Hartley traduction Portugais
310 traduction parallèle
Bay Hartley Menzies onun yerini alacaktır.
Sir Hartley Mingies vai reger no seu lugar.
Detroit'ten Bay Hartley ile tanışmanı istiyorum.
Apresento-te o Sr. Hartley, de Detroit.
Michael George Hartley burası pis, karanlık, küçük bir oda.
Michael George Hartley que quartinho detestável e sombrio.
Onbaşı Hartley'nin sigarasından almaz mısın?
Aceita um cigarro do Cabo Hartley?
Hartley, sen bir filozofsun.
Michael George Hartley, você é um filósofo.
Suzanne, bu editörümüz, Phil Hartley ve ses editörü, Elliot Morse.
Suzanne, este é o nosso montador, o Phil Hartley e o técnico de som, Elliot Morse.
Hartley, Ronnie'nin basina gelenleri bildigini soyledi.
Essas fitas para meditar não funcionam.
Su anda bodrumdaki super kotuler hapishanemizde kilitli olan ses dalgalariyla kafayi bozmus Hartley Rathaway mi?
- Outra noite sem descanso? - Assim é. Só durmo uma hora na noite.
Titresimlerden anlayan bir tek sen degilsin Hartley.
Barry, se não querer ir, ninguém te forçará. Sei.
Hartley, Ronnie'ye olanlari bildigini soylemisti.
- Sim, identifiquei seu conteúdo.
Burası Hartley, Martyn bilir, dünyadaki en sevdiğim yerdir... ve bu gün doğum günüm.
O Martyn sabe que eu adoro Hartley. E é o meu aniversário.
Sizinle Hartleydeki merdivenlerde karşılaştığımda... bunu biliyordun? Anna'yla konuşmalıyım. Bunu yapmalıydım.
Quando te vi em Hartley na outra noite, na escada... bem, eu... eu precisava de falar com a Anna, era o que eu estava fazendo.
Hartley'de tutku hakkında söylediklerini... hatırlıyor musun? Haklıydın.
Aquilo que disseste em Hartley sobre paixão... tinhas razão.
Yale'den Profesör Hartley'le tanışmanı istiyorum.
Apresento-te o professor Hartley, de Yale.
- Mariette Hartley kim?
- Quem é Mariette Hartley?
- Papaz Calvin Hartley.
- O reverendo Calvin Hartley.
Yerel yetkililere göre, Papaz Hartley ve oğlu düzenbaz.
As autoridades locais acham que o reverendo Hartley e o filho são uma farsa.
Papaz Hartley?
- Reverendo Hartley?
Papaz Hartley'in cemaatinden olmadığınızı düşünüyorum.
Presumo que não seja um dos seguidores do reverendo.
Hayır, Hartley'nin bir sandığın üzerine çıkıp, nutuk çekip, para topladığı günleri bilirim.
Lembro-me do Hartley a pregar no palanque e a recolher notas de $ 1 em caixas de café.
Hartley ve Samuel dolandırıcı olabilirler, ama çocuğu cinayetten suçlamak olanaksız.
Ainda que seja uma farsa, não significa que se possa acusar o rapaz de homicídio.
Hartley, otopsi isteğimi, dini nedenleri kullanarak engelledi.
O Hartley opôs-se ao meu pedido de autópsia por razões religiosas.
Hartley'nin cemaati.
É o grupo do reverendo Hartley.
Papaz Calvin Hartley için hazır olun!
Preparem-se para o reverendo Calvin Hartley.
Hayatımı borçlu olduğum kişi Samuel Hartley.
O homem a quem devo a minha vida é Samuel Hartley.
Bayanlar baylar,... Tanrı'nın eri, Samuel Hartley.
Senhoras e senhores, o soldado do Senhor : Samuel Hartley.
Papaz Hartley'nin sana baskı uyguladığını biliyoruz,... ama bu olay, Mucizeler Kilisesi'yle ilgili üçüncü ölüm vakası.
Sabemos que o reverendo Hartley vos pressionou, mas esta é a terceira morte ligada à Assembleia de Milagres.
Papaz Hartley, otopsinin dini kurallara aykırı olduğunu söylüyor.
O reverendo Hartley disse que as autópsias são contra as Escrituras.
Umarım Papaz Hartley, bu ölü diriltme olayını, mucizelerinin mucizesi olarak göstermez.
Espero que o reverendo Hartley não tenha arquitectado isto, para ser o maior milagre.
Ben Davis Hartley.
Eu sou o Davis Hartley. Não estou a ver se o roubo.
Harlan Hartley'le, görüşme ayarlayacağım...
Klump! Está a ouvir?
Dinliyor musun beni? - Ah, evet efendim. Evet.
- Hartley é o nosso último licenciado rico.
Harlan Hartley'le konuştum.
Falei com o Harlan Hartley.
Harlan Hartley'den alınacak ödenek miktarına yoğunlaşmalıyız.
Concentremo-nos no projecto para termos o subsídio.
Özür dilerim. Ama, Profesör Klump'ın, bu gece Harlan Hartley ile Ritz'de toplantısı var.
Mas o Professor vai encontrar-se com o Harlan Hartley no Ritz.
Eğer, Harlan Hartley, kapıdan çıkarsa, 10 milyon $ da onunla gider.
Se o Hartley se for, vão-se os dez milhões.
Klump'ın işini yapabilir ve levye gibi Hartley'in kasasını açabilir misin?
Acha que pode ir no lugar dele e arrancar a massa ao Hartley?
- Ah, Profesör Love Teknik terimlerin anlamını, Mr.Hartley'in de öğrenmesini istemez misiniz?
Não acha que o Sr. Hartley gostaria de saber... O que isso quer dizer?
- Aman Allahım, ilaç zamanım.
Vou tomar o meu remédio. O Hartley adorou-o.
Hartley seni sevdi. Yarın gece, geleneksel mezunlar dansında olacak.
Vai estar no baile universitário amanhã.
- Harlan Hartley'den bağışı alacağım.
- e arrancar o subsídio ao Hartley.
Üç saattir, Hartley'e dadılık ediyorum. Eğer, bu paraya ihtiyacım olmasaydı...
Fui babá do Hartley por três horas!
Ensizyonu çoktan yaptım Bay Hartley, ve hiçbir şey hissetmediniz.
Já fiz a incisão, Mr. Hartley, e o senhor não sentiu nada.
- Ben Komiser Lewis Hartley. - Komiser Hartley.
Sou o Chefe Louis Hartley...
Şimdi Bay Hartley Menzies geliyor.
Aqui está o Sr. Hartley Mingies.
- Hartley gitti.
- Que classe de isca de peixe é?
Bosna, bize para yardımı yapmak istiyor!
Vai falar com o Harlan Hartley.
- Hartley, elimizdeki son zengin mezunumuz.
E é um fã de ciência.
- Evet. Dün gece... Yardıma çalışıyordum...
- Ontem à noite eu só queria ajudar, e insisti para que o Buddy falasse com o Hartley.
Hartley!
Hartley!
Müdür Hartley, sokağa çıkma yasağı ilan etmeyi düşünüyor musunuz?
- Vai impor uma hora de recolher?