Haftalarca traduction Portugais
787 traduction parallèle
"Haftalarca ağladım, süründüm, sızlandım"
" Durante semanas chorei e tentei reconquistá-la sorrindo
Kafamızı kullanırsak, o dönene kadar haftalarca sağ kalabiliriz.
Se usarmos a cabeça, aguentamos semanas, até ele voltar.
Haftalarca yeter!
Suficiente para semanas!
Haftalarca aklımı kaçırdım. Sonra onun benim için yaptığını duydum.
Eu estive delirante durante semanas e depois soube o que ele tinha feito por mim.
Ama sevgili sadık seyircimi düşünmek zorundayım. Haftalarca bekleyip sonra da üzülerek biletleri iade edip paralarını geri alıyorlar.
Mas tenho pena do meu pobre público leal que anseia há semanas por me ver e que, tristes, de bilhete na mão, são reembolsados.
Haftalarca ülkedeki her gazetenin baş sayfasını süslemişti.
Primeira página de todos os jornais do país durante semanas.
Haftalarca görmedim.
Não o vi durante semanas.
O benim peşimi hiç bırakmadı. günlerce, haftalarca, bir hayvan gibi.
Eu nunca lhe fiz mal nenhum, e ele começa a perseguir-me, dias, semanas como um animal.
Haftalarca düzgün ağaç seçmek için çalıştık, belki de bu benim ölmeden önce doğduğum İngiltere'yi görmem için son şanstı.
Dedicámos semanas a seleccionar a árvore adequada, esta poderia ser a minha última oportunidade para ver a minha Inglaterra, antes de morrer.
Haftalarca çalışma boşa gidecek.
Vai destruir semanas de trabalho.
Buna haftalarca güleriz.
Vai morrer de rir!
Paris'te yağmur, bazen haftalarca sürer.
Em Paris, esse tempo pode durar semanas.
İmparatoriçenin tek başına Macaristan'da haftalarca kalması kocası ile ülkesini düşünmemesi doğru değil diyorum.
Não acho correcto que a Imperatriz da Áustria passe semanas sozinha na Hungria e não se importe com o seu marido ou país.
Haftalarca çalışma boşa gitmiş.
Todos os teus meses de trabalho pelo cano abaixo.
Haftalarca yetecek şeker hakkını kullanmış olmalısın.
Ficou lindo, não?
Haftalarca aç bıraktılar, zamanı gelinceye kadar madende bıraktılar ve sonra kokuyu verdiler.
Deixaram-no à fome durante semanas, na mina, depois deram-lhe o seu cheiro.
Ben haftalarca durabilirim.
Penso não comer durante semanas.
Haftalarca komada yattım. Kendime geldiğimde... Yalnızdım.
Estive em coma, por muitas semanas, e quando acordei, estava sozinho.
Haftalarca New York ve Londra'da manşet olmuştu.
Fez manchetes em Nova lorque e Londres durante semanas.
Ya ben bizi haftalarca ya da aylarca ayıracak bir yolculuğa çıksaydım?
E se eu fizesse uma viagem... que nos separaria durante várias semanas? Ou meses?
Haftalarca da o şekilde dayanmıştı.
Ele estava bem há semanas!
Haftalarca.
Há semanas que estava preparado.
Bunu çözebilmek için onun Başında haftalarca kalmak gerekecek.
Podiam perguntar-lhe isso durante semanas e não entender.
Buraya dönmek için haftalarca koruma bulamayabilirsin, belki de daha fazla.
Você é capaz de levar semanas sem conseguir qualquer tipo de escolta para regressar.
Fakat her kimse bence haftalarca bu işle uğraşmış.
Mas quem quer que tenha sido, acho que o fez durante semanas.
Haftalarca, aylarca tüm güçleriyle sadakatle çalışmış insanlarımızın bir kısmı ile bu akşam burada toplandık.
É o culminar de muita semanas, de muitos meses de um trabalho dedicado da parte de muitas pessoas reunidas aqui esta noite.
Haftalarca bekleyemem. Pygar?
Mas eu não posso esperar semanas.
Hava günlerce, hatta haftalarca açmayabilir.
Pode não limpar durante dias ou semanas :
Haftalarca komada kaldı.
Esteve semanas em coma.
Ve stres altında, biz Vulcanlar haftalarca uykusuz kalabiliriz.
E, sob stress, os vulcanos podem passar semanas sem dormir.
Vic haftalarca saat kataloglarına baktı her birinin fiyatını öğrenene dek.
O Vic passou semanas a ver catálogos de relógios até saber o preço de cada um.
Haftalarca kıpırdayamaz.
Pelo menos, durante umas semanas.
Bazen haftalarca oturuyorsun hiçbir şey çıkmaz, bir günde de üçü birden.
Às vezes, passamos semanas sem nada que fazer e a seguir três num dia.
Bir tanesi yanlışlıkla iki kelime birden gördüğü için, haftalarca hastanede yattı.
Um deles viu duas palavras por engano e teve de passar várias semanas no hospital.
Bu şekilde haftalarca kalabilir, ya da 10 dakika içinde dönüşebilir.
Ele pode ficar semanas assim, ou passar à outra fase em 10 minutos.
Yazın North American Aviation firmasında başlayan grev İngiltere'ye gönderilecek uçakların sevkini haftalarca geciktirdi.
Na Costa Ocidental, a greve sem aviso da North American Aviation, no Verão, atrasou várias semanas as entregas de aviões à Grã-Bretanha.
Günlerce, hatta haftalarca sürebilir.
Pode durar dias ou mesmo semanas.
Yıllar önce bir sosyal yardımlaşma memuruyla karşılaştım... ve bana bu dağlara çıkanları, tekrar topluma döndürmek için haftalarca uğraştıklarından bahsetti.
Conheci um funcionário da Previdência, anos depois, que me disse ter gasto semanas a tentar trazer os refugiados de volta à civilização.
Haftalarca, uçaklarımızın uçmasına ve yardım etmemize müsaade etmedi. Hepimiz şoke olmuştuk.
Negou aos nossos aviões permissão para largar abastecimentos durante várias semanas, o que foi um choque para todos.
Haftalarca bekledim.
Tenho esperado semanas.
Tedaviden sonra haftalarca...
E depois de a atender por várias semanas...
Haftalarca arabayla dolaşamam! Asla vermem!
Não posso seguir conduzindo até ao Natal.
Zavallı Cato haftalarca hastanede kalacak.
Pobre Cato ficará no hospital semanas.
Haftalarca bu kombinasyonu gönderdik.
Enviámos esta combinação durante semanas.
Haftalarca ve yüzlerce mil boyunca bir nehrin üstünden savaşa sokulmak doğrudan Kurtz'a bağlanan ana devre kablosu gibi.
Semanas para fora e centenas de quilómetros a subir um rio... Que serpenteava a guerra como um fio eléctrico... ligado directamente ao Kurtz.
Annemle babamın cenazesinden sonra haftalarca kabus gördü.
Após o funeral dos pais ele teve pesadelos durante semanas.
Bu fakir salaklar haftalarca oturup başvurularının... cevaplanmasını bekliyorlar.
Estes desgraçados esperam semanas pela análise das queixas.
# Günlerce, haftalarca... #... aylarca, kimi zaman yıllarca, yapmak istediği eyleme ket vurup durur.
E, todos os dias da semana, todas as semanas do mês... todos os meses do ano, por vezes, durante anos... ele está inibido de agir.
Haftalarca yemek yiyemedim.
Há semanas que não como.
Bazen haftalarca.
Por semanas, às vezes.
Haftalarca...
Uma após a outra.