Hacker traduction Portugais
1,044 traduction parallèle
"Hacker herkese örnek oldu".
"Hacker dá o exemplo"...
"Hacker'ın yeni tasarruf düzeninde lükse yer yok".
"Nada de almoços luxuosos no novo regime de austeridade do Hacker".
"Tasarruf evde başlar" dedi Jim Hacker.
" A poupança começa em casa diz Jim Hacker,
Eşinizle saat 8'de Fransa Konsolosluğunda olacaktınız Bakanım.
Devo lembrar-lhe que o senhor e a Sra. Hacker são esperados na Embaixada Francesa às oito.
Bayan Hacker'ı arayıp, arabayla gelmesini söyler misin?
É melhor ligar à Sra. Hacker. Diga-lhe para trazer o nosso carro.
O da olası değil Bakanım, Bayan Hacker aracınızı servise bırakmış.
Já explorei essa possibilidade, Sr. Ministro, e a Sra. Hacker diz que tem de o deixar na oficina.
Bay Hacker, sanki şampanyaya ihtiyacınız var gibi.
Sr. Hacker, está com cara de quem precisa de champanhe.
Bay Hacker?
Sr. Hacker?
"Hacker, elçilik resepsiyonundan sonra bitkin düştü".
"Hacker um pouco tocado após recepção na embaixada."
Hacker "Tasarruf Hamlesi" adı altında 400 yeni memur alıyor!
"Hacker recruta 400 novos funcionários públicos no âmbito da, e passo a citar," redução de custos! "
İnsanların bir üstünlüğü yoktur, Bay Hacker.
O Homem não é especial.
- "Hacker, Porsuk Kasabı".
- "Hacker, o Assassino de Texugos".
"Hacker Hayward's Spinney'nin koruma statüsünü kaldırarak..... buradaki Porsuk kolonisinin sonunu getirdi."
Diz aqui : "Hacker admitiu que a remoção do estatuto de protecção de Haywards Spinney podia significar o fim da colónia de texugos".
Bayan Hacker porsuk protestosuna katılacak.
A menina Hacker quer juntar-se ao protesto dos texugos.
Bayan Hacker ve onun erkek arkadaşı..... yani bunlar olmayacak...
Sim, ela e o namorado vão estar... isto é, não vão estar...
Sanırım o bir Bayan Hacker.
O apelido é Hacker.
Oh, bu benim soy ismim.
Hacker... mas é o meu nome.
Bayan Hacker'ı odasına kilitlesek olur mu?
Talvez a sua esposa a pudesse trancar no quarto?
"Hacker ailesi gittikçe daha çok mu poz veriyor?".
"Será que a família Hacker está a ter demasiada exposição?"
Bay Hacker'la konuşabilir miyim? Ben kızıyım.
Posso falar com o Sr. Hacker, por favor?
Bayan Hacker...
Menina Hacker...
- Bay Hacker'ın Daimi Sekreteriyim.
O Secretário Permanente do Sr. Hacker.
Jim Hacker özverili politikasını içtenlikle açıklıyor olmalı.
Jim Hacker sairá vencedor, com uma medida política altamente altruísta e auto-sacrificadora.
Lord Hackerof Kamikaze.
Lord Hacker "Kamikaze".
Hacker, Hale nereye kaybolmuş, bul bakalım.
Hacker, descobre para onde foi o Hale.
Beyaz Saray Kurmay Başkanı Hacker devlet işleriyle çok meşguldü yerinde yoktu.
Hack er, o chefe do pessoal da Casa Branca, estava muito ocupado com assuntos do Estado... Indisponível.
Eğer benim ne düşündüğümü düşündüğünü düşünüyorsan... o zaman o pilicin bir çeşit hacker falan...
Se está pensando o que acho que está pensando... então está pensando que aquela mulher é algum tipo de...
- Olduğunu düşünüyorsun.
- super hacker ou algo assim. - Claro.
O bir süper hacker. Önce Nova onay kodunu kırdı... sonra, lisanı için şifresini çözdü... Bunu hep beraber barda otururken uydurdum.
Primeiro, ela descobre o código de acesso da Nova... aí, ela decifra a linguagem... que eu inventei, tudo, ficando sentada no bar.
Lanet olası bunak.
Maldito hacker.
Hackerin ne demek olduğunu biliyor musun?
Sabe o que é um "hacker"?
Beyler, karşınızda Earl Hacker, Jesse Helms'in eski sanat danışmanı.
Meus senhores, apresento-vos Earl Hacker, antigo consultor artístico de Jesse Helms.
Ve Earl Hacker.
E o Earl Hacker.
Hacker ve konuşma!
O Hacker com o discurso! Certo!
Evet! Ben Hacker'ı durdururum.
Vou interceptar o Hacker.
Hacker?
Hacker?
- Hacker'ın planı.
- É do Hacker.
Tüm gece sisin içinde dönüp durdum. Hala Hacker'ın bana gelip görevin ne olduğunu söylemesini bekliyorum.
Estive toda a noite entre o nevoeiro à espera que o Hacker me dissese o que fazer.
- Hacker öldü.
- O Hacker está morto.
- Katil, Hacker'ı öldürdü mü?
- Foi o assassino?
- Hacker manyak tarafından öldürülmedi.
- Não, não foi o psicopata.
- Hacker kendi kaşındı.
- Hacker pediu-as.
Beni gecenin bir yarısında uyandırdınız..... şimdi de Hacker'ın öldüğünü duyuyorum.
Acordas-me a meio da noite.
- Sana ihtiyacımız olunca ortada olmuyorsun.
- E agora ouço que Hacker está morto. - Foi passear quando precisávamos de si.
Sıradan bir telefoncunun yapamayacağı kesin.
Não o hacker comum, isso de certeza.
- Kızın hacker sevgilisi kıskançmış.
O namorado ficou com ciúmes, e ligou aquilo de modo a ela não poder parar de escrever.
- Oyunu yazan biri vardı.
- O hacker dele criou um novo jogo.
Bugün Başkan'ın programında geçenlerde kapanan Hacker savunma fabrikasındaki konuşma da var..
Hoje mesmo, o presidente fará um discurso na recém fechada fábrica militar Hacker.
Hacker fabrikasının kapanmasından sonra 10.000 çalışan soğuk savaşın bitmesinden sonra işten çıkarıImıştı.
Com o fecho da fábrica, 10.000 pessoas ficaram sem emprego.
Hacker porsukların ölüm fermanını imzaladı. " Bir :
"Hacker assinou a sentença de morte dos texugos."
- Kesin.
Ela é uma super hacker.