Istersen traduction Portugais
24,187 traduction parallèle
Önce bir Ray'e sor istersen, olur mu?
Talvez devesse perguntar ao Ray, antes disso, não?
Dedi ki, alıntı yapıyorum "Nasıl istersen."
Disse, e passo a citar, "Como você quiser."
Nasıl istersen.
Esteja à vontade.
- Beni yanında istersen.
- Se quiseres.
- Nasıl olduğunu anlatayım istersen...
- Queres que te conte?
İşleri devralmamı istersen söylemen yeterli Mike.
Se precisares que te substitua, Mike, é só dizeres.
Bunu bir düşün istersen.
Porque é que não pensas nisso?
Nasıl istersen Rick.
Como quiseres, Rick.
Eşlik edebilirsen eğer istersen.
Podes juntar-te a mim, se quiseres.
Sen nasıl istersen.
O que quiseres.
- Bu denyoyla paylaşmak istersen söyleyebilirsin.
Agora, se quiseres dividir com esse imbecil, - a decisão é tua!
Artık her ne istersen onu yapabilirsin.
Agora podes fazer o que quiseres.
Gecenin ortasında dış tuvaleti aramak istersen başka.
Queres procurar a latrina de noite?
Ne istersen yapacağım.
Farei tudo o que quiser.
- Ne istersen!
- Qualquer coisa!
- Ne kadar istersen öderim.
Pago o que for preciso.
Ayakkabılar olsun ya da olmasın ben denemek niyetindeyim, eğer sen de istersen.
Com ou sem sapatos e estou disposto a tentar, se tu estiveres.
Eğer çiçek sulayıp kedi beslemek istersen bu gece seni oraya yerleştirebilirim.
Agora, se estiver disposto a regar as plantas e dar de comer ao gato, eu arranjo maneira de passar lá a noite.
Bakmak istersen raporlar burada.
Tenho aqui os relatórios, se quiser ver.
Ee, dinleyebilirsin, Ya da, eğer istersen, seni buraya neyin getirdiğini anlatabilirsin bize
- Podes ouvir, ou, se preferires, diz-nos o que te trouxe aqui.
I kapalı çağırmak için sana borçluyum. Bütün rehine aldatmacaları üzerinde uyarı, Bu yüzden ne istersen, adam.
Devo-te uma por cancelares o falso alerta de refém, por isso faço o que quiseres, meu.
Price'lara bir sor istersen.
Pode tentar ir aos Price...
Bak eğer, eğer gitmek istersen anlarım.
Se não quiseres partir, eu entendo.
Ama bana yardım etmek istersen içinde "barbital" geçen şeylere bakıyorum.
Mas se quiseres ajudar-me... Procuro por qualquer coisa com "barbital" no nome.
Eğer açığı kapatmak istersen teypte 2 saatlik Rusça saçmalık var.
Estão ali duas horas de conversa Russa naquela gravação se quiseres ouvir.
Francis'in annesi olarak izin istersen, veririm.
Como mãe do Francisco, se quereis permissão, tomai-a.
- İstediğini al! Ne istersen al!
Escolhe o que quiseres!
Central Park'ın Kuzey Doğu tarafında yaşarsın ve zamanla tenis kortu istersen Westchester'a taşınırsın.
Ainda podes morar no Upper East Side e te mudares para Westchester se quiseres um campo de ténis.
Eğer beni görmek istersen ara.
Caso queiras me ver, liga-me.
Ne zaman görüşmek istersen söyle.
Diz-me quando queres fazer isso.
Ne istersen.
Tudo o que precisar.
Ne zaman istersen gel beni gör, tamam mı?
Volta sempre que queiras.
Biraz yaratıcı düşünceyle ne istersen başarabileceğini sen de öğreneceksin.
Pensando de forma criativa, consegue-se fazer tudo o que se quiser.
- Bir iki gün daha verebilirim istersen. - Yok, yok.
- Posso dar-lhe mais um dia ou dois.
Eğer geri dönmek istersen...
Portanto, se quiseres voltar atrás...
Ne istersen yap, sana, seninle deli kızı bitirdim!
Faz o que quiseres estou farto de ti, rapariga maluca!
Ama beklemek istersen yakında gelecektir.
Se quiser esperar...
Eğer istersen seni de aramızda görmeyi çok isterim.
Está mais que convidada a juntar-se a nós.
Onurumu savunmak istersen çekinme.
Podes defender a minha honra quando quiseres.
Yapabiliriz istersen.
Bem, podemos fazer isso.
Geri vermeyeceğiz, alış istersen.
Não vamos devolvê-la, por isso habitua-te.
Evet. İstersen raporu anlatabilirim.
Posso dar-lhe uma ideia do relatório, se for preciso.
İstersen bir tur atabiliriz.
Podíamos ir dar uma volta nele.
İstersen gidip yeni...
Relatórios trimestrais? Não.
İstersen gelirim yani.
Eu irei, está bem?
- İstersen beni izleyebilirsin.
Se quiseres podes ficar a ver enquanto me afasto.
İstersen patronuna sor.
Pergunta ao teu chefe.
İstersen, almaya gelebilirsin.
Se quiseres, podes vir buscá-la.
İstersen uzanabilirsin.
Podes fazê-lo se preferires.
Sadece senin çok yetenekli olduğunu düşünüyorum ve eğer yapabilirsen, yani yapmak istersen... Sonrasında sen yeteneğini dünyayla paylaşmalısın.
E, se puderes e quiseres, deverias partilhar o teu dom com o mundo.
İstersen artan yemeklerin hepsini alabilirsin.
Podes levar o que sobrou, se quiseres.
isterseniz 150
ister 23
isterim 243
ister misin 572
isterdim 117
ister inan ister inanma 68
ister misiniz 95
isteriz 23
ister miydin 18
istersem 17
ister 23
isterim 243
ister misin 572
isterdim 117
ister inan ister inanma 68
ister misiniz 95
isteriz 23
ister miydin 18
istersem 17