Gordo traduction Portugais
5,101 traduction parallèle
100 kilo falan daha ağırdım.
Era 90 kg mais gordo.
Sizi bilmem ama, bu iş bitince dışarı çıkıp şöyle kocaman bir sarma içeceğim.
Não sei como é convosco mas, quando acabar, vou lá fora fumar um grande e gordo charro.
Hepimiz akşamdan kalma şekilde oturup kokteyllerimizi içecek ve kim şişko görünüyordu diye pis pis konuşacağız.
É quando nos sentámos, todos ressacados, a beber mimosas e a falar sobre quem parecia gordo.
Onu sonsuza dek kaybetme riskini almak istiyorsan tabii, ve hatırlatırım geçen ay az kalsın kaybediyorduk o yüzden kendini aşman, güzel bir gömlek giymen ve o sarkık kıçını cumartesi günündeki düğüne taşıman gerekiyor.
A menos que queiras arriscar a perdê-la para sempre, como quase a perdeste no mês passado, devo lembrar-te, por isso tens de superar isso, e vestir uma bela camisa, e transportar o teu traseiro gordo para o casamento no Sábado.
Tahsilatlarını yapan şu yağ tulumu.
O gordo que lhes faz as cobranças.
Yemin ediyorum gün geçtikçe şişmanlıyor.
Juro que ele fica mais gordo em cada dia.
Kurucular Günü'ndeki en hızlı yaban domuzu gibi gafil avlanacaktı.
Ele ia ficar tão surpreendido como o porco mais gordo em dia de festa.
Baktık ve gördük ki Şapkalı Dobi'ydi.
Depois olhámos e vimo-lo... O Gordo de Chapéu!
Şapkalı Dobi anneleri dinlemez.
O Gordo de Chapéu não quer saber Do que a mãe diz
Yanlış, tüylü şişmana çattın sen ; kaçarsın anca!
E irritaste o bêbedo gordo e peludo errado!
- Şapkalı Dobi'nin vardır öfke problemleri.
O Gordo de Chapéu Tem problemas de temperamento
Çünkü cici babanız benim, Şapkalı Do...
Porque sou o vosso novo pai, o Gordo de...
SON Ama Dobi Geri Dönecek :
FIM MAS O GORDO VOLTARÁ EM :
Şapkalı Dobi Öğrenci Birliğine And İçer
O GORDO DE CHAPÉU É PRAXADO NUMA FRATERNIDADE
Son kez diyorum, şişman değilsin.
E pela última vez, não estás gordo.
Bir de şişko.
E gordo. Não há problema.
Daha şişkoyum efendim.
- Mais gordo, senhor.
Hâlâ o yaşlı şişko herifle mi evlisin?
Não te preocupes. - Ainda estás casada com aquele gordo?
- 60'larında şişko bir herif.
- Um gordo na casa dos 60.
Beyaz şişko çirkin bir beyaz adam Greektown'ın dışında çalışıyordu.
Aquele branco gordo e feio fugiu de Greektown.
Artık Billy ile çalışmadığını ama Billy'nin Greektown'ın dışındaki şişko bir herifle çalıştığını söyledi.
Disse-me que já não trabalha com o Billy, mas que o Billy estava a trabalhar com um gordo nas imediações de Greektown.
Daha önce onu görmedik bile.
Nunca o vimos mais gordo.
Hareketlen biraz koca götlü.
Mexe-te, gordo inútil! Anda.
Manken gibi birini değil, yağlı bir şişkoyu bulmamız gerekiyor.
Não estamos à procura de um modelo, é só um gordo próximo da estação Shindang!
Caddede bir sürü kişi var ama şişman olana rastlamadım.
Nenhum gordo avistado até agora.
Dong, içeriden sorumlu. Hula, lobi.
"Gordo" será o guarda e o "Hipertensão" fica na entrada.
Seni orada havasız bir başına bıraksaydım hoşuna gider miydi ödlek tavuk?
Que tal se deixássemos o teu rabo gordo lá também, sem ar, seu monte de merda?
Bir Norveç adlı oma var Dut yağlı en salonda.
Há um norueguês chamado Oma, no salão do gordo em Mulberry.
- Neden gidip sen basmıyorsun koca götlü?
Então, por que não vais lá carregar cú gordo? Ele têm de ir.
Ve sen... O koca götlü herif kapıdan dışarı adımını attığı anda yanına gidip kafasına iki el sıkacaksın.
E tu... assim que aquele gordo da merda sair pela porta, vais lá e dás-lhe dois tiros na cabeça.
Konuşmaya devam et şişko!
Continua a falar, gordo!
Şişman olduğu için çok kaybediyor olabilir.
Talvez precise de mais por ser tão gordo.
Baş müfettişi şişman veya bodur diye tanımlaman ne kabaca.
Dificilmente descreveria o Inspector como "gordo". Ou mesmo forte.
Gotham'ın iyi vatandaşlarını besleyen şişman kene.
O carrapato gordo, no corpo dos bons cidadãos de Gotham.
- Genel olarak şişmanladığını söyleniyor.
- Em geral, que estás a engordar. Não sou gordo!
- Şişko değilim! İri kemikliyim.
Eu não sou gordo.
Düşük kilolu, astımlı, kansız ve hayvan gibi renk körüydüm.
Gordo, asmático, anémico e daltónico.
Uzun muydu, kısa mı? Şişman mı, zenci mi, beyaz mı?
Era alto, baixo, gordo, negro, branco?
Phil, iri yarı olan...
O Phil, o gordo, e um novato.
Seymour, bu şişman adam ve çocuk seni cezalandırmak için yalancıktan ölmemi istediğinde, tabii, bunu yapmalıyız dedim.
Seymour, quando este tipo gordo e o filho dele me pediram para fingir a minha morte para te punir, eu disse : "Claro, vamos a isso".
Şişmankenki bir t-shirt'üm.
- É minha. É uma t-shirt de quando era gordo.
- Bence sen çok, çok, çok şişman...
- Acho que és um gordo, gordalhufo...
Eskiden çok şişmandım.
Eu já fui muito gordo.
Bir de bizi tanıştıran geniş, ölü şişko adama.
E ao cadáver gordo e gigantesco que nos juntou.
O kadar şişman bir adam için şaşırtıcı derecede hızlı.
Para um homem gordo, tem uma agilidade surpreendente.
Önce küçük olan aşırı dozdan gidiyordu şimdi de şişko olan kan kaybından gitmek üzere.
Este com uma overdose, e agora o gordo a sangrar outra vez.
Şişman arkadaşını kendin kurtarabilirsin, ve bir de bu Vatanseverler problemi, onların da kendin üstesinden gelebilirsin.
No que me diz respeito, esse teu amigo gordo e os Patriotas, podem ir dar uma volta.
Şişman bir herifim.
Sou gordo.
Koduğumun öküzü!
Gordo desgraçado!
Seni şişko...
Seu gordo...
- Şişman adam o fiyattan aldı.
Foi o que o tipo gordo pagou.