English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ H ] / Haberim yoktu

Haberim yoktu traduction Portugais

1,388 traduction parallèle
Senin varlığından bile haberim yoktu.
Eu nem sabia que tu existias.
İnançlı biri olduğundan haberim yoktu.
Não sabia que eras uma pessoa religiosa.
Haberim yoktu.
Não sabia disso.
Bakın, bebeğin babası olmam gibi bir ihtimal söz konusu. Ama sizden duyana kadar hiç haberim yoktu.
Eu poda ser o pai, mas não tinha a mínima ideia até que me disse.
Benim kesinlikle haberim yoktu da.
Obrigado.
Aslında olan şeyin ne olduğundan haberim yoktu kesinlikle. Hırsızlık yaptım, ama hırsızlık yapmadım, ama hırsızlık yaptım,... ama hırsızlık yaptım, ama hırsızlık yapmadım, ama yaptım,... ama tüm bunlar olduğu çünkü Trish'i biliyor musun?
Mas o que aconteceu foi, alguma coisa aconteceu que eu não sei nada de nada, mas o que foi... eu roubei, mas não roubei, mas roubei, mas não roubei, mas roubei, mas não roubei, mas... mas não roubei, mas roubei, mas não roubei, mas roubei, mas... algo de que não sei nada, aconteceu porque, conhece a Trish?
Buna ihtiyacım olduğundan haberim yoktu.
- Não estava ciente que precisava.
Marco'nun evde sızmış olduğundan hiç haberim yoktu.
Não sabia era que o Marco estava desmaiado lá dentro.
Bundan haberim yoktu ama sanırım henüz yeni olduğumdandır.
- Vamos sentir a falta dela. - De certeza que vão.
Tanrım Lynette, günlük bakım merkezi açtığından haberim yoktu.
Chiça, Lynette, não sabia que tinhas uma creche.
- Fransızca bildiğinden haberim yoktu.
- Não sabia que falavas francês.
... ama bu kadar güçlü olduğundan haberim yoktu.
Vai ter que o desmascarar.
"Benim sokağımda ot yetiştirdiklerinden hiç haberim yoktu."
"Não sabia de cultivo de maconha na minha rua."
Haberim yoktu.
Não fazia ideia.
Bundan haberim yoktu.
Não fui avisado disso.
Baxter ile Wendy'nin orada olduğundan bile haberim yoktu.
Nem sabia que a Wendy e o Baxter andavam por ali.
Daha önce bir fırsat aldığımızdan haberim yoktu.
Não sabia que já tínhamos uma.
- Hala bunu taşıdığından haberim yoktu.
- Não fazia ideia de que ainda o tinhas.
Haberim yoktu.
Eu não sabia.
Hayır, hamile olduğundan haberim yoktu.
Não... não... eu não sabia Que tu estás grávida.
Converse'in kilise ayakkabısı yaptığından haberim yoktu.
Mano, eu não fazia a mínima que a Converse fazia sapatos de igreja, sério.
Yemek yapmayı bildiğinden haberim yoktu.
Está maravilhoso. Não sabia que cozinhavas.
Senin de çaldığından haberim yoktu. Çalmıyorum.
Não sabia que tocava.
Boks olayından zerre kadar haberim yoktu.
Não fazia ideia que eles queriam fazer boxe.
- Kurallardan haberim yoktu.
- Eu não sei o código.
Gerçek olduğundan haberim yoktu.
Que não era literal.
Bu deney yaşamı uzatmak içindi, Bu yan etkilerin olacağından haberim yoktu!
Isto deveria prolongar a vida, e não imaginava sequer estes resultados atrozes!
Bu dergiyi heteroseksüel erkeklerin de okuduğundan haberim yoktu.
Não conheço muitos heterossexuais que leiam a revista Heat.
Bundan haberim yoktu. Okulun ne kadar önemli olduğunu da biliyorum.
Eu não sabia disso, mas sei o quão importante a escola é.
Sezonun başladığından bile haberim yoktu.
Sério? Eu nem sabia que a nova temporada tinha começado.
Hayır çılgınca bir şey değil, ama böyle bir şey istediğinden hiç haberim yoktu.
Não é loucura, só que... não sabia... que estavas mesmo a pensar nisso.
Onu seviyorum onunla karşılaşana kadar aşkın ne olduğundan bile haberim yoktu ama bazen ondan öyle nefret ediyorum ki.
Eu amo-a, eu... nunca soube o que era o amor até conhecer a Katie, mas às vezes odeio-a.
Benim için cinayet işleyebileceğinden haberim yoktu.
Não fazia a mínima ideia que eras capaz de matar por mim.
Arkadaşının geleceğinden haberim yoktu.
Desculpa, não sabia que tinhas cá um amigo.
Haberim yoktu.
Isso é novidade para mim.
Bir yazılım şirketinde çalışmaya başladığını duymuştum ama bu kadar başarılı olduğundan haberim yoktu.
Eu sabia que tinhas criado uma empresa de software, mas não fazia ideia que se tinha tornado tão bem sucedida.
Geleceğinden haberim yoktu. Az sonra da çıkacağım. Morris sana...
Não sabia que vinhas e vou sair daqui a pouco, por isso Morris...
Baba, Tanrıya yemin olsun ki.... seni ona ayarladığım zaman bundan haberim yoktu.
Pai, juro por Deus... que não sabia disso quando te disse para saíres com ela.
Coyaların da yaptığından haberim yoktu.
Não sabia que os Coya também o faziam.
Bundan haberim yoktu işte.
Pois, eu não fui avisado sobre isso.
Eve bu kadar erken döneceğinden haberim yoktu.
Posso cancelar.
- Bundan haberim yoktu.
- E eu não sabia disso.
- Cha Cha'dan haberim bile yoktu.
- Sim, claro, vocês são muito bons.
Beraberken hep beni aldatıyormuş ve benim haberim bile yoktu.
Ele enganou-me durante todo o tempo que estivemos juntos e eu não fazia ideia.
Böyle yerlerin olduğundan haberim bile yoktu.
Nem sequer sabia que existiam sítios como aquele.
Kanıtın fos olduğundan haberim bile yoktu!
Não sabia que as provas foram plantadas.
Daha düne kadar yapmaya çalıştığınızdan haberim bile yoktu.
Eu nem sequer sabia, até há uma semana atrás, que vocês estavam a tentar.
Hiç haberim yoktu.
Quem diria?
Sizler güvenlik birimine başvurup kayıpların listesini isteyinceye kadar o çantanın kaybolduğundan haberim bile yoktu.
Não fazia que a mala tinha sido roubada até que vocês... contactaram a segurança a pedir uma lista do inventário.
Ve haklıydın. Ne ile karşı karşıya olduğumdan haberim bile yoktu.
E tens razão, não faço ideia com o que estás a lidar.
Yıllık hazırlama grubunda olduğundan haberim yoktu.
Não sabia que fazias parte da organização do anuário.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]