Goreyim traduction Portugais
2,197 traduction parallèle
Elleri göreyim.
Vá lá, choquem aí!
Kıçını göreyim bir de.
- Quero ver o rabo dele.
Ava'yı göreyim.
Deixa-me ver a Ava.
Profesyonelleri iş başında göreyim dedim.
Só queria ver os profissionais em ação.
"Bu harika Ana, göreyim seni." demen gerekirdi.
Devias estar a dizer, " Boa, Ana.
Gelip burayı bir göreyim dedim.
Pensei em vir ver este lugar de que ele falava.
Ellerini göreyim!
Deixe-me ver as suas mãos.
- Yüzünü dön. Seni tam olarak göreyim.
- Deixa-me olhar bem para ti.
Ellerini göreyim!
Mostre-me as mãos!
Virgil, ellerini göreyim.
Mostre-me as mãos.
Ellerini göreyim.
- Mostre-me as mãos!
- Tabloyu göreyim.
- Deixa ver a ficha.
Çabuk dışarı çık! - Ellerini göreyim!
Sai daí!
- Şunları göreyim.
- Vamos ver esses pares.
Seni göreyim dedim.
Vim ver-te.
Ellerini göreyim!
Mãos no alto.
- Her sabah Jenny'i mi göreyim?
E ter de ver a cara mentirosa da Jenny logo de manhã?
Kımıldama! Ellerini göreyim!
Mãos ao ar!
Ellerini göreyim!
Mãos ao ar!
Kal ayağa da göreyim.
Levanta-te. Deixa-me ver.
İyisi mi gidip şarküterideki kadından terapi göreyim en azından peynirlerden birkaçının bedavaya tadına bakmama izin verir.
Até a mulher do Ralph's era capaz de fazer isso e ela dar-me-ia pedaços de queijo de graça.
Ellerini göreyim.
Mostra-me as mãos.
Canını sıkan şeyi göreyim.
Mostra-me o que te incomoda.
Time-Life grubundan bir dergide görüşmeden çıktım. Bir de kimi göreyim?
Saí agora de uma reunião com uma revista ligada à Time Life e vi uma figura elegante.
- Ellerinizi göreyim!
- Mostrem as mãos!
Ellerini göreyim.
Mostre-me as mãos!
Dean, göreyim şu ufaklığı.
Dean, deixa-me ver o pequenote.
Oyları göreyim.
- Vá lá, quero ver as mãos.
Suratı göreyim.
Faz cara de mau.
İzin ver defineyi göreyim.
Deixa-me ver.
* Dans pistindeki insanlar, göreyim dans edişinizi *
All my people on the floor, let me see you dance
* Daha fazlasını isteyen insanlar, göreyim sizi *
All my people wanting more, let me see you dance
* Etraftaki insanlar, göreyim dans edişinizi *
All my people round a round, let me see you dance
* Kalabalıktaki insanlar, göreyim dans edişinizi *
All my people in the crowd, let me see you dance
* Göreyim kaybedişini * * Kaybedişini *
Watch you take it down Get down
* Dans pistindeki insanlar, göreyim dans edişinizi *
All my people on the floor, say let me see you dance
* Kalabalıktaki insanlar, göreyim dans edişinizi *
All my people in the crowd, say let me see you dance
* Göreyim kaybedişini * * Kaybedişini *
Watch you take it down.
Bir de ne göreyim güvenli bir yerde seni çayını yudumlarken buluyorum.
Imagina a minha surpresa ao encontrar-te no esconderijo, a beber chá.
- Elleri göreyim!
SRU!
Elleri göreyim!
Mãos onde as possa ver!
Paneli göreyim.
Quero ver aquele painel.
Simon Cowell'i bekletsin böyle de göreyim.
Gostava de o ver fazer o Simon Cowell esperar assim.
Ellerinizi göreyim!
- Mãos à vista!
Ellerinizi göreyim! Pekâlâ!
- Quero ver as suas mãos!
Ceketini çıkart Bir göreyim bakayım
Tire o casaco. Deixe-me ver.
"Tuttle kardeşler bu havuza bir daha gelsinler de göreyim".
"Se algum desses miudos Tuttle aparecerem na piscina mais uma vez..."
Her gece yatmadan dua ederdim. Bir sabah uyanıp, Willie'nin sonsuza dek gittiğini göreyim diye. Ve günün birinde gidiverdi
Eu ia todas as noites para a cama e rezava para acordar um dia e o Willie ter desaparecido para sempre.
Ellerinizi göreyim.
Deixe-me ver as suas mãos.
Önce hafızayı göreyim.
Mostre-me a flash drive primeiro.
Hazır sen bekliyorken, ben de Salinger ve Miller'ı şartlı tahliye eden memurları bir göreyim.
Enquanto esperas, vou encontrar o Salinger e o Miller através dos agentes da liberdade condicional.