Ilham traduction Portugais
3,655 traduction parallèle
- Gerçekten ilham vericiydi.
- Muito inspirador.
Her ne kadar yardım etmekten zevk alacak ve her ne kadar bu konuda şüphesiz sana ilham kaynağı olacak olsam da herkesin en iyi destekçisi kendisidir.
Por mais que queira ajudar, e inspirar-te como, não duvido, que podia, o melhor padrinho és tu mesmo.
Yani bu çok cesurca ve ilham verici bir hareketti.
Quero dizer, é corajoso e inspirador.
- Kahraman olmam için bana ilham verdiniz.
Vocês inspiraram-me a tornar-me um herói.
Gördüklerim de bana ilham veriyor.
O que vejo inspira-me.
Herkes hayatlarından ilham almalı.
Todos têm de ir procurar inspiração na vida.
Benim hayatım ilham verici değil, sıkıcı.
A minha vida não é inspiradora.
Daha önceki hayatınla ve şu anda olduğun kişiyle bana ilham veriyorsunuz, Bay, Brown.
E a sua vida antes... E no que você se tornou... Você me inspira, Sr. Brown.
Özellikle yaşamını ilham verici bir şekilde... kazandığını düşünürsek...
Hudson, considerando que faz de vida fazendo de musa.
Şurada başyapıtını bitiremeyen.. ... bir roman yazarı burada vefasız ilhamı tarafından terk edilmiş bir tasarımcı...
Um romancista incapaz de acabar a sua obra-prima aqui... um designer abandonado pelo génio da inspiração lá...
Bu yüzden bu gece kimliklerinizi kapıda bırakın ruhlarımızın size ilham olmasına izin verin ve süslü çehreleriniz sizi entrikaya yönlendirsin.
Portanto, nesta noite, deixem as identidades na porta, deixem os nossos espíritos inspirarem-vos e talvez as vossas fantasias possam guiá-los para a intriga.
Bu kesinlikle bir taklitçiye ilham verecek bir olay.
Esse é o tipo de notoriedade que poderia inspirar um imitador.
Sen bir ilham kaynağısın.
És uma inspiração.
Bu bana kendi hayran kurgum üzerinde çalışmam için ilham veriyor.
Mas inspira-me a trabalhar na minha fan fiction.
Bana bir daha ilham perisi dersen iki bacağını da kırarım,
Diz-me que sou a tua musa outra vez e partir-te-ei as pernas.
Tek boynuzlu at efsanesine ilham veren hayvan.
Um animal que inspirou o mito do unicórnio.
Ray. Harika fakültemiz, başarımızın temelinde yatıyor. Öğrencilerimize kendi hayatlarını inşa etme konusunda ilham...
... em Direito, no Governo, na indústria do entretenimento e o nosso corpo docente é a pedra basilar do sucesso, inspira os alunos a construir a sua vida...
Bana ilham veriyorsun... Bilmiyorum, sanırım bağımsızlığın ile.
Inspira-me a... não sei, a ser mais independente, acho eu.
Bana her zaman ilham vermiştir.
Ele é um homem atrás da minha própria alma.
Senin hikâyen tam bir ilham kaynağı.
A sua história é uma inspiração.
- Öyle mi? Programınız oldukça ilham verici.
Acho o seu programa muito inspirador.
O benim ilham perim.
Ele é a minha inspiração.
Bana ilham kaynağı olmalısın.
Preciso da inspiração.
Onun fedakarlığını bir ilham kaynağı olarak görelim...
Vamos ver o seu sacrifício como uma inspiração...
Kendi belirsiz geleceğimizle güçlü ve birlik bir şekilde yüzleşmek için bir ilham. Çünkü tek bir şey kesindir.
Uma inspiração para encarar o nosso incerto futuro com força e unidade, porque uma coisa é certa.
Biraz ilham belki de.
Alguma inspiração, talvez.
Çok ilham aldım.
Tu inspiraste-me.
Cesaretin, hepimiz için bir ilham kaynağı oldu.
A sua coragem inspirou-nos a todos.
- Evet. Evet. -... ilham verici Dan.
... é inspiradora, Dan.
Yani bazı şanslı bayanlar onun en derin duygularından ilham alır.
Então alguma sortuda terá os seus desejos mais profundos concedidos.
Bir Numaralı Kardeş genç insanlardan ilham almış. Orijinal toplum : Jarai Cuoi, Bunong.
O irmão N °.1 inspirou-se na jovem humanidade, nos povos das origens, os Jarai, os Kuoy, os Bunong, um punhado de famílias, aqui e ali, que partilhavam tudo.
Kızıl Khmer, Marx ve Rousseau'dan ilham almıştı.
Os khmer vermelhos são Marx e Rousseau.
Çinli yoldaşlar Demokratik Kamboçya ideolojisinden ve politikasından ilham aldılar.
Os camaradas chineses inspiraram a política e a ideologia da Campucheia Democrática.
Sana ilham vermiyorsam üzgünüm.
Está bem. Desculpa se eu não te inspiro.
Tabii ki ilham aldım.
É claro que estou super inspirado.
Söylemeliyim ki oğlunuz benim için ilham kaynağı oldu.
Só queria dizer que o seu filho foi uma inspiração para mim.
Tucker, bunu yapmak isteme sebebim Fitch'in bana ilham vermesi.
Tucker, vou fazer isto porque o Fitch inspirou-me.
Buraya taşınmak için senden ilham aldım!
Voce foi minha inspiracao para fazer este movimento!
Tatlım, bence, senin aksine planlanmamış bir çocuktan ilham verici bir öykü olmaz.
Querido, não me parece que um filho não planeado seja a história inspiradora que tu julgas.
- Liber8'e ilham kaynağı oldu.
- Ele inspirou a Liber8.
Optimistliğin bize hep ilham veriyor.
O teu optimismo é inspirador.
Anlamlı arkadaşlıklar, ilham veren çalışmalar, özgürlük, dünyadaki yeriniz...
Boas amizades, bom trabalho, independência, o teu lugar aqui.
Belki de evrenden şans eseri, ya da ilham perilerinin iyi niyetinden. " Amy Tan.
Talvez venha das casualidades do universo, da bondade das musas. " Amy Tan
Ne zaman ve nerede hizmet verdiklerinin, isimlerinin dünya ya da bizim tarafımızdan bilinip bilinmemesinin önemi olmaksızın her aziz meslektaşımız ilham ve cesaret kaynağı olarak kalacaktır.
Não importa onde, ou quando eles serviram... Não interessa se o mundo os conheceram ou somente nós... Cada um destes queridos amigos vão ser uma constante fonte de inspiração e coragem.
İlham vermiyorsun.
Não inspira.
İlham vericiydi.
Foi muito inspirador.
"İlham" bir meslek adı değil.
"Musa", não é um trabalho.
Oldukça ilham verici.
É muito inspirador.
Bu oldukça ilham vericiydi.
Isso foi inspirador.
Buralardaydım ve ilham geldi.
Estava nas redondezas e fiquei inspirado!
" İlhamın nereden geldiğini kim bilir?
" Quem sabe de onde vem a inspiração?