Hepimiz biliyoruz ki traduction Portugais
190 traduction parallèle
Hepimiz biliyoruz ki, Shep Horgan bu şehrin en sevilen adamıydı.
Todos sabemos que o Shep Horgan era o homem mais amado do vale.
Hepimiz biliyoruz ki yaşanacak bir zaman olduğu gibi, Öleceğimiz bir zaman da vardır. Yine de ölüm her zaman, geride kalanları sarsar.
Todos nós nesta terra, saibamos que | há um tempo para viver, e que há um tempo para morrer, | e ainda a morte sempre é um choque para esses deixados para trás.
Hepimiz biliyoruz ki Sezar meyvayı sever.
- Muito fácil. Todos nós sabemos que César gosta de fruta... de maçãs!
Hepimiz biliyoruz ki, binbaşιnιn yüzbaşιyla adamlarιna... ihtiyacι var. Ama binbaşι inatçι.
Sabemos que o Major precisa do Capitão e dos seus homens, mas o Major é teimoso.
Hepimiz biliyoruz ki parayı israf etmeyin, devam edin diye yakında baskı altında kalmaya başlayacaklar.
Eu sei e todos vocês também o sabem. E em breve vão pressionar-nos por estarmos a esbanjar dinheiro público.
Ve hepimiz biliyoruz ki, yabacı bir yerde oynanan şakadan daha iyi bir başlangıç yapamazsın.
E todos sabemos, não se pode ter um início melhor... do que pregar uma peça num estranho.
Hepimiz biliyoruz ki Araplar, ülkemizin 16 milyar dolarını kontrol ediyor.
Todos sabemos que os árabes controlam 16 mil milhões de dólares neste país.
Hepimiz biliyoruz ki bir gün çocuklarımız bizden ayrılacak.
Sabemos que um dia destes as crianças devem ir embora. É a nossa sina.
Hepimiz biliyoruz ki Bay Conway'ın sözleri.. .. modası geçmiş kapitalist boş laflar.
Já todos conhecemos os disparates capitalistas datados do Sr. Conway.
Beyler, hepimiz biliyoruz ki, bu hem yasadışı hem kulüp kurallarına aykırı. O yüzden sormak istiyorum. Tayin ettiğiniz hakemi kovulmasına yol açacak her türlü cezai yaptırımdan... muaf tutmayı hepiniz kabul ediyor musunuz?
Todos sabemos que isto é ilegal, segundo as regras do clube... queria então perguntar... se concordam em não responsabilizar o árbitro de nada disto... nem de qualquer coisa que me faça perder o lugar?
Ama hepimiz biliyoruz ki zamanda yolculuk mümkün.
porem todos sabemos que e possivel viajar no tempo. Einstein provou.
Hepimiz biliyoruz ki... Uzun vadede, köpekle yaptıklarımız uygun.
Todos nós sabemos... que a longo prazo, o que estamos a fazer a este cão é correcto.
Bayanlar ve baylar, hepimiz biliyoruz ki havuç, şeytanın en sevdiği yiyecektir!
Senhoras e senhores, todos sabemos que as cenouras são a comida preferida do diabo!
Üretici reaktöre hatalı üretilmiş yakıt çubukları koyarsanız hepimiz biliyoruz ki, tüm eyalet yok olabilir.
Colocar varetas de combustível defeituoso num reactor reprodutor... como todos sabemos, todo o Estado poderia ser dizimado.
Süpermen, hepimiz biliyoruz ki... ... paye ve ödül beklemiyorsun.
Super-Homem, todos sabemos que não pretende homenagens nem prémios.
Hepimiz biliyoruz ki... ... geçen hafta, büyük ulusumuzun yarısı az daha... ... topu dikiyordu.
Todos sabemos que, na semana passada, metade desta nossa grande nação quase bateu a bota se não fosse este homem.
Hepimiz biliyoruz ki, sen zor bir adamsın, Ben ama bu yalnız olman gerektiği anlamına gelmiyor.
Todos nós sabemos que és um tipo duro de roer, Ben, mas isso não significa que sejas um solitário.
Hepimiz biliyoruz ki bunlar küçük patatesler.
Todos nós sabemos que isto é peixe miúdo.
Hey, hepimiz biliyoruz ki araba mezarlığı bizim düşme noktamızdı.
Todos sabíamos que a sucata era o nosso ponto de encontro.
Hepimiz biliyoruz ki, belki de sınırımızı tehdit ediyorlar.
Poderiam ameaçar nossas fronteiras.
Bay ve bayan Hillard, bu tür duruşmalarda kanunlar, velayetin anneye verilmesini öngörse de, hepimiz biliyoruz ki ; kız ya da erkek olsun, çocukları sevgi dolu babalardan ayırmak, çocuklar için iyi sonuçlanmaz.
Sr. e Sra. Hillard, apesar destas disputas favorecerem as mães, nós entendemos que não significa que seja no melhor interesse da criança destituí-la de um pai amoroso.
Şunu hepimiz biliyoruz ki en yeni coğrafi araştırmalar Sfenks'in tarihini daha erkene alıyorlar.
Sabe-se que segundo achados geológicos recentes a esfinge é de uma data mais antiga.
- Çünkü hepimiz biliyoruz ki ; sen Springfield'ın şimdiye kadar gördüğü en şeytani siyasi dahi Birchibald T. Barlow'un bir piyonu, kuklasından... başka bir şey değilsin.
- De facto, estou. - Porque todos sabemos que é um ingénuo peão, um fantoche, se quiser do mais diabólico génio político que Springfield já conheceu : Birchibald T. Barlow!
Hepimiz biliyoruz ki, burada geçirdiğin zamanlar senin için o kadar kolay değildi.
Todos sabemos que o tempo que passou cá não foi muito fácil.
Hepimiz biliyoruz ki, bu kötü olan biri adına yapılmıştı. Cennetten atılmış olan biri.
Todos sabemos que foi em nome dos pérfidos, aqueles que foram expulsos do Céu.
Ve hepimiz biliyoruz ki
E todos ficámos a saber Que a carreira pode depender
Hepimiz biliyoruz ki davamızı başarabilecek özel bir yetisi Olan sadece tek bir insan var ve o da ışığına ihtiyaç duyduğumuz adam Peron'dur.
Todas sabemos que há apenas um homem no nosso movimento. Ele tem a sua própria luz, e nós alimentámo-nos dessa força.
Posta müdürü olmak dışında ben generalim ve hepimiz biliyoruz ki bir işin generali olmak, o işleri halletmesini gerektirir.
Para além de ser empregado dos correios, sou director e ambos sabemos... que compete a um director pôr as coisas em marcha.
Evet asker, hepimiz biliyoruz ki bir karınca önemli değildir.
Então, soldado, todos sabemos que uma só formiga não importa.
Dışarı çıkmak istiyorlar. Hepimiz biliyoruz ki, yarın gece, dünyadaki son geceleri olabilir.
Amanhã pode ser o último dia deles na Terra.
Hepimiz biliyoruz ki tam bir adalet sağlanmadan bir toplum var olamaz.
" todos sabemos que a sociedade não pode existir sem justiça absoluta...
Hepimiz biliyoruz ki, bu yumurta asla bu şişeye girmez.
Todos sabemos que este ovo nunca vai caber nesta garrafa.
Hepimiz biliyoruz ki yetişkinlerin bazı ödünler vermesi gerekir.
Todos sabemos que os crescidos têm de assumir compromissos.
Hepimiz biliyoruz ki kaçırdı.
- Já sabemos o que aconteceu, sim?
İşin gerçeği, hepimiz biliyoruz ki bu endüstride, kalite, servis ve fiyat yönünden..... bizimle karşılaştırılabilecek başka kimse yok.
O facto é que, é sabido que, ninguém nesta industria pode igualar a qualidade, serviço ou preço.
Hepimiz biliyoruz ki ben sadece üçlü kişilik belaya neden oluyorum... ve New York'un benim hakkımda ne düşündüğünü gidip göreceğim.
Todas sabemos que a minha única contribuição para este trio é sarilhos, por isso vou ver o que Nova Iorque pensa de mim.
Yani, hepimiz biliyoruz ki senin pantolonun içindeki şey küçük.
Quer dizer, todos nós sabemos que tu és pequeno dentro das calças.
Bizim evde kablo TV var ve hepimiz biliyoruz ki ; kabloluda her an çıplak şov olma potansiyeli var.
Mas eu tenho TV Cabo em minha casa... Que todos nós sabemos que há potencial para aparecerem breves flashes de nudez.
Bu konuda baya sakinim, çünkü hepimiz biliyoruz ki... Ben çok olgunum.
Estou tão tranquilo, porque todos sabemos... que sou muito maduro.
Hepimiz biliyoruz ki eğer karım bu kadar kibirli olmasaydı evet, kibirli dedim, bunların hiçbiri yaşanmayacaktı!
Todos sabemos que, se a minha mulher não fosse sempre tão irritadiça, sim, eu disse "irritadiça", nada disto teria acontecido!
Hepimiz biliyoruz ki sen de... takılmayı çok seversiz.
Todos sabemos como tu gostas de andar... na brincadeira.
Hepimiz biliyoruz ki...
Vamos encarar isto...
Bak, hepimiz biliyoruz ki gerçek bakire burada.
Olha, todos sabemos quem aqui é a virgem de verdade.
Nasılsa hepimiz yalnızız ve biz biliyoruz ki o yalnız olmayacak, vahşi hayvanlar onun etrafında saracak.
Todos nós nos sentimos solitários... e sabemos que ele não está, pois tem animais dos bosques com ele.
Ama hepimiz biliyoruz ki...
- Não queria dizer...
Senatör Porter, hükümetim adına söylüyorum ki hepimiz Albay Braddock'un neden burada olduğunu biliyoruz.
Senador Porter, todos sabemos que o Coronel Braddock veio cá apenas numa tentativa para embaraçar o meu governo.
YETER ARTIK FRED, HEPiMiZ BiLiYORUZ Ki
Pára com isso, Fred.
Ben de diyorum ki, hey Bruno, görsel yardım için teşekkürler, ama hepimiz telefon olayını biliyoruz.
Eu digo, "Ei, Bruno, obrigado pela ajuda visual." "Mas todos compreendemos o conceito do telefone."
Oysa ki hepimiz Tara'nın seni bu yüzden terk ettiğini biliyoruz ama kimse korkusundan birşey diyemiyor.
Vamos continuar o trabalho. Não quero deixar a Amy tanto tempo sozinha em casa.
Bay Burns der ki "Hepimiz aklındakini biliyoruz". Simpsons'da en sevdiğim espri.
E o Sr. Burns diz : "Todos sabemos o que pensa." É a piada favorita nos Simpsons.
Zayıf ve kuvvetli çekirdek kuvvetleri bize biraz bilinmez gibi görünebilir ama rahatça söyleyebilirim ki, hepimiz bu güçleri kesinlikle çok iyi biliyoruz.
Bem, a Força Forte e a Fraca podem parecer obscuras, mas pelo menos num sentido, já estamos bem conscientes do seu poder.