizemli adam sensin.
O único rapaz misterioso mal-humorado com quem quero curtir és tu.
Belki de gizemli bir şekilde seksi biyoloji asistanından gelen bir çağrının yardımı dokunur.
Talvez a chamada de um professor de biologia misteriosamente sensual possa ajudar.
- Yerleştirilmiş ceset gizemli ortaçağ sembolleri ve katilimsi bir keşiş.
Um corpo posicionado, símbolos medievais misteriosos e, agora, um monge assassino.
Bardan Angela'yla çıkan gizemli adama benziyor.
Parece o homem com quem saiu do bar.
Tanımladığın şey bir vaka değil vahşi kaz kovalamacası ama en azından kovalamaca sonrası lezzetli bir kaz yiyebiliyorsun. Ama bu durumda arkadaşın gizemli aşkının aslında beyaz atlı prensi olmadığını öğreniyor.
O que está a descrever não é um caso é uma caça ao ganso selvagem, só que no caso do ganso pode-se fazer uma sopa deliciosa, e neste caso vai ser a sua amiga descobrir que o seu amado suado não é o homem dos seus sonhos.
Eğer şanslıysam, Jen ve gizemli adamı da oradadır.
Se eu tiver sorte, Jen e ele vão estar nessa gravação.
- Vincent şu gizemli bağlantın hâlâ hayatta olduğunu biliyor mu?
Vincent esta pessoa misteriosa sabe que ainda estás vivo?
Gizemli mi?
"Cabalístico"?
Anunnakiler en gizemli ve güçlü varlıklardandır. Sümerler onları insansı olarak tanımlarlar, onlar fiziksel olmayan ruh varlıklardı.
De acordo com os textos sumérios, os deuses celestiais, os Anunnaki, eram as divindades supremas, superiores.
Ve eğer öyleyse, belki gökyüzünden gelen ve sadece Mezopotomya'ya ait olmayan varlıkların benzer hikayeleri, çok gelişmiş bir ırkın Dünya'ya geldiğine dair kanıt sağlar mı? Belkide cevaplar antik bir Sümer kraliçesinin gizemli kalıntılarında bulunabilir.
Se sim, podem semelhantes contos de seres de outros mundos a descer do céu, não só na Mesopotâmia, mas por todo o mundo, fornecer indícios adicionais de uma raça celestial avançada veio à Terra, num passado distante?
Esrarengizlik en basit gerçeğin bile olağanüstü ve gizemli görünmesine neden olur.
O sigilo faz com que a verdade mais simples pareça maravilhosa, misteriosa.
- gizemli görünüyor. - Öyle.
Isso soa-me a mistério.
Sonuç olarak, şu gizemli kadının kim olduğunu bulmalıyız.
quem é a mulher misteriosa. Há um aplicativo de GPS no telemóvel do Malcolm.
- Gizemli bir şekilde çalışır.
Ele escreve direito por linhas tortas.
Ee Luke, kim bu gizemli kadın?
Então... Luke, quem é essa mulher misteriosa?
Şimdiye kadar, gizemli kadınımızın izini sürmek için kullandığımız yüz tanımada bir şey çıkmadı. Hâlâ üzerinde çalışıyorum.
Até agora, não tivemos sorte no reconhecimento facial para procurar a mulher misteriosa.
Bu bizim bankadaki gizemli kadınımız.
É a nossa mulher misteriosa do banco.
Finn, olay yerindeki kar örneklerinden birinde gizemli bir doku bulduğunu söyledi.
A Finn disse que encontraste um tecido misterioso numa das amostras de neve que recolhi na cena.
Artık gizemli değil.
Já não é misterioso.
Bu gizemli hırsız oyununu beğendin mi, Lois? Sana söyledim.
Gostaste daquela brincadeira com o intruso misterioso, Lois?
Gizemli romancı. En iyi satan üç romanı var ama benim altı.
Tem 3 best-sellers contra os meus 6.
Bugün Book Beat'de benzer alanda yazan iki yazarımız konuk Bed of Death'i daha yeni çıkarmış olan gizemli yazar Tess Brown ve Bones of the Lost'u önümüzdeki ay çıkaracak olan Dr. Temperance Brennan. Burada olmak harika, Bill.
Hoje, na Batalha Literária, duas escritoras com trabalhos em territórios semelhantes, as escritoras de mistério Tess Brown, que acabou de lançar Cama da Morte, e a Dra. Temperance Brennan, cujo Ossos dos Perdidos será lançado no mês que vem.
Hepsinde aynı gizemli hastalık var, hepsi de Washington'dan 30 mil ötede.
Todas com a doença misteriosa, a 48 km de Washington.
Çoğalma oranının, gizemli zatürree ile aynı değerde arttığını... -... biliyor muydun?
Sabia está a evoluir no mesmo nível do vírus da SRAG?
- Gizemli zatürree olduğunu mu düşünüyorsun?
- Achas que é SRAG?
Yani, gizemli zatürreeye Amerika içinde hiç yakalanılmadı.
A SRAG nunca foi contraída dentro dos EUA.
Sadece istatiksel olarak konuşuyordum, gizemli zatürree virüsü...
Falei com a estatística comparando com a SRAG.
Korkarım ki gizemli hastalığımız ilk kurbanını talep etti.
Receio que a nossa doença misteriosa tenha feito a primeira vítima.
Gizemli donörün adı Sally Whitaker.
O nome da dadora misteriosa é Sally Whitaker.
- Çünkü tümörler beyne gizemli şeyler yaparlar.
Porque os tumores fazem coisas misteriosas à memória.
"Dün geceki gizemli ve şiddetli aşk oyunumuz aklımdan çıkmıyor."
"A escura, violenta volta que o nosso amor deu ontem, está a assombrar-me".
Ile bağlantılı SöylentileriÜSKÜP Gizemli Prenses Amanphur.
Haviam rumores que estaria ligada à misteriosa Princesa Amanphur.
Arkadaşım ah, bu gizemli ülke.
Meu amigo, este é um país misterioso.
Şimdi bugün, biz gidelim tarihinin derinliklerine Bu gizemli ülkesi Herhangi önce gitti daha.
Hoje iremos aprofundar a História desta terra misteriosa, como jamais alguém fez.
Çünkü gizemli adamım gerçeği bildiğimi bilmeli.
Porque quero que o meu homem mistério saiba que sei a verdade.
Çok gizemli bir şey ve...
É tudo muito misterioso e...
Yine de gizemli kalayım
Mas ainda continues misteriosa
- Dick ile gizemli yolculuğa çıkıyorum.
Vou fazer uma viagem mistério com o Dick.
Ve gizemli görev daha sonra kısrak görevi.
Hércules está cansado. O Trabalho do Couro e o das Éguas.
Hayatım, ortada gizemli bir şey yok. Moray bize hizmet etmek için geri gelmedi.
Ele quer tirar-nos a Paradise.
Tüm gizemli şeyleri o yazdı.
Ela escreveu aqueles mistérios.
- Tanrım, gizemli zatürree mi?
- Não, não...
Ta ki gizemli bir şekilde küçülene kadar.
Até que, misteriosamente, encolheu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]