English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ H ] / Hayatimi

Hayatimi traduction Portugais

128 traduction parallèle
Kitaptan alinti yapma ve hayatimi incelemeye çalisma.
Não cites um livro e tentes analisar a minha vida.
" Sana hayatimi borçIuyum.
" Devo-vos a minha vida.
Yirmi yillik meslek hayatimi ortaya koyarim. Bu imza sahte degildir. Bay Smith'in kendi imzasidir.
Eu ponho a minha carreira de 20 anos no fogo, em como esta assinatura näo é forjada, mas é a assinatura do sr. Smith.
Ölmekten baska çarem yok, onu birakirsam da hayatimi kaybederim.
A minha vida já estará perdida se eu o deixar ir.
Ve hayatimi tekrar kurtardi. Fakat kendini öyle büyük bir riske atti ki onu Spartalilarin insafina birakamadim.
E ela voltou a salvar-me a vida, arriscando-se de tal forma que não pude deixá-la à mercê dos espartanos.
Sen öldükten sonra da, ben o sahnede olacagim. Hayatimi bundan kazanacak ve ruhumu ortaya koyacagim. Karmasik duygularla mücadele edecegim.
Mas muito depois de terem desaparecido, eu ainda estarei no palco a ganhar a vida, a despir a alma, a debater-me com emoções complexas, pois é isso que fazemos.
Ben hayatimi Oklahoma'da tehlikeye atmam.
Não arrisco a minha vida em Oklahoma.
Yüce Tanrı'nın bana verdikleri sayesinde gözüm açık. Hayatimi İncil'e göre yaşıyorum.
Está cheio de orgulho espiritual.
Hayatimi kurtardigin için.
Por ter salvo a minha vida.
Benim gücüm sana geçecek. Benim hayatimi kendi gözlerinle göreceksin. Senin hayatin da benim gözlerimden okunacak.
Farás da minha força a tua, verás a minha vida através dos teus olhos, como a tua vida será vista através dos meus.
Ben fazlasiyla bencilim ve hayatimi kimseyle paylasamam.
"Sou demasiado egoísta e levo uma vida impartilhável. Muito obrigado e boa sorte."
Bak, eger beni iyice izlediysen ki bunu yaptigina çok eminim, Çok konustugumu bilirsin ama özel hayatimi anlatmam.
Ouve, se me espiaste a fundo, o que pareces ter feito, deves saber que falo muito, mas nunca da minha vida privada.
Eger istemis olsaydi, onun için hayatimi bile verebilirdim.
Teria dado a minha vida por ele, se mo tivesse pedido.
Sadece hayatimi bagisla, tamam mi?
Mas não me mate, está bem?
Özgürlüğümü, gerekirse hayatimi borçluyum.
a minha liberdade. A minha vida, se necessário.
Ona özel hayatimi söylemek zorunda degilim.
Não tenho de lhe contar a minha vida pessoal, pois não?
Hayatimi yildizlarla dolduracak
Irá preencher a minha vida com as estrelas.
- Eger hayatimi riske atmasaydim.
Se eu não tivesse arriscado a minha vida.
"Günisigi kaderim oldu hayatimi böyle yasadim"
Eu sou um viajante no caminho do amor, não me detenhas.
"Günisigi kaderim oldu hayatimi böyle yasadim"
Eu sou um viajante no caminho do amor, não me detenhas. Senhora! Senhora!
- Hayatimi degistirdiniz.
Obrigada. Devolveste-me a vida.
Hayatimi bu isten kazaniyorum, artik polis degilim.
Eu ganho a vida assim, não sou mais um pelintra.
- Bak demek istedigim su, Stratton'i arastirdigini biliyorum ama isin içine neden benim hayatimi da katiyorsun anlamiyorum.
- Olhe... Eu sei que você está a investigar a Stratton Pela minha experiência de vida, eu desconfio do porquê disso.
- Sana hayatimi borçluyum...
- É a história da minha vida.
Simon bütün hayatimi ayarladi.
O Simon planeou a minha vida toda.
Hayatimi degistirmisti.
Mudou-me a vida.
Hayatimi tehlikeye attim çikisin güvenli oldugunu göstermek için.
Arrisquei a minha vida, para ver se a saída estava livre.
- Kendimi, bütün hayatimi Don olmaya adadim.
Toda a vida me preparei para ser Don.
Hayatimi kurtardigin icin tesekkür ederim.
Obrigado por me salvares a vida.
Hayatimi berbat etme!
Não faças a minha vida miserável!
hala ozeller. Burasi butun hayatimi harcadigim yer.
Mesmo assim são especiais, passei aqui toda a minha vida.
Hayatimi kurtardin.
Salvaste a minha vida.
Hayatimi kurtardin.sadece borcunu odedim.
Salvaste a minha vida. Estou a pagar a dívida.
Ben tüm hayatimi senin gibi insanlara karsi çalisarak geçirdim.
Eu trabalho contra pessoas como você.
Bu nedenle is hayatimi özel hayatimdan ayirmak için bu kadar tetikteyim.
Por isso insisto separar a minha vida pessoal da profissional.
Benim hayatimi bir kaç gün daha uzatabilmek için çabaladığını. Günler!
que luta dia e noite para me manter vivo mais uns dias?
Aman'da hayatimi tekrardan askla doldurmak istiyordu.
Até o Aman quiz encher a minha vida com amor de novo...
O hikaye olmuştu. Bütün hayatimi üzerine kurduğum hikaye.
Ele tornou-se numa memoria... uma memoria que é a base de todas as minhas relações.
Hayatimi geri aldigim icin gercekten mutluyum.
E estou muito contente por ter essa vida de volta.
Ah, sadece etrafda dolaniyorum, hayatimi yasayacagim yeri bulmaya çalisiyorum.
Ah, apenas vaguear por aí, tentando encontrar o meu lugar na vida.
Kodesten ciktigindan beri..... hayatimi cehenneme cevirdi.
Desde que ele saiu da cadeia está fazendo da minha vida um inferno.
Hatirla, sen benim hayatimi kurtarmistin. Hayir, hatirlamiyorum.
Lembra que poupou minha vida.
Canimi bagislamakla, benim hayatimi degistirdin. Simdi ise tanrinin hizmetkariyim.
Mudou minha vida quando me poupou.
Ama onlar tibbi profesyoneller, ve her nasilsa hayatimi kurtaracaklarini düsünmek zorundayim.
Mas elas são profissionais médicas, e tenho de pensar que querem salvar-me.
Hayatimi yasarim.
Viver a vida.
Fazla çalisan beyin hücrelerimin beni hayatimi yasamaktan alikoymasina izin vermeyecektim.
Decidi que não ia deixar um grupo de células hiperactivas... impedir-me de viver a minha vida.
Hayatimi kurtardiniz.
Salvaram-me a vida.
Hayatîmî kurtardî. Baban hayatîmî kurtardî.
O teu pai salvou-me a vida.
Sisko, geri dön ve arabaya bin. - Senin icin hayatimi feda edebilirim..... ama o 30 milyon degerinde - Git, git.
Fatso, volte e entre.
Artık sen benim tanrim gibisin, sen benim hayatimi kurtardin.
Você é como um Deus para mim.
Senin icin hayatimi bile feda ederim.
Posso dar minha vida por você.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]