English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ H ] / Hoşuma gitmiyor

Hoşuma gitmiyor traduction Portugais

1,785 traduction parallèle
Olaydan habersiz olması hoşuma gitmiyor.
- Não gosto de lhe esconder isto. - É para bem dela.
Harry, kendimi kaybediyorum ve bu hoşuma gitmiyor.
Harry, estou a perder o controlo e não gosto.
- Benim de hoşuma gitmiyor.
- Eu também não gosto.
Bugün dışarıda kendim hakkımda öğrendiğim şeyler hiç hoşuma gitmiyor.
Não gostei nada do que hoje descobri sobre mim.
Burada seninle olmak hoşuma gitmiyor.
Não gosto de estar aqui contigo.
- Evet. Makineye mesaj bırakmak hoşuma gitmiyor.
Não gosto de deixar recados nos gravadores.
Sen bir düğün bozansın ve ben seni yollamalıyım. Üzgünüm. Benim de hoşuma gitmiyor.
És um fura casamentos a sério, e tenho de te expulsar desculpa, não me dá prazer nenhum.
Bu hiç hoşuma gitmiyor.
Não gosto disso nem um bocado.
Bu hoşuma gitmiyor.
- Não me agrada isto.
Bu filmde herşey kritik durumda ve kontrol edemiyorum. Bu hoşuma gitmiyor.
É tudo à risca com este, e não tenho controlo nenhum, não gosto disso.
24 küçük dostumu da çağıracağım. Kendime geldiğimde gördüklerim, hoşuma gitmiyor.
Mas vou levar 24 amigos destes, caso não goste daquilo que vir.
Ama filmden de, Adriana'ya davranışlarımdan da çıkardığın sonuçlar hoşuma gitmiyor.
Mas não gosto do que estás a sugerir aqui, em relação ao filme ou à forma como eu tratava a Adriana.
Bu hoşuma gitmiyor.
Eu não gosto disso.
Zac, kolum kadar uzun bir tamir listesi var ve zamanında yetişmeyecek. Pegasus'u sivil mühendislerin merhametine bırakıp gitmek hoşuma gitmiyor.
A lista de reparações é enorme e a rede vai estar em baixo, não gosto de deixar a Pegasus à mercê de civis, por isso...
Ama bilmek hoşuma gitmiyor.
Não gosto de o saber.
Bu hiç hoşuma gitmiyor.
Eu não gosto da aparência disto.
Bak, Florida'daki oran hoşuma gitmiyor.
Olhe, não gosto da margem na Flórida.
Şimdi beni onlardan uzaklaştırıyorsun ; arkadaşlarımızı kaybediyoruz ve bu hiç hoşuma gitmiyor.
E agora estás a afastar-me delas, e estamos a perder os nossos amigos, e não gosto disso.
Bu hiç hoşuma gitmiyor ve o kadına da güvenmiyorum.
Eu não gosto disso, nem confio nela.
- Ama yine de hoşuma gitmiyor.
- Mas ainda não gosto disso.
Bunu telefonda söylemek hiç hoşuma gitmiyor.
Detesto ter de te dizer isto pelo telefone.
Bunu söylemek hiç hoşuma gitmiyor... ama eğlence bizi bekliyor.
Sabem, quase detesto dizer isto. Isto vai ser divertido.
Biliyor musun, böyle yaptığında hiç hoşuma gitmiyor, anacık.
Sabes que não gosto que faças isso.
- Garip davranıyorsun ve bu hoşuma gitmiyor.
- Está a ficar estranho e eu não gosto.
Artık okumak hoşuma gitmiyor.
O que é que se passa? - Não gosto de ler, é só isso.
Hasta olmakta hiç hoşuma gitmiyor.
Eu não gosto de estar doente.
Mantıklı geliyor ama hoşuma gitmiyor.
Pois, pode ser lógico mas não me dá jeito nenhum.
Hiç hoşuma gitmiyor.
Ofende-me.
Hayatımın işini, sırf senin masrafların arttı diye satmak zorunda kalmak hoşuma gitmiyor.
Não gosto de me ver na posição de ter de vender o trabalho de toda uma vida por teres mais despesas.
Lisedeki ününü düşünmek hiç hoşuma gitmiyor.
Nem quero pensar na tua fama no liceu.
- Benim de hiç hoşuma gitmiyor.
- Não me agrada mais do que a si.
Duck ve Pete Campbell'ın tuzağına düşmek hoşuma gitmiyor.
Sabes, não gosto de cair em ciladas do Duck e do Pete Campbell.
Olduğum şey hoşuma gitmiyor.
Não gosto de quem sou.
Bu konunun gidişatı hiç hoşuma gitmiyor, Valentina.
Năo gosto do caminho que isto está a levar Valentina.
Bu hoşuma gitmiyor.
Olive é minha amiga.
Bilmiyorum, son zamanlarda içinde Jackie ve Pat'in olduğu işler hoşuma gitmiyor.
- Não sei, não gosto de nada. - Jackie e Pat por trás.
- Bana kızdığın zaman hoşuma gitmiyor.
Não gosto quando fica zangado comigo.
O şeyin ölü mü canlı mı olduğuna bilmemek hiç hoşuma gitmiyor.
Não sei se gosto de não saber se a criatura está viva ou morta.
Onları birlikte görmek hoşuma gitmiyor.
Não gostas de os ver juntos.
Bu düşünce hoşuma gitmiyor.
Não me agrada pensar nisso.
Bir suçluyla anlaşma yapmak hiç hoşuma gitmiyor.
Hum, não me agrada ter de lidar com escumalha.
Bu iş hoşuma gitmiyor.
Mas, isto não me agrada.
Ama çömez muamelesi görmek hoşuma gitmiyor.
Só não gosto de ser tratada como uma criança.
Ben hiçkimseye birsey yapmadim. Bütün gerçekleri bilmiyorsun ve.. kizimin kafasini karistirman hosuma gitmiyor.
Eu não fiz ninguém, você não tem todos os fatos corretos e eu prefiro que você não confunda minha filha.
... sonra da istifa edip Rory'nin yanına taşınması hoşuma gitmiyor. Bunlar sevdiğim şeyler değildir.
E também não gosto do facto de que para por os pés no chão ele escreve num livro de ideias, o que para mim é apenas um livro onde ele escreve as ideiais.
Kendi ayakları üstünde durabilmek için Fikir Kitabı diye bir şey yazıyor olması ve bence o şeyin, sadece fikirlerini yazdığı bir defter olması hoşuma gitmiyor.
O que? Pois. Eu tenho um diário mas não o uso como prova das minhas responsabilidades.
- Evet, ama hoşuma gitmiyor!
- Não estou gostando.
Bunları görmek hoşuma gitmiyor.
Não gosto de ver isto.
Dinle, bu hoşuma gitmiyor.
Escute, eu não me sinto bem acerca disto.
su anda ailemle kahvalti ediyorum ve bu tür satis teknikleri hiç hosuma gitmiyor.
Ouça, estou a tomar o pequeno-almoço com a minha família e não gosto nada destas chamadas de marketing.
Seni hayallerinden uyandırmak hiç hoşuma gitmiyor, Chuck.
Detesto interromper os seus devaneios, Chuck.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]