Iki kelime traduction Portugais
638 traduction parallèle
Sadece iki kelime,'Lütfen, lütfen'.
Duas palavras : "Por favor."
Leo ve işlerin içeride nasıl göründüğüne dair bir iki kelime.
Apenas uma ou duas palavras sobre Leo e a forma como as coisas estão aí em baixo.
Bu sabah herkesin acelesi olduğunu biliyorum ama belki de bir iki kelime konuşabiliriz diye düşünmüştüm.
Sei que estâo todos com pressa, esta manhâ, mas talvez pudéssemos conversar.
Bana bir iki kelime söyler misin?
Importa-se de me dizer apenas uma palavra ou duas?
Şimdi, sponsorumuzdan bir iki kelime dinleyelim.
Vamos agora ouvir uma ou duas palavrinhas do nosso patrocinador.
Sanırım bay Buchanan sizinle iki kelime etmek istiyor.
O Buchanan quer vê-los.
40 saniyeden fazla vaktinizi almayacak iki kelime için Crown Peynir Şirketi size 10.000 dolar veriyor.
Por duas palavras que não ocuparão mais de 40 segundos do seu tempo, oferecemo-lhe 10.000 $ para uma única aparição.
Küçük, bir iki kelime Macarca öğrendi bile.
A pequenina já diz algumas palavras em húngaro.
Sadece iki kelime. İşi bırakıyorum.
Apenas duas palavras, eu demito-me.
Görüyor musun? İstediğim tek şey sadece iki kelime.
Duas palavras são tudo que peço.
Bilirsin, papağanlar konuşabilir. Ona bir iki kelime öğrettim. Onları duyunca yüzünün halini görmek istiyorum.
Já imaginou a cara que a minha tia Tessa fará... quando este disser umas palavras que aprendi em Berkeley?
- Hayır, sadece şu iki kelime.
- Não, só duas palavras.
Bir iki kelime konuşsan.
Umas palavras.
Sizinle bir iki kelime konuşabilir miyiz, beyefendi?
Senhor Conde, só uma palavrinha, por favor.
Bir tanesi yanlışlıkla iki kelime birden gördüğü için, haftalarca hastanede yattı.
Um deles viu duas palavras por engano e teve de passar várias semanas no hospital.
Benimle bir iki kelime konuşmak için durdular, ve sadece merak ettiğim için başka kiminle konuşmak istediğini görmek istedim ve senin olduğun ortaya çıktı.
Tenho curiosidade de saber com quem mais ele falou. Roger deve-lhe dinheiro.
Bunun için söyleyeceğim iki kelime var.
- Sabes? Só tenho que dizer duas palavras a tudo isto.
Bir cümle, iki kelime. Ne olursa. Öksürse bile olurdu!
Qualquer coisa, uma frase, duas palavras.
İkincisi, kapağında büyük ve dostane bir yazıyla iki kelime yazar :
NÃO STRESSEM! 'inscritas em grandes e acolhedoras letras na capa.
Bu iki kelime, onunla neredeyse hiç bağdaşmıyor gibi.
Duas palavras, isso não é suficiente para acusá-lo!
- Kızlar. Laverne iki kelime mi yoksa tek mi?
Como se escreve para sempre, é uma palavra ou duas?
Düşüncesiz için söylenecek iki kelime nedir?
Qual é a frase de duas palavras para atrasado e sem consideração?
Haydi korkmayi birak. Sadece iki kelime.
Vamos, não tenhas medo, é só uma palavra...
Sadece iki kelime söyleyeceğim.
Só tenho duas simples palavras.
Ben de sana iki kelime söyleyeceğim. Siktir ol!
Eu tenho duas palavras para ti : vai-te lixar!
İngilizce'deki en kötü iki kelime.
As quatro piores palavras da língua portuguesa.
Bir dosttan bir iki kelime duymak, buzları eritmeye yardımcı olur belki.
Talvez umas palavrinhas de um amigo quebrem o gelo.
"Efendim" miş. Aklımdan iki kelime geçti.
Vieram-me duas palavras à memória.
Bence bu şehirde ayakta kalmak için iki kelime gerekiyor -
Só são precisas duas palavras para vencer nesta cidade,
Buraya gelirken iki kelime duydum, "liderliğin beşiği."
Quando aqui entrei, ouvi as palavras :
Sana iki kelime söyleyeceğim Vince.
Tenho três palavras para ti, Vince. Mary Clarence!
İstişareden önce bir iki kelime etmek istiyorum.
Quero dizer umas palavras antes da comunhão.
Sana iki kelime söyleyeceğim.
- Duas palavras :
Size iki kelime söyleyeceğim Bay Duke, ve aklınıza gelen ilk şeyi söylemenizi istiyorum.
Direi duas palavras..... e diga a primeira coisa que vier em sua mente.
İki haftadır tek kelime etmedin.
Já não falas há duas semanas.
Don Kisot'un tasarisinda iki önemli kelime var :
O Dom Quixote com a lei vai dizer duas palavras :
Theo sadece iki tane İngilizce kelime biliyor.
Demais.
Bir kelime ya da iki ya da üç ya da dört, beş, altı, yedi 511, 512... 513.
Uma ou duas palavrinhas? Ou três, quatro, cinco, seis, sete... 511, 512, 513...
İki kelime için 10.000 papel tepilir mi?
Você está maluco? 10.000 $ por duas palavras!
İki kelime : "Büyük Şef."
Com duas palavras.
İki kelime.
Duas palavras.
İzin verin de ona iki kelime edeyim.
Deixai-me falar com ele.
- İki haftada bin kelime.
- 1000 palavras daqui a duas semanas.
Gerçekten iki belirsiz imzayı ya da saçma kelime oyunlarınızı... kanıt olarak kabul edeceklerini mi sanıyorsunuz?
Você acha que bastam assinaturas como prova? E os seus jogos de palavras?
İtiraf etmek gerekirse, bu iki kelime... tekrar çocuk gibi hissetmemizi sağlıyor.
Feliz Natal.
İkinci kelime, iki heceli.
A primeira palavra tem duas sílabas.
- Tabii. - Sana etrafı gezdiririm! İki kelime eder, birkaç takım satar, dükkânın reklamını yaparsın.
Deixaremos-te falar e promover a loja.
Çok iyi bir öğrenciyim, değil mi, hemen... iki İngilizce kelime öğreniverdim.
Acho que sou boa aluna. Aprendi rápido duas palavras em inglês.
Konuşamıyor. Annesi öldüğünden beri neredeyse iki yıldır tek bir kelime bile söylemedi.
Ela não fala à quase dois anos, desde que a mãe morreu.
İki kelime alabilirsin :
Terá duas : dane-se.
İki kelime barınma sorunumuzu halledebilir.
Duas palavras que podem resolver todos os nossos problemas residenciais.