Gülün traduction Portugais
335 traduction parallèle
İstediğiniz kadar gülün.
Ri o quanto queiras. Eu acho-o fascinante.
Gülün beyler, gülün... ama ömrümde ilk kez hayattan zevk aldım!
Podem rir, mas pela primeira vez na vida, saboreei a vida!
Gülün çakallar gülün!
Riam, seus coiotes.
Gülün budalalar!
Riam, seus idiotas!
İşte böyle, gülün.
Isso, sorria.
Devam edin. Eğlenmenize bakın. Gülün ona.
Continuem, riam dele à vontade!
Cupid tanrılar arasında dans ederken fırlatmış yeryüzüne nektarı beyaz gülün üstüne dökülen nektar, onu sonsuza kadar yapmış kırmızı.
Diz-se que Cupido, enquanto dançava entre os deuses, atirou o néctar que, ao cair sobre a rosa branca, tornou-a para sempre vermelha.
Gülün ki ölsünler
Riam-se, e eles Para as tumbas voltarão
Kuruyup solan her bir gülün yerine, Bir yenisi gonca verir
Por cada rosa que seca e morre, Outra floresce no seu lugar
Gülün becerebidiği kadar yüzünüz kızarsın
Corando como as rosas
Bir gülün, gül olabilmek için yaşamayı istemesi gibi.
Faz com que uma rosa seja uma rosa e que cresça assim.
Hayır, buna gülün öyleyse.
Não? Então ri-te disto.
Bir gülün güzelliğinde kendinden geçer. Ve kendimi herşeyimle size sunuyorum. Aşkımı.
Ele curva-se com a beleza de uma rosa, e oferece-se todo a ti, o meu coração, os meus lábios, as minhas pernas...
Gülün bakalım aptallar.
Riam, seus idiotas.
Gülün adı ne olursa olsun kokar. Mil... "
Uma rosa com outro nome...
Görmüyor musun? "Gülün adı ne olursa olsun kokar".
Não vê? "Uma rosa com outro nome continuaria a cheirar".
İngiltere'de gülün modası geçti. Ot modası var.
Na Inglaterra não se consegue rosas, salvo ervas daninhas.
Gülün salaklar!
Sorriam, idiotas!
Gülün. umurumda bile değil.
Não quero saber.
Durmayın, gülün.
Riam-se à vontade!
Gülün adı gül olmasaydı. yine de böyle güzel kokmaz mıydı?
Aquilo a que chamamos rosa o mesmo perfume teria com outro nome.
- "Gülün adı değişse de."
- "Uma rosa com outro nome sê-lo-ia."
"Gülün adı değişse de... yine tatlıdır kokusu."
"Aquilo a que chamamos rosa com outro nome seria igualmente doce."
Yaşlı Cable Hogue'a gülün.
Riem do Cabo Hogue, não é?
Pekala. Gülün, sizi hırsızlar.
Pronto, trocem de mim!
Evet, gülün bakalım.
Pois sim. Riam-se à vontade.
O senin gülün.
Ela é a tua rosa.
Bir gülün vardı!
Você tinha uma rosa!
Gülün!
Sua rosa!
Gülün!
A rosa!
Sevgisi, bir kuşun cıvıldaması... ya da bir gülün topraktan bitmesi gibidir.
E ele ama como o pássaro canta... ou floresce a rosa, da natureza.
* Bir gülün dikeni battığında *
Well, if you strike a thorn on a rose
Gülün hadi!
Vamos, riam!
Gülün hadi! Kesin taraf olmayı!
Porque não te partes a rir?
Gülün beyler, bu herkesin okuyacağı bir hikayedir.
Riam-se, que vai ser a única história que todos lerão.
Ve benim hayatım, tozlu dumanlı gibidir ooh, gülün ışıltısını saklayan.
E se minha vida é como o pó que esconde o brilho de uma rosa, de que sirvo?
Ve benim hayatım, tozlu dumanlı gibidir ooh, gülün ışıltısını saklayan.
E se minha vida é como o pó que oculta o brilho de uma rosa.
Bu sizi hiç ilgilendirmez. Benim yediklerime değil sizin yiyeceğiniz sopalara gülün.
Ria-se das pauladas que lhe derem e deixe as minhas.
Lütfen gülün bayanlar.
A senhora não se ri?
Hepiniz gülün.
Riam-se todos. Riam-se.
Gülün bakalım, National Bandstand kanalına çıkana kadar bekleyin.
Gozem, parvos! Hão-de ver-me aparecer na National Bandstand.
Gülün!
Ri-te!
Devam edin, Signore, gülün.
Vamos, Signore, ri... ri!
Bir gülün kokusu. Gerçek yiyecek. Sezgisel müzik.
O aroma de uma flor, comida real, música sensual...
Hanımefendi, beyefendiye gülün parasını borç olarak verebilir mi?
A senhora adianta ao cavalheiro o preço de uma rosa?
Evet, gülün, paylaçolar, gülün, ama flaş bir haberim var.
Vais aprender o valor de um dólar. Vais trabalhar comigo amanhã.
Peki, isterseniz gülün Ama şuna cevap verin.
Certo, riem-se á vontade, mas respondam-me a isto :
Siz istediğiniz kadar gülün, ama benim damarlarımda büyükbaba kancanın kanı dolaşıyor!
Gozem à vontade, mas o sangue do avô Gancho corre nas minhas veias.
Eğer prens, gülün son taç yaprağı düşmeden önce birini sevmeyi öğrenebilir ve karşılığında sevilirse büyü bozulacakmış.
Se conseguisse aprender a amar outra pessoa e conquistasse o amor dela, quando a última pétala caísse, o feitiço seria quebrado.
Durmayın, gülün. Teşekkür ederim.
Vá, riam-se!
Gülün!
- Rir como?