Hiç gitmedim traduction Portugais
822 traduction parallèle
Oraya hiç gitmedim.
Nunca lá estive.
- Ama ben Moskova'ya hiç gitmedim. Paris'te olamaz mı?
Não me parece muito próprio receberes a rapariga dessa maneira.
Ama ben hiç gitmedim.
Eu nunca lá fui.
Ama ben senin gibi yüksek sosyeteden değilim. İyi okullara hiç gitmedim.
Mas não sou classe alta como você, não fiz colégios caros!
Oraya hiç gitmedim. Hiç belli olmaz.
Quem sabe o que pode ainda acontecer?
- Hayatımda hiç gitmedim Roma'ya.
- Nunca estive em Roma.
Ben oraya hiç ama hiç gitmedim.
Nunca lá estive...
- Ben New York'a hiç gitmedim.
Não era bonita. - Nunca fui a Nova Iorque.
- Oraya hiç gitmedim.
- Nunca estive lá.
Biliyor musun, ben de Paris'e hiç gitmedim.
Eu também nunca fui a Paris.
Bütün yemeklerimi odamda yedim. Masaya hiç gitmedim.
Tomei todas as refeiçöes no quarto e nem sequer vim à mesa.
Bayan Cooper, biçki dikiş kurslarına hiç gitmedim ben.
Miss Cooper, nunca fui às lições de costura.
Oraya hiç gitmedim.
Eu nunca lá estive.
- Louisville'e hiç gitmedim.
- Eu nunca fui a Louisville.
- Bankaya hiç gitmedim.
- Mamäe, eu näo fui ao banco!
Ben İstanbul'a hiç gitmedim.
Nunca estive em Istambul.
Oraya hiç gitmedim.
Nunca lá entro.
Peabody Otel'e hiç gitmedim.
Nunca fui ao hotel Peabody.
Revire hiç gitmedim.
Não fui à enfermaria.
Daha önce hiç gitmedim.
Nunca lá fui.
Ben senin evine hiç gitmedim, hatırlamıyor musun?
Nunca estive na tua casa, lembras-te?
Hiç gitmedim.
Quase nunca.
Hiç gitmedim.
Nunca lá fui.
Oakland civarına hiç gitmedim!
Eu nunca estive sequer perto de Oakland!
Montana'ya hiç gitmedim.
Nunca estive no Montana.
Oraya hiç gitmedim, ve o da beni hiç götürmedi.
Nunca lá estive, e ele nunca me levou lá.
- Hayır, EST'ye hiç gitmedim.
- Com esse, não.
Hayır, Amerika'ya hiç gitmedim.
Não, nunca fui à América.
Soçi'ye hiç gitmedim.
Nunca estive em Sotchi.
Daha önce hiç gitmedim, ama orası temiz, açık bir yer.
Nunca estive lá, mas é limpo, é espaçoso.
- Hiç tiyatroya gitmedim.
Eu? Eu nunca fui ao teatro.
Kadınların ziyafetine gitmedim hiç.
Nunca fui a um banquete de mulheres.
- Hiç İngiliz vodvil tiyatrosuna gitmedim.
- Nunca fui a um em Inglaterra.
Ben hiç denize gitmedim.
Eu nunca iria para o mar.
Daha önce hiç pikniğe gitmedim ben.
Eu nunca estive em um piquenique.
- Hiç gitmedim.
- Nunca estive lá.
Ben hiç New York'a gitmedim.
Eu nunca fui.
Hiç okula gitmedim de ondan.
Porque nunca estudei, foi por isso.
Hiç okula gitmedim.
- Nunca fui à escola.
Ben neredeyse hiç okula gitmedim.
Eu quase não fui à escola.
Ama hiç cenazeye gitmedim.
Mas nunca fui a um funeral.
- Ama ben hiç Nacogdoches'e gitmedim.
- Eu nunca fui a Nacogdoches.
Cuneo'da çalşırken köprünün altında kızlar dururdu... ama hiç geneleve gitmedim. Hiç!
Nunca!
Ben bu işten pek anlamam, çünkü hiç o kadar ileri gitmedim.
Não sei, porque nunca fui tão longe no meu número.
Ben hiç Çin'e gitmedim. Ben Amerika'da doğdum.
Não nasci na China, nasci na América.
Biliyor musunuz, ben hayatımda hiç beyzbol maçına gitmedim. Bir maç seyretmek isterdim doğrusu.
Bem, nunca fui a um jogo de basebol e, acho que gostaria de ver um.
Ömrümde hiç güzellik salonuna gitmedim.
Acho que nunca fui a um salão na vida.
- Ben hiç Londra da gitmedim.
Bem, nunca estive em Londres.
Florida'ya hiç gitmedim.
Bem... nunca estive na Flórida.
Daha önce arabayla hiç ileri doğru gitmedim ki!
Nunca guiei para a frente!
Daha önce hiç buruna gitmedim.
Nunca fui à praia.