Idare edebilirim traduction Portugais
273 traduction parallèle
İşlerimi kendim idare edebilirim.
Eu encarrego-me dos meus assuntos.
Kendi kendimi idare edebilirim.
Consigo desenrascar-me sozinho.
Biraz burnu sürterse, belki onu daha iyi idare edebilirim.
Talvez eu possa lidar melhor com ele se estiver um pouco quebrado.
Bir süre idare edebilirim.
Sei cuidar de mim.
Seni temin ederim Bay Damon, durumu tek başıma idare edebilirim.
Garanto-lhe, Sr. Damon, que posso lidar com a situação sozinha.
Tek başıma da idare edebilirim.
Eu ficarei bem sozinha.
Oh, evet at üzerinden sığırları idare edebilirim.
Sim. até sei conduzir gado.
Ben idare edebilirim.
Eu desenrasco-me.
- Kendim de idare edebilirim bunu.
Eu arranjo-me bem.
- Evet? Sanırım Melanie Daniels'ı kendi başıma idare edebilirim.
Eu acho que sei tratar da Melanie Daniels.
Tattaglia'ları kendi hissemden idare edebilirim.
Eu cuidarei deles, pagarei da minha parte.
Artık o olmadan da idare edebilirim. Bunu görsün.
Passo bem sem ele e ele sabe-o.
- Ben idare edebilirim.
- Não te preocupes comigo.
Yalnız idare edebilirim.
Fico bem sozinho.
Bir deli hücresinden nasıl idare edebilirim ki?
Como lidaria com ele numa cela?
Elde edeceğim bilgilerle... her şeyi bir insandan 900 ile 1 200 kez daha iyi idare edebilirim.
Com a informação que acedi, posso fazer as coisas 900 a 1200 vezes melhor que qualquer humano.
Burada kalmak istiyorum. Oteli işletebilir işini idare edebilirim.
Quero ficar aqui, gerir o hotel, fazer pequenos negócios.
Seks ve uyuşturucular olduğu sürece, rock'n'roll suz idare edebilirim sanırım.
Enquanto houver sexo e drogas, posso viver sem o rock'n'roll.
Ne zaman idare edebilirim dersen, ortak. Hey.
Assim que achar que dás conta do recado, parceiro.
Büyük olasılıkla onları kendim idare edebilirim.
Eu posso provavelmente tratar deles sozinhos.
Şimdi, normalde beş millik yürüyüş gerekir ama sanırım bunu yönetim kurulunda idare edebilirim.
Normalmente é requerida uma caminhada de cinco milhas mas acho que posso saltar essa parte neste caso.
Eğer işi idare edebilirim diyorsan ben şoförlük veya başka herhangi bir iş yapabilirim.
Não interessa, se achas que consegues.
Ah, onlarla idare edebilirim.
Oh, claro que posso lidar com eles.
Onu idare edebilirim.
Eu vou lidar com ele.
Bir süre Birinci Dünya Savaşı'yla tek başıma idare edebilirim.
Posso tomar conta da 1ª Guerra Mundial sozinho durante algum tempo.
Öyle mi? Belki de ben kendimi idare edebilirim. Hey...
Eu posso bem desenrascar-me sozinha.
Her şeyi idare edebilirim ; iyi davranılmamış köpekler, hatta çift kişilikli olanları bile.
Trato de todos... Cães que foram maltratados. Até de esquizofrenia.
Birilerini veya birşeyleri idare edebilirim ama... ne şimdi, ne de bugün olmaz.
Eu posso lidar com qualquer coisa ou qualquer um... mas não agora e não hoje.
Sanırım bu gecelik idare edebilirim.
Suponho que posso passar por aí hoje à noite.
Artık yetişkin bir adamım ve kendi hayatımı idare edebilirim.
Já sou crescido e se trata da minha vida!
Bunu idare edebilirim.
Eu tomo conta disto.
Ben iyiyim, bunu idare edebilirim.
Eu consigo gerir isto. E o senhor?
Kendi başıma idare edebilirim ama senden tek istediğim beni unutmaman.
Estarei bem sózinha. Tudo o que peço é que se lembre de mim.
Tekiyle idare edebilirim.
Posso sobreviver apenas com um.
Teşekkür ederim, ama davayı idare edebilirim.
Obrigado, mas eu cá me arranjo.
Saat 1 0'a kadar gelirsen ben idare edebilirim.
Posso cobrir-te umas horas, se estiveres de volta às 22h.
Bununla da idare edebilirim. Ölüm ilanları!
O horário das novelas, eu arranjo-me com isso.
Pekala... ama sadece 48 saat idare edebilirim... sonra o tekrar ölür.
Está bem, mas só te posso dar 48 horas. Depois disso ele morre outra vez.
Kendi başıma da idare edebilirim.
Eu sigo a minha vida.
Hayır, idare edebilirim.
Consigo lidar com isto.
Bunu idare edebilirim.
Posso lidar com isso.
Ailemi idare edebilirim.
Eu trato da minha família!
- İdare edebilirim.
- Eu desenrasco-me.
Ver şunu bana, İdare edebilirim.
Dê-me isso, eu desenrrasco-me.
Aşk hayatımı idare edebilirim.
Eu posso ligar.
Merak etme. İdare edebilirim.
Não te preocupes.
- İdare edebilirim.
- Eu consigo lidar com isto.
İdare edebilirim.
Eu aguento-me sozinha.
İdare edebilirim.
É só uma noite. Hei-de aguentar.
İdare edecek kadar biliyorum. Sana yardım edebilirim.
Vou virar outra página...
Billy ve Richard orada olacaklar ve ben idare edebilirim.
Para falar da Ally. - Porquê? Eu não sei.
edebilirim 23
idare eder 178
idare ediyorum 46
idare ediyoruz 21
idare ederim 72
idare ediyor 17
idare ederiz 38
idare eder 178
idare ediyorum 46
idare ediyoruz 21
idare ederim 72
idare ediyor 17
idare ederiz 38