Joyce traduction Portugais
1,254 traduction parallèle
- Selam, Joyce.
- Olá, Joyce.
Joyce, hastalığına neden olan neydi?
Joyce, o que achas que está na origem da tua doença?
Joyce, seninle görüşmek isteyen bir polis var.
Joyce, está aqui um agente da polícia para falar contigo. - Que se passa?
Yapma Joyce, bir daha konuşalım.
Sinto a tua falta.
- Joyce, seni bırakalım mı?
- Podes crer que quero.
Joyce! Bekle Joyce!
Espera, Joyce!
- Başımın çaresine bakarım ben.
Fica junto a mim, Joyce.
Sevgilim Joyce birbirimize mesaj göndeririz diye vermişti.
Tome, segure aqui. Deu-me a minha namorada.
Rambo'luk yapman hoşuma mı gidiyor sanıyorsun?
- Joyce, estás bem? - Julgas que te quero tipo Rambo?
Sen haklıydın Joyce. Üzgünüm.
Tinhas razão, Joyce.
Joyce.
Joyce. O comunicador.
Joyce, kalk hadi canım.
Vá lá, querida. Acorda. - Kam!
Harika bir teşhisti Joyce.
Bem visto, Joyce.
Joyce Rensaleer, birleşen şirketler ve devretmeler.
Joyce Rensaleer, Fusões e Aquisições.
Merhaba, ben Joyce Summers.
Olá. Chamo-me Joyce Summers.
- Joycie, nasıl buldun?
- Bem, Joyce, o que é que achas?
Joycie, bana bırak lütfen.
- Joyce, deixa que trato disso.
Joycie, yılın satış elemanı, birkaç ret cevabından sonra pes etmekle olunmuyor.
Joyce, não se consegue ser vendedor do ano desistindo depois de algumas rejeições.
Bir mucize Joyce, mucize.
É um milagre, Joyce.
Beni ne geri getirdi biliyor musun Joyce? Sen.
Sabes o que me trouxe de volta, Joyce?
En iyi arkadaşımla tanışmanı istiyorum. Joyce Meyers.
George, quero que conheça a minha amiga Joyce Meyers.
Merhaba nasılsın? - Joyce, ne güzel bir sürpriz.
Joyce.
Benim adım Joyce.
O meu nome é Joyce.
SNU derecesiyle bile, Joyce'u okumakta zorlanırsın.
Mesmo com uma graduação na UNS, não estaria lendo Joyce
Joyce, o gittiği için kendini suçlamamalısın.
Joyce, não se devia culpar por ela ter ido.
- Joyce...
- Joyce...
Joyce, onun gidişinden dolayı kendini suçlamamalısın.
Joyce, não se deve culpar por ela ter partido.
Joyce bir kişilik daha yer olduğunu söyledi o zaman bende yüz bakımını boşver parti yapalım dedim.
Como a tua mãe disse que havia lugar para mais um, decidi trocar a esteticista pela festa.
Şimdi, hayatın nasıI gidiyor, Joyce?
Como tens passado, Joyce?
Mantıklı. Peşinde oldukları şey Joyce'un odasındaki maske.
- Cordelia, deixa de ser cansativa.
Maske Ovu Mobini denen bir zombi iblis'in gücünü taşıyor.
Faz sentido. É a máscara no quarto da Joyce que eles querem.
Joyce, onunla olmam gerek. Onu ikna edebilirsin.
Joyce, eu preciso de estar com ela.
Onunla benim için konuşmalısın, Joyce.
Você tem de falar com ela.
Anlamıyorsun, Joyce.
Não está a perceber, Joyce.
Merhaba, ben Joyce.
Olá, é a Joyce.
Merhaba, Joyce.
Angel.
Buradaki tek vampir benim, Joyce.
O único vampiro aqui sou eu, Joyce.
Bayan...
Senhora... Joyce.
Joyce. - Ciddi katılım sağlamışsın.
- Teve muita afluência.
- Sen de Joyce.
Você também, Joyce.
Joyce DeWitt?
Joyce DeWitt?
- James Joyce, Ulysses.
- Ulisses do James Joyce.
Bekle. Joyce.
Joyce.
Ciddi ol biraz Joyce.
Vá lá, Joyce, fique séria.
- Ne olur Joyce, ben...
- Joyce, queres boleia?
Joyce! Yalvarmamı mı istiyorsun?
Joyce, queres que suplique?
- Joyce?
- Joyce?
Izninizle.
Com licença. Joyce...
Seni gördüğüme sevindim.
Olá, Joyce.
Hoşuma gitti. - Merhaba Joyce.
- Olá, Joyce.
Joyce Summers.
Joyce Summers.