Iko traduction Portugais
23 traduction parallèle
Manuel, lütfen, el köpek mikroskop-iko.
Eu estou ocupado com as pessoas. Por favor, el perro microscópico.
Iko-spektogram testi yapsak iyi olur.
- Posso interromper, senhor?
Dün, Asteğmen Davies araştırmayı teslim ettiğinde, ben, iko-spektogram istedim.
O que quer dele? Não sei. Reconhecimento ou...
Karar verdim. Davies'e o iko-gramı yaptıracağım.
A última vez que vi o Comandante Flaherty, ele falava 40 idiomas.
Selcundi Drema'da o iko-spectogramın yapılmasını istiyorum.
Vai considerá-lo muito útil em Vega-Omicron.
Crusher iko-gram'da ısrar etmeseydi bunu kaçırabilirdik. Drema IV şu ana kadar saptanan en büyük dilityum yataklarına sahip.
Posso explicar-lhe com dureza entre o que está a escolher.
Iko sadece bana yeterli yemek alamadığını söylüyordu.
Iko estava a dizer-me agora a pouco que ele não comeu o suficiente.
Ikon'un ne yapacağını benden iyi bilmezsininiz.
Você não conhece Iko, como eu conheço.
Bay Iko hatırlarsın.
Você se lembra do Sr. Iko? Claramente.
Bay Iko nanoproblarına iyi tepki verdi, her saniye daha iyiye gittiğini düşünüyorum.
O Sr. Iko, respondeu tão bem à primeira dose de nanoprobes, que acredito que mais uma, poderia melhorar ainda mais sua condição.
Sen ve Bay iyi geçiniyorsunuz görünüyor.
Parece que o você e o Sr. Iko, estão se dando muito bem.
Şimdi nanoprobları uygulamadan önceki Iko'nun beyin taramalarına bakalım.
Agora... observe esta varredura do nodo de Iko, antes de aplicarmos os nanoprobes.
Düğüm olmadan, Iko şiddet yanlısı olacaktı ve tüm hayatı boyunca sosyopat olacaktı.
Sem esse nodo, Iko teria propensão à violência e a um comportamento sociopata por toda sua vida.
Eğer Iko'nun hastalığı teşhis edilmiş ve müdahale edilmiş olsaydı o cinayetleri asla işlemiş olmayacaktı.
Se Iko tivesse sido diagnosticado, e tratado, ele nunca teria cometido aquele crime.
O yüzden şimdi Iko bir kurban mı oluyor?
Então Iko, é a vítima agora?
Ikon'un bu kararı temyize götürmesi için yasal bir yol yok mu?
Iko possui meios legais à disposição dele?
Bu durum da, Iko'nun Voyerger'a sığınma talebini kabul etmeliyiz.
Nesse caso, nós deveríamos conceder asilo à Iko, a bordo da Voyager.
Nanoproblarımdan dolayı, Iko da benzer değişime uğradı.
Por causa dos meus nanoprobes, Iko sofreu uma mudança semelhante.
Belki Iko suçsuz kabul edilseydi sende kendini suçlu hissetmeyecektin.
Talvez você acredite que se Iko não for culpado, de alguma maneira, você também não seria culpada.
Gardiyan Yediq nüfuzunu... Nygean'lı ailenin kararını yumuşatmak için kullandı.
O Director Yedig, usou sua influência para convencer a família Nygean, a ouvir a apelação de indulgência de Iko.
Aynı Iko'nun sahip olduğu şartlara sahip olmalıyım.
Não, eu... tenho o mesmo problema que Yedig teve.
Iko bir yaşam aldığı için idam edildi.
Iko foi executado por tirar uma única vida.
Kimsenin görmesini istemedim.
- Nisam želeo da iko vidi.