Jockeys traduction Portugais
23 traduction parallèle
Ünlü ve çok iyi bir jokey tanıyor musunuz?
Conhece alguns jockey bons, jockeys famosos?
İnsanlar... güzel atları... rengarenk giysili jokeyleri, ve- -
Vão por causa... dos cavalos bonitos... e dos jockeys coloridos, e...
Jockeys.
Jockeys.
Sen kov. Howard. Disk jokeyler köpek gibidir.
Howard, disc jockeys são cães.
Yani asla şehir şehir dolaşıp iş arayan o disk jokeylerden olmak istemiyordum.
Quer dizer, eu não quero ser um desses disc jockeys que anda pelo país fora, sabes, sempre à procura de trabalho.
İrlanda Kraliyeti'nden kıçımı öpün havlu kafalı deve binicileri!
Seus toalhas-na-cabeça, jockeys de camelos bem podem beijar o meu real cú irlandês.
Abicim baksana, niye hiç uzun boylu jokey olmaz?
Ei amigo. Porque é que nunca se vê jockeys altos?
- Niye hiç uzun boylu jokey olmaz?
Porque é que nunca se vê jockeys altos?
Uzun bir herif jokey olmak istese bu dediği harbi kolpa olcak!
Agora, no caso dos tipos altos que se querem tornar jockeys, isso é obviamente mentira.
Bütün o rüşvet saçmalığı.
A treta dos subornos a disco-jockeys.
Birleşik Devletler'de jokey yok mu?
Não têm uns, lá nos Estados Unidos? Jockeys?
Ponpon kız, öğrenci konseyi temsilcisi, sporcularla takılır Doğuştan Yetenek Programı'nda olanlara bakmazlar bile.
Cheerleader, presidente da associação de estudantes, sai com jockeys, Nem sequer olha para ninguém dotado.
Jokey Kulübü böyle isimlere izin vermiyor.
O Clube de Jockeys insiste em ter nomes únicos.
Tanrı'nın rızası olabilir ama Jokey Kulübünün yok.
Deus até pode querer, mas o clube de Jockeys não.
Bravo çocuklar. Bu akşamlık Joy Stick Jockeys'den bu kadar.
É tudo por hoje, no Joy Stick Jockeys.
Bu da gelecek yarışta jokeylerimden birinin dizginleri senin için tutması demektir.
Dar-lhe uma vantagem também é se um dos meus jockeys ganhar num próxima corrida.
Binicilerim bütün kontrollerden geçer.
Não, não, não. Eu faço todas as análises, aos meus jockeys.
Hükümet ajanlarıyız geçen hafta komaya giren iki jokeyi düşüren atlarla bağlantınızı araştırıyoruz.
Somos agentes governamentais e estamos a investigar o seu envolvimento com dois cavalos cujos jockeys entraram em coma, esta semana.
Peki neden jokeyler etkilendi?
Então porque se lixaram os jockeys?
Dikiş, sargı jokeylerin değdiği bir şey?
Pontos, pensos... nada em que os jockeys tivessem tocado?
Bazı jokeyler elektrik akımı veren bir cihaz kullanıyorlar.
Alguns jockeys usam um pequeno aparelho portátil chamado "a caixa", que dá pequenos choques.
Bu masum hayvanlara jokeyin neler yaptığını gördün mü?
Viste o que os jockeys faziam aos animais? É terrível.
Binicilerimiz de var.
Temos os jockeys para os montar.