Işaretler traduction Portugais
904 traduction parallèle
Kalkandaki işaretler kabilenin önde gelen savaşçıları olduklarını gösteriyor.
As marcas nos escudos significam que são os melhores guerreiros da tribo.
Masa örtüsünde işaretler yaptığımda çok gerilmiştin ve beni öptüğün gece, sabahlığım yüzünden beni itekledin rengi beyazdı ve koyu çizgileri vardı.
Quando fiz as marcas com o garfo na toalha de mesa, isso agitou-o. E naquela noite em que me beijou, afastou-me por causa do robe... era branco, com riscas escuras. Tente lembrar-se.
Bildiğim işaretler bu, bu, bir de bu...
Conheço isto e isto, e isto e isto.
Bütün otobanlara, tepelerde kurulan merkezleri gösteren işaretler konuldu.
As estradas estão marcadas para vos levarem a centros de assistência.
Doğumunun olağanüstü bir olay olduğuna ilişkin işaretler vardı.
Houve sinais de grandeza no seu nascimento.
" Belki başka işaretler de bırakmıştı, ama...
" Talvez ela tenha deixado outros sinais...
Canlanma olacağına yönelik bir takım işaretler var.
- A tendência é boa. Sim, de facto, notei uma recuperação.
Prenses Yuki ve maiyetinin buralarda olduğuna dair işaretler var.
Há sinais de que os partidários da princesa Yuki estiveram aqui.
Bakalım işaretler ne diyor.
Vê o que dizem as runas.
Yere uzanmışken, kağıdını bırakıyor ve bana garip işaretler yapıyor,
E largou o papel e o fumo no chão. E ele fez alguns sinaiszinhos engraçados para mim.
Yüzeyinde bir takım işaretler var.
Existem marcas na superfície.
Bu işaretler olmasa, yolumuzdan sapmış olurduk.
Sem estas marcas tínhamo-nos perdido.
Şey, ben kitap ve gazetelerde, ama sadece basit sözcükleri.. bilirsin, işaretler ve şekiller olursa daha kolay okuyorum.
Bom, não sou muito de ler livros e jornais, mas palavras simples, sabes, como cartazes e embalagens, leio bem.
Üzerlerinde siyasi işaretler vardı.
Usavam distintivos políticos.
Bütün işaretler tek bir şey gösteriyor.
Todos os sinais apontam para uma coisa apenas.
Bir dakika. Bu işaretler yanlış yönü gösteriyorlar.
Estou-Ihe a dizer que as tabuletas estão erradas.
Ambléve'e çağrıldık, ama haritayla işaretler tutmuyor.
Mandaram-nos ir para Amblève, mas os mapas não batem com as tabuletas.
- O işaretler neydi? - Ne işareti?
- O que eram essas sinais?
- Ha, o işaretler.
Não sou cega. Ah, esses sinais.
Şu işaretler. Onları ne yapmış olabilir?
O que pode ter feito aquelas marcas?
- Bazı yeni işaretler okudum.
- Detectei sinais frescos.
Her yerde Kola ve viski şişeleri ve şu işaretler olmasa bu pislik olmayacak.
Não haveria lixo sem garrafas de Coca-Cola e uísque e cartazes por todo o lado.
Artık işaretler iyi görünmüyor.
Os sinais já não são assim tão bons.
Ama işaretler açık.
Mas os sinais são claros.
Peşimizde olan Japon askerlerine bırakılmış bazı işaretler var.
Deixou sinais para... as tropas japonesas no caminho
Sahilin temiz olacağını tam olarak hangi yöne gideceğimizi gösteren işaretler olacağını bekliyorduk.
Esperávamos uma praia desimpedida com indicações de como devíamos avançar.
- Belki de işaretler içindir.
Talvez seja pela minha marca.
"O" nun itaati, ve üzerindeki işaretler adamı harekete geçirdi.
A extrema obediência de O e a marca no seu corpo tocaram Ivan profundamente.
Düşük önemli işaretler.
Sinais débeis.
Orada sana bazı işaretler vereceğiz.
Tenho de lhe dar as posições.
Hatta uzun menzil keşif devriyelerimiz yaklaştığımızın belirtisi olan işaretler görüyorlar.
Neste momento, as nossas patrulhas longas patrulham os quadrantes à procura de sinais que indiquem que estamos perto.
İşaretler nedir?
Quais são os sinais?
İşaretler konulalı üç ayı geçti
Os marcos já estão há três meses nos lugares.
Isaretler bizi bu kadar cok gemi için uyarmamisti.
Nunca fomos avisados de tantos navios.
İşaretler ne diyor?
O que dizem as runas?
Onlara yeni işaretler bırakacağım.
Vou-lhes dar umas novas.
İşaretler bırakmıştık.
Deixa-mos marcas.
Bir, iki, üç, dört. Hazır, ayarla. İşaretler.
Um, dois, três, quatro, preparados, já...
İşaretler kötü bir koku yayıyor.
O único que fazem estas bengalas é cheirar mal.
İşaretler misin, Mac?
Mac, aponte no mapa, por favor.
- İşaretler mi?
Marcas?
İşaretler?
As placas?
İşaretler de kötü yapılmış.
Aqueles sinais estão muito mal feitos.
İşaretler iyi.
Os sinais são bons.
Küçük işaretler.
Uma marquinha.
Bütün diğer işaretler gibi aptalca.
Um sinal idiota, como todos os outros.
Bu işaretler ne anlama geliyor?
O que significa estes gestos?
Bu işaretler..
Sim.
Vajinal enfeksiyon olduğunu gösteren belirgin işaretler var.
"Cara Miss Summers, o teste ao cancro da mama veio negativo, mas mostra sinais conclusivos de infecção vaginal."
İşaretler.
E a marca da água.
İşaretler.
Há trilhas, sinais.