Jabbar traduction Portugais
69 traduction parallèle
Sen Kerim Abdül Cabbar'sın.
És o Kareem Abdul Jabbar.
Boynuna gom jabbar zehiri uzattım.
Mantenho o gom jabbar no teu pescoço.
Gom jabbar'ını hatırlıyorum.
Lembro-me do teu gom jabbar.
Maçtan çıkıp geldi ve parlak kariyerinde asla ikinci olmadı.
Kareem Ab dul-Jabbar, num jogo que não ficou atrás de nenhum outro.
- Ve Jabbar?
- E o Jabbar?
- Jabbar!
- Jabbar!
Kareem Abdul-Jabbar'ın son sezonu.
Kareem Abdul-Jabbar's ultima temporada.
Ben Kareem Abdul-Jabbar değilim!
Não sou um gigante.
Zehirli iğneyi boynunda tutuyorum genç Atreides.
O gom jabbar está no seu pescoço, jovem Atreides.
Zehirli iğneyi boynunda tutuyorum genç Atreides.
Tenho o Gom Jabbar na tua garganta, jovem Atreides.
Nihayet Atreides'lerin zehirli iğnesiyle tanıştın.
Finalmente conheceu o gom jabbar dos Atreides.
Kendini nasıl hissediyorsun, Satan Abdul-Jabbar?
Como te estás a sentir, Diabo Abdul-Jabbar?
Kareem Abdul-Jabbar, pagodanın en üst katının gardiyanı oynayacaktı.
Lee decidiu ter ainda outro dos seus alunos, Kareem Abdul-Jabbar, para o papel do guardião do andar mais alto do pagode.
Ben ve Kareem Abdul-Jabbar için çok kolay.
É fácil para mim e para Kareem Abdul-Jabbar.
Kareem Abdul Jabbar'ın çengel atışı varsa Philip J. Fry'ın da uzay atışı var.
Kareem tem o gancho aéreo, mas Philip J. Fry tem o gancho espacial.
Evet, torunum... sonunda ruhsal gom jabbar ile karşılaştın.
Deixem-na para mim! Então neta, finalmente conheces um espírito Gom Jabbar.
Evet, torunum... sonunda ruhsal gom jabbar ile karşılaştın.
Então, neta... Você finalmente encontrou um espírito Gom Jabbar.
Elvis Jagger Abdülcabbar.
Elvis Jagger Abdul-Jabbar.
Elvis Jagger Abdülcabbar ile görüşebilir miyim?
Gostava de falar com o Elvis Jagger Abdul-Jabbar.
Kareem Abdul-Jabbar.
Kareem Abdul-Jabbar.
32 numarayla ortada, Jabar Kelley.
O poste, com o número 32, Jabbar Kelley.
Bayan Wilk, basketbolu ne kadar sevdiğinizi hatırlıyorum. Size Kareem Abdul-Jabbar imzalı, NBA'de tüm zamanların en iyi pivotlarının DVD'sini aldım.
Sra. Wilk, sei que gosta muito de basquetebol, por isso comprei-lhe um DVD dos melhores centros da NBA de todos os tempos.
Bay Abdul-Jabbar babamın futbol takımında oynuyor.
O Sr. Abdul-Jabbar está na equipa de futebol do meu pai.
Ya o ya da Kerim Abdül Jabbar.
Posso electrocutá-lo?
Geçmişe baktığımızda Kareem Abdul Jabbar olarak bilinen Lew Alcindor'da * üst düzey sezonu öncesi, lisedeyken tüm dikkatleri üzerinde toplamıştı.
Temos de voltar ao Lew Alcindor, Kareem Abdul-Jabbar, que tiveram o mesmo tipo de atenção enquanto jogadores de liceu.
Kareem Abdul-Jabbar bir kitap yazdı.
Tenho o livro do Kareem Abdul-Jabbar,
Annem de bir keresinde Kareem Abdul-Jabbar'a sandviç yapmıştı.
Uma vez, a minha mãe fez uma sanduíche ao Kareem Abdul-Jabbar.
Castle, Jamal'ın bombayı taşırken ki videosu elimizde.
Temos a filmagem do Jabbar a mover a bomba suja.
Homer, Kareem Abdul-Jabbar ile tanış.
Homer, apresento-te o Karem Abdul-Jabbar.
Kareem Abdul-Jabbar?
Kareem Abdul-Jabbar?
Muhammad Ali din değiştirdi ve Kareem Abdul-Jabbar haline geldi.
O Muhammad Ali mudou de religião e tornou-se o Kareem Abdul-Jabbar.
Kareem Abdul-Jabbar, Hong Kong'a ziyarete geldi, Bruce'un müthiş bir fikri vardı.
Kareem Abdul-Jabbar veio visitar Hong Kong... e o Bruce teve essa grande ideia.
Cabbar Hamadi'nin karısı olduğu ortaya çıktı, eski Suriye casusu.
Acontece que ela é casada com Jabbar Hamady, ex-agente dos Serviços Secretos Sírios.
Cabbar Hamadi'den kurtulursanız, size yeni kimlikler, pasaportlar ve istediğiniz yere beleş gidiş sağlarım.
Se se livrarem de Jabbar Hamady, Eu dou-vos novas identidades, passaportes, uma viagem grátis para onde quiserem ir.
Yani Cabbar'ı bulabilirsek, yetkililer onunla ilgilenir.
O que significa que se pudermos encontrar o Jabbar, podemos deixar que as autoridades tratem dele.
Cabbar'ın adamlarını oraya çekebilirsek ona ulaşabilirim.
Se forçarmos o Jabbar a enviar os seus homens para lá, Podia chegar até ele.
Depodan her teslimat yapışında Cabbar'ın haberi oluyor, değil mi?
Sempre que fazes uma entrega de algum armazém, Jabbar descobre, não é?
Ama bu kez Cabbar'ın adamları burada mutsuz eski bir çalışanını bulacaklar.
Só que desta vez, os tipos do Jabbar vão encontrar um dos teus ex-funcionários muito infeliz.
Mike onu Cabbar'a götürmelerini sağlayacak.
O Mike é capturado e levado até ao Jabbar.
Tek yapman gereken aramayı yapıp Cabbar'ın adamlarının gelmesini beklemek ve deli gibi kaçmak.
Só precisas de ligar, esperar os tipos do Jabbar aparecerem e correr como nunca.
Cabbar'ın adamları ne zaman gelecek?
Quanto tempo demoraram os tipos do Jabbar a chegar?
Cabbar'ın adamları seni Mike'ın üstünde çalışırken gafil avladıklarını düşünmeliler.
Os tipos do Jabbar têm de pensar que te apanharam de surpresa, - enquanto trabalhavas no Mike.
Onu Cabbar'a götürüyoruz.
Vamos levá-lo para o Jabbar.
Benim adım Cabbar Hamadi.
Chamo-me Jabbar Hamady.
CABBAR HAMADİ SCHMIDT'İ ÖLDÜRMEYE ÇALIŞAN ADAM
JABBAR HAMADY HOMEM A TENTAR MATAR SCHMIDT
Cabbar buraya gelir, eve saldırır.
Jabbar vem aqui, ataca o lugar.
Senin tarafta bir şey var mı?
Alguma coisa do teu lado? Jabbar anda muito carregado.
Cabbar ve adamlarının beni öldürmeye çalışacaklarını düşündüm.
Pensei que Jabbar e os homens dele estariam a tentar matar-me!
NBA'de tüm zamanların en skoreri Kareem Abdul-Jabbar.
Dos Lakers de Los Angeles, o maior campeão de pontuação de sempre,
ABDUL JABBAR AL-KUBEISI Iraklı Muhalif
ABDUL JABBAR AL-KUBEISI Dissidente iraquiano.
Koalisyon güçlerine karşı gerilla saldırılarını yönetiyor.
ABDUL JABBAR AL KUBEISI Lidera ataques de guerrilha contra tropas da Coligação