Irlanda traduction Portugais
1,820 traduction parallèle
İrlanda'ya kaçmaya karar verdim ve ondan benimle gelmesini istedim.
Eu decidi tentar a Irlanda... Pedi-lhe para vir comigo.
İrlanda'da alamadım, burada çok pahalı.
Não consigo comprar um aqui na Irlanda.
Ben, Henry, İngiltere, İrlanda ve Fransa Kralı olarak burada
Ouvi! Eu, Henrique, pela Graça de Deus, Rei da Inglaterra, Irlanda e França, - por meio desta...
Ben de atalarım gibi tahtı ele geçirerek İngiltere, İrlanda ve
E reivindicarei a coroa. E mais uma vez ser verdadeiramente o Rei da Inglaterra, Irlanda e França, assim como meus antepassados.
Perseus ve Medusa, Aziz George ve Ejderha, Aziz Patrick ve İrlanda Yılanı.
O Perseu e a medusa, o santo George e o dragão, o santo Patrick e as cobras da Irlanda.
Perseus ve Medusa, Aziz George ve Ejderha, Aziz Patrick ve İrlanda Yılanları.
O Perseu e a medusa, o santo George e o dragão, o santo Patrick e as cobras da Irlanda.
Katolik aleminin koruyucusu, İngiltere, İrlanda ve Fransa Kralı Henry'den mektup getirdik.
Trazemos uma carta de V. Majestade, Rei Henrique, o mais obediente e católico rei da Inglaterra, Irlanda e França.
Nihayet... Haziran 18, 1992, İrlanda Maastricht anlaşmasını referandumla onaylıyor.
Finalmente, 18 de Junho de 1992 a Irlanda aprova o tratado de Maastricht por referendo.
Karen teyzen ve kuzenin Lily İrlanda'dalarmış
Bem, a tia Karen e a prima Lily estão na Irlanda.
Birlikçiler, Kuzey İrlanda'nın İngiltere'ye bağlanmasını istiyordu Katolik Cumhuriyetçiler de İngiliz idaresinden kurtulmayı.
O Ulster quer que a Irlanda do Norte continuasse no Reino Unido. Os republicanos católicos querem sair do domínio britânico.
Daha önce hiç İrlanda'dan dışarı çıkmadım. Şimdi nerelerdeyim?
Eu nunca tinha saído da Irlanda, e agora tudo isto.
İngiliz Ordusu birkaç hafta süren seferberlik sonucu 38 yıl sonra Kuzey İrlanda'dan çıktı.
Tropas britânicas saíram da Irlanda do Norte após 38 anos... de uma campanha que deveria ter durado apenas algumas semanas.
Üç yıl önce İrlanda'dan çalışma vizesiyle gelmiş.
Ela entrou neste país vinda da Irlanda há três anos com visto de trabalho
Hadi ama bu irlanda güveci.
Vamos, é um cozido escocês.
Ah, ben kıtlık zamanında İrlanda'dan geldim, ailemi burada gömdüm.
Eu vim da Irlanda durante a crise de fome, enterrei a minha família lá.
Elbette, İrlanda.
Irlanda, claro.
- Hiç İrlanda'ya gittin mi?
- Já foste à Irlanda?
Dungloe, İrlanda mı?
Dungloe, Irlanda?
McKeavy yarın İrlanda'ya gidecek.
O McKeavy volta para a Irlanda amanhã.
Birleşmiş bir İrlanda'ya.
A uma Irlanda unificada.
Dungloe, İrlanda'dan.
De Dungloe, Irlanda.
Silahlar sayesinde İrlanda yandaşı işlerini devam ettiriyorlar.
As armas são o que mantêm o seu Programa Pró-Irlanda a funcionar.
Ancak biliyoruz ki, İrlanda bunlardan ibaret değil.
E a Irlanda é muito mais do que beber.
Olamaz! Kuzey İrlanda'nın da geçit töreni var.
Não, os do norte da Irlanda também estão a fazer uma parada.
İrlanda'da küçük bir emeklilik evi aldım...
Eu comprei uma pequena casa na Irlanda...
Peder Dufelt eski İrlanda atasözlerinden nefret eder.
- 500. Acreditas nele? Mais do que em mim?
Bir İrlanda köyü.
Era uma vila irlandesa.
Bu saldırıyı İrlanda Başkanı talep etti.
A pedido do primeiro-ministro irlandês.
Kaşmir'de, İrlanda'da ve Rusya da.
Irlanda e Russia.
Bir İrlanda Barı'nda yaşıyormuşsun gibi.
É como se vivesses num Bennigan's.
"Güç" anlamına gelen İrlanda ismidir...
É um nome irlandês que significa "poder".
Biz göçmenler için yeni mekân Eureka Vadisindeki Katolik, Küçük İrlanda'da da 6 blok büyüklüğündeki Castro'ydu.
E surge um novo lugar para nós, refugiados, um pequeno bairro irlandês, católico, em Eureka Valle. Seis quarteirões. O Castro.
Burası bir Katolik İrlanda şehriyken büyükannem buraya göç etmiş Aziz Francis Şehir.
Minha avó imigrou para St. Francis quando esta cidade ainda era católica
Eminim sen de göçmen yerine İrlanda-Amerikalı terimini tercih edersin.
Assim como tenho a certeza de que preferes o termo...'irlandês-americano'em vez de'Mick'.
İrlanda, İngiltere'nin sağındaki İrlanda Denizi'nin yanında.
Isso é do outro lado do mar irlandês a partir de Inglaterra.
O Irlanda adi altinda kutulu.
Yokohama é uma cidade de estrangeiros, e estrangeiros comem bife. Ok!
1988, Belfast, Kuzey İrlanda. - Adı Martin McGartland'dı onunla tanıştığımda, çalıntı mallar satan işsiz bir Katolik'ti.
O nome dele é Martin McGartland... e, quando o conheci, era um católico que vendia bens roubados.
İrlanda Cumhuriyet Ordusu ile Birlikçi Ulster Savunma Gücü arasındaki savaş.
Exército Republicano Irlandês contra Força de Voluntários do Ulster.
İngilizler İrlanda'ya davet edilmedi. Kimmiş terörist bir daha söyle?
Os britânicos não foram convidados aqui, então quem são os terroristas?
İrlanda asıllı Amerikalılar.
Irlandeses-americanos.
Bunu bir İrlanda kahvesi eşliğinde daha sonra anlatmama ne dersin?
E que tal contar-ta mais logo, com um café?
Bu küçük arkadaşlık yüzüğü, Biliyorsun, İrlanda tipi...
Um pequeno anel da amizade, sabe, tipo irlandes...
İtalyan ve İrlanda likörü.
Licor Amaretto e Irish.
Kayıtlara göre, bebek doğduktan üç hafta sonra Celia Westholme İrlanda'ya gelir ve rahibeler tarafından korumaya alınır.
Celia Westholme chegou à costa da Irlanda, para ficar ao cuidado... de freiras.
Ve bizler de silahlarımıza giden İrlanda yolunu kaybetmiş olacağız.
E perdemos O "pipeline" Irlandês para as nossas armas.
Okudum, ondan dinledim, her sabah İrlanda kahvesini getirdim.
Já li, já o ouvi e já lhe arranjei o café irlandês matinal. Estagiei para ele este Verão.
İrlanda kahvesi?
Irish Coffee?
Sevgili İrlanda'lı bayanlar, baylar.
Saudações, senhores Irlandeses e senhoras Irlandesas.
İrlanda'nın dünyaya hediyeleri ;
Os Irlandeses deram ao mundo o veículo de transporte de presos, o batido de baunilha com um travo de menta.
"Notre Dame" kelimelerinin fransızca olduğunu biliyor muydunuz, ama takım İrlanda için oynuyor?
Sabias que as palavras "Notre Dame" são francesas, mas a equipa são os Fighting Irish?
İrlanda müziğinden nefret ediyorum.
Detesto música irlandesa.