English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ I ] / Irak

Irak traduction Portugais

2,395 traduction parallèle
Peki, Irak'a ne kadar ayırdığınızı biliyor musunuz?
Sabe quantos dedicou ao Iraque?
Afganistan, Liberya Irak.
Afeganistão, Libéria, Iraque. De todos os lugares onde ela procurou histórias, eu nunca...
Irak'tan sağ salim dönmeyi becerdik, şimdiyse dünyadaki muhtemel en güvenli yer olması gereken bir hastanede, eli silahlı bir adamlayız.
Conseguimos regressar vivos do Iraque e agora está cá este tipo que decidiu matar pessoas no hospital, que é o local mais seguro do mundo.
Afganistan mı Irak mı?
Afeganistão ou Iraque?
- Hangisiydi, Afganistan mı Irak mı?
- Qual foi, Afeganistão ou Iraque?
Dün seninle ilk kez karşılaştığımda, Afganistan mı Irak mı dedim. Şaşırmış görünüyordun.
Quando te conheci e disse Afeganistão ou Iraque, ficaste surpreso.
Televizyonda izledim... Irak'taki sivil kayıpları. Lütfen, Mike.
Eu vi a história na televisão, sabes, como os bombardeamenos de civis no Iraque, no Afganistão...
OPEC Toplantısına katılacak Irak heyetinin varışı.
Chegada da delegação iraquiana à conferência da OPEP.
Irak maslahatgüzarı onun yerini almak istiyor.
O encarregado de negócios iraquiano propõe-se substituí-lo.
Libya ve Irak Devletleri bana ne ödüyor biliyor musun?
Sabes quanto me pagam a Líbia e o Iraque?
Irak parası beni bağlamıyor.
Estou-me nas tintas para o dinheiro do Iraque.
Irak'ta kalırsan onlara ne diyeceksin?
Se ficares com os iraquianos, terás de lhe prestar contas.
Bu Irak İstihbaratının işi. Arkasında onlar var.
É um golpe dos serviços secretos iraquianos.
Irak İstihbaratı tarafından finanse ediliyor.
É financiado pelos serviços secretos iraquianos.
Bir çok kez Irak İstihbaratı, arkamızdan vurmayı denedi.
Mais do que uma vez, os serviços secretos iraquianos tentaram apunhalar-nos pelas costas.
Kahtaniye, Irak.
Qahtaniya, Iraq.
Avi'nin annesinin Irak'da ölmediğini biliyoruz.
Sabemos que a mãe do Avi não foi morta no Iraque.
Avi'nin annesinin Irak'ta öldürülmediğini biliyoruz.
Sabemos que a mãe do Avi não foi morta no Iraque.
- Bu yalanlar yok mu, Jen. Irak savaşında da aynen böyle olmuştu.
- Todas estas mentiras, Jen, isto é exactamente o que aconteceu com a Guerra do Iraque.
Afganistan ya da Irak'a gönderilme durumuma karşı psikolojik hazırlık yapıyorum. Kendimi saldım.
Estou a preparar-me psicologicamente... caso me mandem de volta para o Afeganistão ou para o Iraque.
ABD'ye tayini çıkmadan önce iki kez Irak'a gitmiş.
Serviu em duas missões no Iraque antes de voltar aos Estados Unidos.
Acemeliğini Parris Adası'nda yapmış, Sivil İşler'le iki kez Irak'a gitmiş. Sonra Eglin Hava Kuvvetleri Üssü'nde Patlayıcı Madde İmha okuluna gitmiş.
Treino básico em Paris Island, duas viagens ao Iraque com um grupo de assuntos civis e depois a Escola E.O.D. na base da Força Aérea em Eglin.
Ordudayken Irak'ta su sistemlerini yeniden yapma projesini yürütmüş. Hem de 21 yaşındayken.
Enquanto estava no activo, chefiou um projecto para reconstruir sistemas de água no Iraque.
Ortam biraz değişti ama Hüseyin ve Irak şimdilik nakavt oldu.
A mudar um pouco o campo de jogo, mas Hussein e o Iraque é pouco para a contagem.
Irak'ta, Filistin'de, Afganistan'da gece baskınlarıyla küçük çocukların üzerine bombalar atmadılar mı?
Não choveu bombas sobre as criancinhas durante os ataques nocturnos no Iraque, Palestina e Afeganistão?
Amerika sayesinde Irak halkı Saddam Hüseyin'den kurtuldu ve artık barış içinde yaşıyor. - Ne diyor?
Com a ajuda americana o povo iraquiano livrou-se de Saddam Hussein e agora vive em paz.
Biz Irak'a teröre son vermek için girdik.
Fomos ao Iraque para colocar um fim ao terror.
Tamam, Irak'ta özel gülerde savaşırken görme yeteneğini kaybettin.
- Sim. - Perdeu a sua visão enquanto estava no Iraque com as Forças Especiais.
- Irak'ta boş boş dolaştım yani.
Como quando andei a vaguear pelo Iraque.
Irak! Yüce tanrım.
Iraque, meu Deus!
Irak'a gittim.
Fui para o Iraque.
Bu kadın en kötü zamanlarda Irak'ta bulunup, sakinliğini yitirmeyip alaylarla birlikte kalmayı reddetmiş biriydi.
Esta é uma mulher que foi ao Iraque, durante o Choque e Temor, e se recusou a misturar-se com as tropas.
Evet, Irak'taydı ve hepimiz yaptığı bu fedakârlık için minnettarız.
Pois, ele estava no Iraque, e estamos todos gratos pelo seu sacrifício.
♪ Şimdi onlar eroin bağımlısı, Sanki burası Irak ♪
♪ Agora eles usam crack, e parece o Iraque ♪
Ekibi Ba'Quabah Irak'ta pusuya düşürülmüş.
A equipa dele foi emboscada em Ba'Quabah, Iraque.
Kendini beğendirmelisin, mesela Irak'ta hizmet verdiğini söyle. Yok, Afganistan olsun. Daha iyi bir savaş.
Tens de te vender, tipo diz que serviste no Iraque.
Irak'ta El Kaide'nin has adamlarındandı. Ama askerler bölgeye geldikten sonra ortadan kayboldu.
Era fornecedor da Al-Qaeda no Iraque, mas após a incursão, ele desapareceu.
Dün seninle ilk kez karşılaştığımda, "Afganistan mı Irak mı?" dedim.
Quando nos conhecemos ontem e perguntei,
Afganistan ya da Irak?
Afeganistão ou Iraque?
İLERİ CEPHE'HEADHUNTER' - AMERİKA'NIN IRAK'TAN ÇEKİLMESİNİN SON GÜNLERİ
BASE AVANÇADA'HEADHUNTER'DIAS FINAIS DA RETIRADA DO IRAQUE
İran Irak Savaşı sırasında makine kayboldu.
Na guerra Irão-Iraque, desapareceu.
Fedailer Irak Ulusal Baskı Makinesi'nden arta kalanları ele geçirdi. Şimdi de milyarlarca Amerikan doları basacaklar.
Criminosos do Fedayeen apanharam o que sobrou da Casa da Moeda Iraquiana para imprimir milhões de dólares de moeda americana desprotegida.
- İçi Irak özel harekatından adamlarla dolu zırhlı bir konvoyla.
- Comboio armado, com antigos operacionais das operações especiais iraquianas.
Onu bir deveyle takas etmek için Irak'a giderken bana saldırdı.
Estava indo para o Iraque troca-la por um camelo quando ela me atacou.
Kathyrn Bolkovac'ı kovan askeri üstlenici ABD Hükümeti ile iş yapmaya devam etti öyle ki ABD'nin girdiği Irak ve Afganistan'da milyarlarca doları bulan anlaşmalara imza attılar.
O CONTRATANTE PARTICULAR QUE DEMITIU BOLKOVAC CONTINUA A NEGOCIAR COM O GOVERNO AMERICANO, INCLUINDO CONTRATOS BILIONÁRIOS NO IRAQUE E NO AFEGANISTÃO.
Irak'ta, nükleer silah arama ekibindeydi.
Serviu no Iraque para descobrir armamento nuclear.
Bağdat, Irak Irak'ın başkenti, ani ve acımasız saldırılarla etkisiz hale gelmiş durumda.
Bagdade, Iraque... a capital iraquiana vive o choque e temor.
Ben doğduğum şehre özgür olarak geri dönen bir Irak vatandaşıyım.
Sou um cidadão iraquiano que regressa livre à sua cidade natal.
Irak'ta özel görevdeydim.
Pertencia às Forças Especiais, no Iraque.
IRAK mı?
O Iraque?
Irak mı?
O Iraque?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]