English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ G ] / Gümüs

Gümüs traduction Portugais

3,625 traduction parallèle
Nişanlı oluşumuzun birinci yılında gümüş takımları çıkarmak yeterince özel oldu.
Achei que o nosso primeiro aniversário de noivado era suficientemente especial para estrear os meus melhores talheres.
Gümüş ve mavi.
Prata e azul.
Sürüyle altın ve gümüş ve... ve yeni bir tanrı.
Grandes quantidades de ouro, prata... E um novo Deus.
Gordon gümüş kanamaya başladı. Sanki bir Indogene'miş gibi. - Nolan, sakin ol.
O Gordon começou a sangrar prata... como se fosse um Indogene.
Ama gümüş kan bu işin rengini belli etmez miydi?
E o sangue prateado não seria uma fraqueza mortífera?
Şu anda yarışmacıların süre bitmeden gümüş çemberlerden çıkmamaları çok önemli.
É muito importante que os concorrentes não saiam dos círculos prateados antes do zero.
O gümüş sofra takımını aldığın yere usulca koyacaksın, yoksa iki kolunu da kıracağım.
Vai pôr esses talheres onde os encontrou, calmamente. Senão, parto-lhe os dois braços.
Karl'ı o adama gümüş tabakta sundum.
Entreguei o Karl de bandeja a este tipo.
Klipi al... Küçük gümüş renkli şey...
Prende o clip, essa coisa prateada...
Bütün operasyonu gümüş tepside sunmayacağım.
Não desistir de nada assim!
Mark, gümüş burrito'mu kabul eder misin?
Não podia ver o final sem ti. Não seria a mesma coisa.
- Gümüş Haç.
A Cruz de Prata.
Onu gümüş takımlarınla baş başa mı bırakacaksın?
- Com as tuas pratas.
Bu San Luis Obispo'daki Gümüş Ahır'dan alınma.
Isto é de um celeiro em San Luis Obispo.
Gümüş Ahır'ın sahibi Ashika Pearl.
A dona do celeiro é Ashika Pearl.
# Beşikteki kedi ve gümüş kaşık #
O gato está no berço e a colher é de prata
" Dereleri altın, gümüş ve lacivert taşından akmakta!
" Ela flui com águas de ouro, prata e lápis lazúli!
" Cennetvari bir bakire gümüş kaseyle su doldurmakta!
" Uma rapariga celestial apanha água com um taça prateada!
En iyi adayımı gümüş tabakta sunmayacaktım herhalde.
Não te ia entregar a minha melhor candidata de bandeja.
Gümüş Prenses'e binen jokey atından düştü.
O jockey da Silver Princess parece ter caído.
Gümüş Prenses. Ömrümde o ata ne sahip oldum ne de bahis oynadım.
Silver Princess... nunca comprei nem apostei nessa égua.
Ben ulaşana kadar Gümüş Prenses çoktan temizlenmişti.
A Silver Princess já tinha terminado quando cheguei.
Fotoğraf çerçevesi, gümüş bir şamdan, eski bir dantel altlık.
Uma moldura, um castiçal de prata, e uma renda velha.
- Drew Thompson'ı gümüş tepsine sunacağım.
Estou prestes a dar-vos o raio do Drew Thompson de bandeja.
Ultraviyole ışın yayan gümüş bir kurşun.
É uma bala de prata que emite luz ultravioleta.
Eroini gümüş tepside ona sunarsam sen de kafasını alabilirsin. Batırmadığından emin ol.
Entrego-lhe a heroína numa bandeja de prata e talvez fique com a sua cabeça em troca.
Gümüş mü?
Prata?
Ben de düşüncesiz bir şekilde gümüş-gri saçlı ve bir gözü beyaz olur demiştim.
Eu disse, cabelo prateado e um único olho branco.
- Drew Thompson'ı gümüş tepside sunmak üzereyim.
Estou prestes a servir-lhe o Drew Thompson de bandeja.
Çünkü o bir lord için, devlet için ya da gümüş için savaşmaz.
Porque ele não luta por um rei, ou pelo governo ou pela prata.
Gümüş karıncaların zırhlı derisi ışığı yansıtıyor.
Formigas prateadas armadas com uma pele que reflecte a luz.
Gümüş karınca, çöl sakinlerinin en dayanıklısı.
A formiga prateada é o mais resistente de todos os habitantes do deserto.
Mısır'dakiler, çölün ısıya en dayanıklı hayvanı... Gümüş Karınca'nın dünyasına girmeye çalışıyor.
No Egipto, o desafio é entrar no mundo dos animais do deserto mais tolerantes ao calor, a formiga prateada.
Gümüş karıncalar yön bulma uzmanıdır. Güneşin açısından yerlerini hesaplarlar.
As formigas prateadas são navegadoras experientes, utilizando o ângulo do sol para calcular a sua posição.
Nihayet karara varıyorlar : Gümüş karıncalar bizim boyumuzda olsa... saatte 450 km hızla gideceklerdi.
Eventualmente, a dupla decide que se as formigas prateadas fossem do nosso tamanho, elas correriam a 280 quilómetros por hora.
Warwick'in bu engin deneyimi sayesinde Kat'le ikisi... gümüş karıncaların olağanüstü hayatlarını yakaladılar.
Graças à experiência de Warwick incluindo o pôr do sol, ele e Kat filmaram a vida extraordinária da rápida formiga prateada.
Gümüş sırtlı güçlü bir erkek hepsini idare ediyor.
Um macho forte de dorso prateado mantém todos em ordem.
Neden ve nereye işaret ettiğini belirtmeden gümüş bir metalden silüet oluşturmasının mı?
Para cortar o perfil de uma cidade num pedaço de metal sem nenhuma indicação de para onde aponta ou porquê?
Gümüş olan.
A cinzenta.
Öyle, yakında gümüş fincanlarda kahve getiren uşakları olacak.
Em breve vai ter empregadas a trazer-lhe o café num cálice de prata.
Zengin çocuğusun. Gümüş kaşıkla dünyaya geldin, yanlış mı?
És um homem rico, nascido com colher de prata...
Ve gümüş kaşığıma şimdi kavuştum. Bu yoldan gitmesi kolay. Ama diğer türlüsü?
Agora tenho colher de prata, podes seguir esse caminho, mas de outra maneira?
- Gümüş Yıldız. Askeriyedeki en yüksek üçüncü cesaret madalyası.
A terceira mais alta condecoração militar por bravura.
Niye biz Gümüş Ekip, Altın Ekip ya da Platin Ekip değiliz?
Porque é que não somos, tipo, a equipa prateada, dourada ou platinada...?
Koyun kanına batırılmış gümüş bıçakla, evet.
Com uma lâmina de prata mergulhada em sangue de cordeiro, sim.
İçinde bulunduğu araç gümüş rengi bir minivan.
O veículo em fuga é um silver Carnival.
Adım gibi eminim, içinde altın külçeler halinde gümüş ya da Picasso'nun televizyonu olan bir depo bulucağım.
Aposto que vou ganhar um armazém cheio de tesouros, como uma barra de ouro de prata, ou uma TV Picasso.
Kasap, arkasında iz bırakmış, gümüş alyans her iki kurbanının ağzında gizlenmişti.
O Maníaco deixou uma aliança de prata - escondida na boca das vítimas.
İki tane uzun süredir solmuş olan gül, birkaç tane gümüş alyans ve son olarak altı santim genişliğinde bir bıçak.
Duas rosas mortas, alianças de prata, e o golpe de misericórdia... Uma faca de 15 centímetros.
Yanında şu Gümüş Zil de getirdin mi?
Conseguiu contactar o grisalho? Não.
Bu bir gümüş CLS550, cinayet mahallinden kaçan sürücüye ait.
É um CLS550 prateado, igual ao que conduz, a fugir da cena do crime.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]