Istasyon traduction Portugais
1,260 traduction parallèle
Yıldız tarihi 47550 den başlayarak, istasyon günlüklerini tarih sırasına göre göster.
Reproduzir registos da estação de forma cronológica, a começar pela data estelar 47550.
Lütfen yardım için istasyon komutanı ile bağlantıya geçin.
Contactar o Comandante da estação para mais informações.
Buffalo trenle yarım saat sürüyor ve istasyon da arabayla beş dakika.
Buffalo fica a meia hora de comboio, e a estação fica a 5 minutos de carro.
Ve 11 : 30, istasyon 790,... Pete Rose'un spor hakkında radyodaki talk show'u.
E às 23 : 30, estação 790 : o programa desportivo tardio do Pete Rose.
Hepside aynı istasyon bölgesindenmi geliyor?
Vão todas para a mesma célula de Internet?
Baz istasyon 19, Hava alanına yakın bir bölge
Célula 19, á saída da cidade, perto do aeroporto.
Bu civarda baz istasyon simulatörü olan kimse varmı?
Há alguém em Raleigh que tenha um simulador de células?
Bağlı istasyon durumu
SITUAÇÃO?
Hanshin hattındaki iki istasyon arasında olmuş.
Aconteceu entre duas estações na Linha Hanshin.
Bayan Joan Beary, lütfen Amtrak istasyon bürosuna gidiniz.
Joan Beary, queira dirigir-se aos escritórios da Amtrak.
Peki ya... o istasyon ne durumda?
E então naquele... Naquela Estação espacial?
Bay Tuvok, Chakotay ile ben, Torres ile Kim'i ararken senin işin, o istasyon hakkında, öğrenebildiğince bilgi öğrenmek olacak.
Sr. Tuvok, enquanto o Chakotay e eu vamos procurar a Torres e o Kim, a vossa missão é de descobrirem o mais que poderem a respeito desta estação.
Beşinci gezegene doğru, enerji atışları yapan istasyon hakkında herhangi bir fikriniz var mı?
Sabe alguma coisa a respeito da Entidade? que está a enviar impulsos energéticos para o quinto planeta?
Galaksinin başka bir yerlerinden, buraya o istasyon tarafından sürüklendiniz ve geri dönmeye çalışıyorsunuz.
Foram atraídos para ela de outra localização na galáxia. E trazidos para aqui contra a vossa vontade.
Aynen senin gibi, istasyon tarafından kaçırılıp, buraya getirildim.
Fui raptado da estação tal como você foi.
Kaptan, istasyon, yüzeye bir çeşit silah ateşliyor.
Capitã, a estação está a disparar um género qualquer de arma para a superfície.
Eğer istasyon, Okampa'nın enerji kaynağının tabanını oluşturuyorsa
Se a estação é a única fonte de energia dos Ocampa
Eğer yapabilirsek, istasyon sayesinde tekrar eve dönmek istiyoruz.
Estávamos prestes a transportarmo-nos para a estação para ver se conseguíamos tratar disso.
Ve benimde, hiç kimsenin, o istasyon üzerinde bulunan teknolojik şeylere ulaşmasına izin vermek gibi bir niyetim yok.
E não tenho qualquer intenção de deixar que alguem com os vossos conhecimentos tecnológicos entre a bordo da estação.
Kazon gemisi istasyon ile çarpıştı.
Uma nave Kazon acabou de colidir com a estação, Capitã.
Şu anda bu istasyon, yok edilemeyecek.
Agora, estas instalações não serão destruídas.
O istasyon, bizim eve dönebilmemizin tek yolu.
Aquela estação é a única forma que temos para regressar a casa.
İstasyon Klingon saldırısında ağır hasar almış olmasına rağmen tamirat beklenenin çok ilerisinde ve istasyondaki hayat normale dönmeye başladı bu da, geriye son bir bitmemiş işimin kaldı anlamına geliyor.
Embora a estação tenha sofrido danos pesados durante o ataque klingon, as reparações vão bem adiantadas e a vida na estação começa a voltar ao normal, deixando-me com uma peça final de negócios por acabar.
Bu istasyon da onların gökyüzündeki yuvaları.
E esta estação é o seu ninho celestial.
Sabotaj yaptığı istasyon değil.
Não é a estação que ele anda a sabotar.
Gerçekten sağlam bir kanıt yoksa istasyon komutanının oğlunu tutuklamazsın.
Não se detém o filho do Comandante da Estação sem provas realmente sólidas.
Hayır istasyon değil.
Não é para a estação.
Umuyoruz ki istasyon...
Nós pensámos...
Yatakta uyurken istasyon bir patlama ile sarsıldı.
Estava a dormir quando a estação foi abalada por uma explosão.
Eğer gelecek gördüğüm şekilde gelişirse,... zaten pek çok kişi istasyon patladığında ölecek.
Se o futuro acontecer como vi acontecer, muita gente vai morrer quando a estação explodir.
Ve sensörlerimize göre, bu istasyon tam olarak 300 yaşında.
E, de acordo com nossos sensores, a estação tem pelo menos 300 anos de idade.
Keşfettiğiniz istasyon, tarafında bakıcı diye adlandırılan bir varlığın kontrol etmesi ile buraya getirildiniz.
O Satélite que você descobriu é controlado por uma entidade que virá a ser conhecida como o Vigia ou banjo-man.
Voyager'ın bütün mürettebatı istasyon tarafından biraz önce götürüldüler.
Toda a tripulação da Voyager acabou de ser levada pelo Satélite.
- İstasyon üzerinde telepatik etkinlik?
- Há atividade telepática a bordo? - Negativo.
İstasyon günlüğü, yıldız tarihi 47.552,9
Registo da estação, data estelar 47552.9
İstasyon günlükleri yıldız tarihi 47.569,4'den sonrası kısıtlanmış.
Os registos da estação após a data estelar 47569.4 estão restritos.
İstasyon cevap vermiyor.
Sem resposta do centro espacial
İstasyon tarafından tarandık, Kaptan.
Estamos a ser lidos pela estação, Capitã.
İstasyon tarafından buraya getirilmeden önce sizi bulmak için görevlendirilmiştik.
Estávamos numa missão para encontrá-lo quando fomos puxados para aqui pela estação.
İstasyon tarafından yapılan enerji atışlarının izlerini, takip ettiğimizde yakınlarda bulunan bir sistemin beşinci gezegeni olduğunu tespit ettikten sonra, Kim ve Torres'in oraya bir şekilde ışınlandıklarına, inanmaya başladık.
Seguimos os impulsos de energia procedentes da estação para o quinto planeta do sistema vizinho e acreditamos que eles possam de alguma forma ter sido utilizados para transporte do Kim e da Torres para a superfície do planeta.
İstasyon!
A estação!
İstasyon sarı alarmda olsun.
Mantenha a estação em alerta amarelo.
İstasyon kayıtdefteri, yıldıztarihi 48543,2.
Diário da estação, data estelar 48543.2.
İstasyon benim zihnimi temsil ediyor.
A estação representa a minha mente.
İstasyon düşündüğümüzden daha kötü durumda.
Esta estação está pior do que pensávamos.
- İstasyon cevap vermiyor.
A estação não está a responder.
İstasyon kayıt defteri, yıldız tarihi 48498.4.
Diário da estação, data estelar 48498.4.
İstasyon kayıt defterine ek.
- Odo! Diário da estação, suplemento.
İstasyon tarafından tarandık, Kaptan.
Estamos a ser sondados pelo Satélite, Capitã.
İstasyon Beş.
Estação 5.
- İstasyon Beş.
- Estação 5.