Jasper traduction Portugais
1,267 traduction parallèle
Sir Jasper!
Sir Jasper!
Albay Jasper Shepard.
Coronel Jasper Shepard.
- Jasper.
- Jasper.
Merhaba, Jasper. Ben Abernathy.
Olá, Jasper, sou a Abernathy.
Jasper, arkadaşlarım ve ben rahat edip edemeyeceğimizi anlamak için arabanla test sürüşüne çıkıp çıkamayacağımızı merak ediyoruz.
Jasper, estávamos a perguntar-nos se as minhas amigas e eu podíamos testar o carro sozinhas, sabe, para ver se é confortável.
Lee, bu Jasper.
Lee, ele é o Jasper.
Jasper, bu Lee.
Jasper, ela é a Lee.
Frank'in Jasper isimli bir tanıdığı bize saat için 1.000 kağıt verdi, biz de aramızda paylaştık.
Um tipo que o Frank conhecia chamado Jasper deu-nos 1000 pelo relógio.
Jasper. Jasper Willens.
- Jasper Willens.
Niye yerini başkalarına veriyorsun Jasper Willens?
- Por que está sempre a ceder a vez?
Ama buraya kadar gelmişsin, Jasper. Yani doğruyu bilmek istiyorsun, değil mi?
Se veio até cá, Jasper, é porque queria saber, certo?
Eşine zarar vermek isteyen birilerini biliyor musun, Jasper?
Há alguém que quisesse fazer mal à sua mulher?
İsmini söyle bize, Jasper.
Diga-nos o nome dele, Jasper.
Jasper, Lena'yı öldüren adamın adını ver.
Diga-nos o nome do assassino da Lena, Jasper.
Bu harfi harfine Jasper'ın söylediği ve eğer ödeme yapmazsa Roman'ın Lena'ya yapacaklarıydı.
O Jasper que ele faria isso, se deixasse de pagar.
Jasper'la evliydi. Roman için çalışıyordu ama o serseri çocuk Oliver'a âşıktı.
Estava casada com o Jasper e trabalhava para o Roman, mas estava apaixonada pelo puto, o Oliver.
Jasper'ı bırakıyordu. Roman'ı bırakıyordu.
Ela ia deixar o Jasper e o Roman.
Bayağı bir kormuşsun Jasper.
Estava aterrorizado, Jasper.
Köpeklerden bahsederken Jasper, hani Roman'nın yapacağı şey, sana yaptı mı?
Quando falou dos cães, sobre o que o Roman faria... Ele fê-lo a si?
Roman birini daha öldürecek Jasper.
O Roman vai matar outra vez, Jasper.
Jasper Cole bana çıkma teklif edecekti.
Sabias que o Jasper Cole me ia convidar para sair?
Tanrım. Bu Jasper.
Meu Deus, é o Jasper.
Jasper.
Jasper.
Üzgünüm, Jasper. Babama söz verdim.
Desculpa, Jasper, mas prometi ao meu pai.
Ayırma... Eğer bana inanmıyorsan Jasper'a sor.
Se não acreditas em mim, então pergunta ao Jasper.
Açıkçası Jasper seksi olduğunu düşünüyor. Ama onun ortağı olacak kadar akıllı olduğunu değil.
Obviamente que o Jasper acha que és uma brasa, mas não esperta o suficiente para seres parceira dele.
Jasper için bir arada Yaşamaya çalıştım.
Tentei aguentar por causa do Jasper, mas...
Jasper bizim oğlumuz.
É o nosso filho. EVELYN A CLIENTE
Fakat biz hala teknik olarak Evliyiz. Ve o hala Jasper'ın babası. Tutuklama emri olmadan, Elim kolum bağlı durumda.
Mas como ainda somos casados e ele é pai do Jasper, sem uma ordem de custódia, eles não podem fazer nada.
Jasper'ı nereye götürmüş olabileceği Hakkında bir fikrin var mı?
Faz ideia de para onde ele possa tê-lo levado?
İşte, bu Jasper.
Esse é o Jasper.
Fakat ailemin bir yalan Üstüne devam etmesini istemedim.
Não queria que a família fosse uma mentira para o Jasper, para mim.
Eğer Jasper bütün bunların arasında, Sıkışıp kalırsa, Kendimi asla affetmem.
Se o Jasper for apanhado no meio disto, nunca me perdoarei.
Jasper'ın yanına giderken Onu yanında getirmeyeceksin değil mi?
Não vai levá-la quando for buscar o Jasper, pois não?
Jasper nerede?
Onde está o Jasper?
Öldü. Kaza olduğunu söylediler, Fakat ben Jasper'ı yolladım Ve kaçmaya başladım.
Disseram que foi um acidente, mas enviei o Jasper para fora e fugi.
Ya annemin peşinden Giderse? Kardeşim? Doug'un oğlu Jasper?
E se ela for atrás da minha mãe, do meu irmão ou do filho do Doug?
Doug ve Jasper nasıllar?
Fala-me do Doug e do Jasper.
Şu hipnotizmacı olan Doktor Jasper'la konuştum. Ve?
Falei com a Dra. Jasper, a hipnotizadora.
Doktor Jasper'la telefon konuşmamız bittiğinde, hatırladım... biri aniden fotoğrafımı çekmişti... "Kabul ediyorum" dedikten hemen sonra.
Quando desliguei o telefone, lembrei-me que alguém me tirou uma foto depois de eu dizer "aceito".
Jasper! Jasper, iyi misin?
Jasper, estás bem?
Aman Tanrım. Jasper, bebeğim.
Meu Deus, Jasper, querido.
Bebeğim, iyi misin?
Estás bem? Jasper.
Jasper. Kesinlikle bizim şüpheli.
Diria que é mesmo o nosso tipo.
- Jasper!
- Jasper!
Jasper'ı "Yılın Eğitmeni" yapıyorlar.
Que vão eleger o Jasper de Educador do Ano.
Teşekkürler, Jasper.
Obrigada, Jasper.
- Jasper! - Ha ha ha!
- Jasper!
Bunun için Jasper'ı suçlayamazsın.
Não podes culpar o Jasper por isso.
Nebraskada en iyi ızgara eti Jasper yapar.
O Jasper grelha o melhor bife em Nebraska.
- Selam Jasper.
Olá, Jasper.