Hawkins traduction Portugais
879 traduction parallèle
Ben Albay Hawkins.
Fala o Coronel Hawkins.
Albay Hawkins, Dr. Hackenbush'la ilgili telgrafimi aldiniz mi?
Coronel Hawkins, recebeu um telegrama sobre o Dr. Hackenbush?
Şerif Hawkins mi?
O sherife Hawkins?
Winthrop bana Şerif Hawkins'i bağla.
Winthrop, com o sherife Hawkins.
Şerif Hawkins tebrik ederim.
Sherife Hawkins, passe bem.
- Çavuş Hawkins. - Efendim!
Sargento Hawkins!
Çavuş Hawkins.
Sgto.
Bölük Komutanları.
Hawkins.
- İyi günler Çavuş Hawkins.
- Boa tarde, Sgto.
- İyi günler Bayan.
Hawkins.
Bay Graves, Çavuş Hawkins.
Stuffy! Sgto. Hawkins!
Çavuş Hawkins buranın komutası sende. Onunla kal. Masandan ayrılma.
Sargento, fique de guarda.
Onunla kal. Masandan ayrılma. Telefonlara cevap verme.
Hawkins, não saia desta mesa nem atenda ao telefone.
- Charles, bu Herb Hawkins.
Charles, este é o Herb Hawkins.
- Memnun oldum Bay Hawkins.
- Muito gosto, Sr. Hawkins.
Ed Hawkins'in onu hemen görmesi gerekiyor!
O que é que aconteceu?
Acil durum. Ed Hawkins'in sizi hemen görmesi gerekiyormuş!
É muito urgente, o Ed quer vê-lo imediatamente!
Hawkins! Hawkins!
Hawkins!
Buraya gel!
Hawkins!
Hawkins, yaralandın mı?
Aleijaste-te?
Hawkins, elbiselerimden uzak durmanı kaç kere söyledim?
Hawkins, quantas vezes te disse para não vestires as minhas roupas?
Hawkins,
Bom.
Hawkins için her şeyi yaparız, efendim.
Nós fazemos qualquer coisa por Hawkins, Sir.
Hoşçakal Hawkins!
Farei isso.
Hawkins! Acemi erler bir dakika içinde burada olacak.
Hawkins, os recrutas estão quase a chegar.
Sana defalarca söyledim, Hawkins. Herkes elinden gelen neyse onu yapabilir.
Já te disse diversas vezes, Hawkins, cada um faz o melhor que pode.
Gel, Hawkins. - Emredersiniz, yüzbaşı.
Vem, Hawkins.
Hawkins, acele et!
Hawkins, rápido.
Ne yapacağını biliyorsun, Hawkins.
Tu sabes o que fazer, Hawkins.
Mükemmeldin, Hawkins.
Foste extraordinário, Hawkins.
Hawkins.
Hawkins...
Evet, Hawkins.
Sim, Hawkins.
Hawkins, yarın kralla samimi olacak birini kulübemizde konuk etmekten gerçekten onur duyuyoruz. Odalarına erişimi olan.
Hawkins, estamos honrados em abrigar na nossa humilde cabana alguém que será íntimo do rei, com acesso aos seus aposentos.
Hawkins, İngiltere'nin geleceği buna bağlı ; başarısız olamazsın.
Hawkins, o futuro de Inglaterra depende disto. Não podes falhar!
Şu andan itibaren unutma, artık karnaval göstericisi Hubert Hawkins değilsin ;
Lembra-te, a partir deste momento, já não és o Hubert Hawkins, o humorista do parque de diversões.
Hawkins, Giacomo'ya dönüşüp kaleye gittiği için, bebek kral bakire Jean tarafından şarap fıçısında saklanmış bir halde, çocuğun güvenliği için manastıra doğru yola çıktılar.
Então Hawkins tornou-se o incomparável Giacomo. a caminho do castelo, enquanto a jovem Jean, com o rei infantil escondido no barril de vinho, prossegue para a Abadia, para a segurança da criança.
Planları oldukça basit görünüyor, ama en basit planlar sık sık ters gider.
Era um plano bem simples, mas até planos bem simples podem fracassar, no momento em que Hawkins sofreu um atraso,
Pek çok anda, Hawkins yolda oyalandı, hizmetçi Jean'in şehir dışında ülkedeki en güzel kızları arayan, kralın adamlarıyla başı belaya girdi.
Jean foi abordada pela guarda do rei, que procurava as mais belas camponesas da região.
Ve böylece, Hawkins tekerleğin tamirini bile bitirmeden önce, Jean ve değerli şarap arabası kaleye götürülmüş oldu.
E assim Jean e a sua preciosa carga foram levadas para o castelo antes mesmo que Hawkins consertasse a roda da carroça.
Hawkins!
Hawkins.
Nereye gidiyorsun? Hawkins'i kurtarmaya mı?
Vai salvar o Hawkins?
O zaman Hawkins ölmeli! Evet.
Então o Hawkins deve morrer.
Ama planım başarılı olursa, sizi temin ederim, Hubert Hawkins boşuna ölmüş olmayacak!
Sim. Mas se o meu plano for bem sucedido, Eu garanto, que Hubert Hawkins não morreu em vão.
Sevgili Hawkins.
Querido Hawkins.
Hawkins, iyi misin? Beni boşver.
Oh, Hawkins, estás bem?
Adım Jeb Hawkins, Alabama milislerinin son albayı.
O meu nome é Jeb Hawkins, ex-coronel da milícia de Alabama.
Ben Sam Hawkins. Avcıyız ve Great Western için keşif yapıyoruz.
Somos amigos, exploradores e caçadores da "Great Western".
Çavuş Hawkins, buranın komutası sende.
Sgto.
İyi misin, Hawkins?
Hawkins, estás bem?
Buraya gel!
Espero que estejas bem, Hawkins. Vem cá!
Küçük arkadaşlarına aşağılayıcı olmak istemem, ama silahlar sınırlı ve...
Hawkins, Não quero desencorajar os teus amigos, mas as armas são poucas, e, não tenciono que eles lutem, Sir.