Jägermeister traduction Portugais
40 traduction parallèle
Jç'² germeister de olabilir?
Uma Jägermeister, talvez?
- Tamam bir Jager Meister, bir de Jell-O shot.
Está bem, um Jägermeister e uma gelatina de vodka.
- Jägermeister ve Cristal.
- "Jagermeister Cristal".
- Bir tek Jägermeister ister misin?
- Queres uma dose de Jäger?
Daniel von Jägermeister.
Daniel. Daniel von Jägermeister.
Hey, Jägermeister kaldı mı?
Há por aí mais Jägermeister?
- Jägermeister mi kokuyor? - Bilmiyorum.
Espera, isso é absinto que eu estou a cheirar?
Evet, eskiden Jägermeister likörüne de bayılırdım.
Pois, costumava beber muito Jägermeister.
Jägermeister'ı içip karıştırıcının üstünde uyumamı o istemiş gibi.
Foi Deus que me fez apanhar a piela e enfiar o braço na misturadora.
- Öyle mi? - Ufak bir içki.
Um "Jägermeister".
Dün gece çatıda, çıkmadan önce Jägermeister'imizin içine bir şey kattım.
Ontem à noite, no telhado, antes de sairmos, eu meti uma coisa no nosso Jägermeister.
Bir şey içer misin? Konyak, Rom ya da başka bir şey?
Conhaque, Gin, Jägermeister?
Eyvallah! Gidip derdimi içki şişesine anlatmam lazım.
Meus, tenho de ir afogar as mágoas com um shot de Jägermeister.
Daniel von Jägermeister.
Daniel von Jägermeister.
Pekala dostum, dört bira, dört Jægermeister ve bir fanus.
Quatro cervejas, Jägermeister, e um aquário, por favor.
Jagermeister iyice çeneni açtı, farkındasın herhâlde.
Sabes que a Jägermeister deixa-te tagarela.
Jägermeister likörüne hayır demem ama.
Não recusava uma Jagermeister.
Viski, cin, Alman likörü var...
Deixa ver... Tem Whisky, Gin, Jägermeister...
- Jägermeister mı?
Jagermeister?
Bu gördüğün acınası şey Jägermeister ve Dubstep seven * bir başkomiserin güvenini kazanmaya çalışmanın bedeli.
Esta coisa patética que viste antes é o preço de ter uma identidade, que gosta de Jagermeister e Dubstep.
Jager dostum.
O Jägermeister, pá...
Espri anlayışı veya içki falan olabilir.
Sentido de humor? Uma Jägermeister, talvez?
- İşte başka bir Yoga Ustası.
Outro "Jagermeister".
Ben ve bir şişe Jagermeister.
- Eu... e uma garrafa de Jagermeister!
Örgülerine Jagermeister bulaşmasını istemedim.
Não queria que sujasses as tranças.
Bir kadeh Jagermeister'la başladın ve sloe cin eklersin... - Anladım. - Triple-Sec...
Começa-se com um pouco de Hagemeister, depois um bocado de Gin, sec triplo, sec quádruplo, gosma de um olho de cão,
Evet. Sizlere kısa bir süreliğine yaban turpu, hardal ve fıstık ezmesi sosuyla mangalda pişmiş dışı çıtır çıtır kaburgamızı pilav üstünde ve yanında papatya yapraklarıyla bir fiske Jagermeister kanyağı ile tatlandırılmış yaban turpu ve karahindiba salatası sunmaktan gurur duyarız.
Por um tempo limitado, temos o prazer de lhes apresentar... o nosso churrasco, com costelas em mostarda, e manteiga de amendoim envolto em folhas de camomila, com fatias de pepino em conserva servido com salada e guarnição de arroz.
Geçen hafta bir güvercin yakaladım, o sayılmaz mı?
Matamos uma garrafa de Jagermeister. Será que conta?
Hayatım, ağzını likörle yıkarım senin.
Querida, devia lavar-te a tua boca com Jagermeister.
Baba Jagermeister ne?
- O que é Jagermeister?
Bu da ne? Jagermeister.
Jagermeister.
Bir bira az içseydim doğru olanıyla işi pişirmiş olabilirdim.
Com um copo a menos de Jagermeister, talvez tivesse conseguido acabar com aquele que queria.
Jagermeister hava gösterisi gibiydi.
É como o espectáculo aéreo Jagermeister.
Pembe limonatanın içine bir damla Jagermeister damlatıyorum, bir dilim dudak koruyucusu ekliyorum, adına Aşk Tanrısı'nın ölümsüzlük içkisi diyorum ve parayı cukka ediyorum.
Basta misturar uma gota de Jagermeister e um pouco de limonada rosa, cortar umas rodelas de morango, chamar-lhe Ambrosia do Cupido, e posso aumentar o preço até às estrelas.
Gencecik bağırlarının tatlılığı Jagermeister ile ve şehrin nemiyle karışır. Karşılıksız sallanırlar.
O suor dos peitinhos jovens misturado com Jagermeister e humidade do mangue, a balançar para alegria dos tolos.
Cam masamı bir şişe Jagermeister ile parçaladılar.
Partiram-me a mesa de vidro com uma garrafa de Jagermeister.
Bu durumda bende Tekilla uzmanıyım.
Nesse caso eu sou quase especialista em garrafas Jagermeister.
Mutfakta kıçını kolla. Kızlar mutfakta Jager yapıyorlar. Haydi.
Leva o teu rabo à cozinha, estamos a fazer Jagermeister.
Christopher, bırak o Jagermeister şişesini elinden.
- "Cristopher, não bebas isso."