English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ I ] / Itunes

Itunes traduction Portugais

48 traduction parallèle
Tabii, kaydedin, bir de albüm yaparsınız.
Claro. Coloque-o no iTunes.
Evet, şarkıları iTunes'den indirip kendi CD'lerimi hazırlıyorum.
- Sim, faço download do iTunes. Depois, gravo os meus CDs.
Ve listende Billy Squier olması beni çok etkiledi.
- Billy Squier. E estou muito impressionada por teres Billy Squier nos teus iTunes.
Cafe Diem'de pazartesi gecelerini ona ayırttırdım. Ve iTunes'le anlaşmaya çalışıyorum.
Mas já lhe reservei as noites de segunda no Café Diem, e quero chegar a acordo com a iTunes.
Itunes hesabını da.
E o iTunes também.
iPod... iTunes...
iPod... iTunes...
Albümünün, iTunes'da 2. sırada olduğunu biliyor muydun?
Sabias que o álbum dela é o segundo no iTunes?
Evet, biliyorum ama sen iTunes'da takılmıyorsun.
Sim, sabia, mas não estás no iTunes.
Pekala sana biraz dinleteyim.
Está bem, vou dar uso ao iTunes, então.
iTunes'da sana çalma listesi hazırlıyordum.
Estou a fazer-te uma playlist para o iTunes.
Albüme Walmart, Target, Cosco'dan ulaşabilirsiniz. Single da iTunes'dan indirilebiliniyor.
Procurem por ele na Wal-Mart, Target, Cosco e o single já está disponível para download no iTunes.
"Don't stop believing" iTunes tarihinin en çok indirilen şarkısıdır.
A "Don't Stop Believing" é a música com mais downloads na história do iTunes.
Geçen hafta bir zenci kilisesine katıldım ve geçenlerde de Sammy Davis Jr.'ın bütün kaydedilmiş şarkılarını iTunes'dan indirdim.
Na semana passada, entrei para uma igreja de negros. Recentemente, fiz o download de todas as músicas que o Sammy Davis Jr. alguma vez gravou, do iTunes.
- Evet. - Tamam o zaman iTunes'a funk yazalım ve bakalım neler gelecek karşımıza.
Então, procuramos funk no iTunes e logo vemos o que aparece.
iTunes ve iPhone müzik listesini kopyaladim. Klasik müzik dinliyor.
- Ela gosta de música clássica
Tamam, iTunes'dan şarkıyı indireceğim, anne.
Sim, comprá-la-ei no iTunes, mãe.
Zaten önceden, iTunes'te sipariş verdim.
Já o reservei no Itunes.
Mesajlaşmanın ne demek olduğunu biliyorum. iTunes'un ve renkli televizyonun da.
Sei o que é enviar SMS, também sei o que é o iTunes e a TV a cores.
O zaman iTunes'dan bir şarkı indir. Bendensin.
Bem, faz a descarga de uma música do iTunes por minha conta.
Kütüphanede baktığın plakların çoğunu aldım ve... -... iTunes'a yükleyeceğim.
Então, tirei uma carrada daqueles discos que estavas a ver na biblioteca, e vou carregá-los para o meu iTunes.
Kullanma izni yok sana iPhone, iPad, iPod Touch, iTunes Netflix, Pandora ya da Spotify kullanman yasak!
Não podes usar o iPhone, o ipad, o iPod Touch, o iTunes, a Netflix, a Pandora nem o Spotify.
Bu adamları iTunes'da bulamazsın. - Neden biliyor musun?
Nunca vais encontrar estes tipos no iTunes.
iMac, iPod, iTunes, iPhone, iPad ve Apple mağazaları gibi yaratıcı ürünlerle Jobs batmak üzere olan Apple'ı Amerika'nın en değerli şirketi hâline getirdi.
Com inovações como o iMac, iPod, iTunes, iPhone, iPad e Apple Stores, Jobs transformou uma Apple quase falida na empresa mais valiosa da América.
Şarkını iTunes'a verince, bunu yayınlarız. Hazır mısın?
Podemos lançar isto como um teaser quando o single for lançado no iTunes.
Burada aslında iki farklı iTunes penceresinde iki farklı şarkı rastgele olarak çalıyor, o yüzden yanınıza gelebilirim.
Isto é apenas duas músicas a tocar ao mesmo tempo em janelas diferentes do iTunes. Não tenho de estar aqui, posso ir para junto de vocês.
- O da ne öyle? Tüm cazibe ve mükemmelliğimle sesimi kaydedip iTunes'a yükleyeceğim.
- É quando me gravo a falar, sendo charmoso e brilhante, e coloco no iTunes.
iTunes'ın şifresi neydi?
Qual é a palavra-passe do iTunes?
Tüm bu iTunes devrimi tamamen seni ele geçiriyor.
Como se a revolução do iTunes passasse completamente por ti.
Belki i-tunes'da, Spotify'da, Pandora'da sana rastlayınca fikri değişir.
- Talvez ele mude de ideias quando estiveres no iTunes, Spotify, Pandora.
- Hosuna gitmeyen olursa, bir sürü itunes hediye kartim var.
Se não gostares de nada, tenho um monte de vales-oferta do iTunes.
- Hoşuna gitmeyen olursa, bir sürü itunes hediye kartım var.
Se não gostares de nada, tenho um monte de vales-oferta do iTunes.
Bunlar iTunes hediye çeki.
São cartões de prendas do iTunes.
iTunes hediye çeki ile değil.
Nada de cartões prendas do iTunes.
Başka kim olursa sana çalışmaktan daha iyidir. Seni kendini beğenmiş, umursamaz bayram primi olarak iTunes hediye kartı veren oros -
Tudo menos trabalhar para ti, que és um emproado, um negligente e ofereces cartões-oferta como bónus!
Orada ki şu küçük kutu direkt olarak bizim Netflix... iTunes, YouTube hesabımıza bağlanıyor.
Esta caixinha liga diretamente à nossa conta Netflix, ao nosso iTunes e ao nosso YouTube.
Minik rock grubumuza bir alkış. Mart'ta iTunes'de 24. sıradaydılar.
Vamos receber o nosso conjunto de rock que ficou no lugar 24, dos "downloads" do iTunes no passado mês de março.
Yaratıcı sürecimizden kazanç sağlamalarının getirdiği çaresizlikle bu şarkıyı yazma ilhamı geldi bana.
É aquela sensação de impotência, pois o processo criativo foi vendido. Isso inspirou-me a compor esta canção, que será lançada no iTunes hoje, à meia-noite.
- Henüz Itunes'a gelmiş midir?
Achas que ainda não está no iTunes ou...
Avukatların oynadığı diziyi bile indirecek paramız yok.
Como? Nem sequer podemos pagar o "Law and Order" no iTunes.
Gülüşünüzün iTunes'ta en fazla satın alınan zil sesi olduğunu biliyor musunuz?
Sabia que a sua risada é o ringtone mais vendido no iTunes?
Hazırladığımız seçme şarkıların iTunes'da ilk 50'ye girmesi mi Jamie Oliver'ın Stig Arnold'la şişman çocuklar hakkında konuşacak olması mı?
Terá sido o nosso podcast integral ter atingido o top 50 do iTunes? Ou o Jamie Oliver ter ido ontem falar com o Stig Arnold sobre miúdos gordos? - Ele vem hoje?
- Şarkım iTunes'da iki haftadır birinci sırada, değil mi?
- O facto de a canção estar em primeiro lugar no iTunes há duas semanas consecutivas.
Linki TMZ'ye gönderdim. Görüntüler birazdan yayınlanır ve akşama kadar iTunes'da bir numaraya yükselir.
- Que tinhas de cuidar de mim, mas não tens.
"Come Make Me a Woman" adlı şarkısı geçen yıl iTunes Asya listelerinde zirveye çıkmış.
O seu single "Vem Fazer De Mim Uma Mulher" foi um sucesso do iTunes da Ásia o ano passado.
ITunes da yok artık, anlıyor musun?
E o meu iTunes desapareceu.
ITunes, sera gazları David Beckham.
Terra, iTunes, gases com efeito de estufa, o David Beckham.
Bu gece iTunes'dan satın alabilirsiniz. - Çalayım mı?
- Posso tocá-la.
SadeceBluRay İTunes Çeviren :
Gonçalo Sousa

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]