Hâlledeceğim traduction Portugais
19 traduction parallèle
Bunu kendi başıma hâlledeceğim!
Vou safar-me sozinha!
- Senin silah işini hâlledeceğim yeter ki bana biraz zaman tanı.
Diz-se por aí que o Horatio interferiu no caso. Nós vamos apanhar o seu atirador.
"Bu şekilde odaklanmam çok zor." "İşlerimi nasıl hâlledeceğim?"
Como posso trabalhar assim?
Sorunu kendim hâlledeceğim.
Eu mesma vou resolver isso.
Görünüşe göre, kendim hâlledeceğim.
Tenho que tratar disto pessoalmente.
Kendi yöntemimle hâlledeceğim.
Eu faço do meu jeito.
Ben hâlledeceğim.
Eu lido com isto.
Chris, ben hâlledeceğim. Bana bir dakika ver.
Chris, eu trato disto.
Şimdi hâlledeceğim şu işi.
Agora vou tratar do assunto.
"Beni arama, ben seni ararım." Hayır, bunu kendim hâlledeceğim. Sonrasında konuşuruz.
Não, eu irei tratar disto sozinho, falaremos depois.
Efendim, ben hâlledeceğim.
Senhor, eu trato disso.
Ve her şeyi kucağıma oturmuş bir güzelle diğer güzel alnımı ovarken kanepemden hâlledeceğim.
E farei a gestão de todo o negócio da minha varanda, com uma beldade ao meu colo, e outra a lavar-me as sobrancelhas.
Ben hâlledeceğim.
Dê-me um segundo, eu resolvo isto.
Anlaşılan sabah programını kendim hâlledeceğim.
É óbvio que tratarei do programa matinal.
Ben hâlledeceğim.
Não, dá cá.
İki dakikada hâlledeceğim.
Não demoro nada.
Bu seferkini ben hâlledeceğim, tamam mı?
Desta vez, está controlado, eu trato disto, certo?
- Bunu ben hâlledeceğim, tamam mı?
Eu trato disso, está bem?
Nick ve Winston, sizinkini de hâlledecegim.
Nick e Winston, eu trato de vocês.
halledeceğim 67
hallelujah 92
hallederiz 84
hallet 25
hallettim 108
halledeceğiz 34
hallediyorum 27
hallederim 113
hallettik 38
halledebilirim 49
hallelujah 92
hallederiz 84
hallet 25
hallettim 108
halledeceğiz 34
hallediyorum 27
hallederim 113
hallettik 38
halledebilirim 49