Jüri üyeleri traduction Portugais
258 traduction parallèle
Bu nedenle, sizi bilgilendiriyorum, sayın jüri üyeleri Peter Blood itiraf ettiğine göre kralımıza karşı bir vatan hainine yardım ve yataklık etmekten jürinin ve mahkemenin kararınca itiraf ettiği üzere, vatan hainliğinden ötürü asılmalıdır.
Assim sendo, instruo-os, cavalheiros do júri, que, visto que Peter Blood admitiu... ter ajudado um traidor ao vosso rei, a proferirem um veredicto de culpado, para que seja enforcado... pela alta traição que cometeu.
Davalıların avukatı olarak, Sayın Yargıç ve saygıdeğer jüri üyeleri şunu belirtmeliyim ki, müvekkillerim sayın bölge savcısının zannettiği gibi vatana ihanetten yargılanmıyorlar.
Como advogado de acusação, Vossa Excelência... ... senhoras e senhores do júri... ... devo lembrá-los que os meus clientes não foram acusados de traição...
Strand kasabasının bu saygın insanlarını tanık kürsüsüne bir şey kanıtlasınlar diye çıkarmadım sayın jüri üyeleri. Ama onlar gerçeği, yalnızca gerçeği söyleyeceklerine dair ettikleri yemine rağmen yalancı olduklarını kanıtladılar!
Não pus estes cidadãos modelos de Strand a testemunhar para não provar nada, Excelência, e senhoras e senhores do júri, a não ser no juramento que fizeram em dizer a verdade e nada mais do que a verdade...
Jüri üyeleri, bu kadına mutlaka acımalıyız. Mahvolmuş bir deve zincirlenmiş, korkunç bir kızgınlıkla yanıyordu.
Membros do júri, devemos sem dúvida ter pena desta mulher, presa a um gigante em ruínas, que ardia com um terrível ressentimento?
Jüri üyeleri, önünüzdeki sanık sandalyesindeki kadın bir yabancı.
Membros do júri, a mulher que está diante de vocês é estrangeira.
Efendim... Jüri üyeleri...
Dr. Juiz, membros do júri,
Ama jüri üyeleri benim yetersizliğimi bu davaya karıştırmayın lütfen.
Mas, membros do júri, não devem confundir a minha... a minha incompetência,
Burada, San Francisco'da ise, cinayet davasıyla... son haftalarda manşetlerden inmeyen, adı kötüye çıkmış... asi denizci "Kara İrlandalı" O'Hara'nın kaderi... hala belirsiz. Yedi saattir tartışan jüri üyeleri... hala bir karara varamadı.
Aqui em São Francisco, o destino de "Black Irish" O'Hara, conhecido agitador das docas, cujo julgamento por homicídio... tem estado nas primeiras paginas das últimas semanas, continua por decidir, pois o júri, reunido há sete horas,
Jüri üyeleri çıkıyor.
O júri vai sair.
Saygıdeğer jüri üyeleri, bir karara vardınız mı?
Senhoras e senhores do júri, chegaram a um veredicto?
Jüri üyeleri. Kararınızı verdiniz mi?
Senhores do Júri, chegaram a um veredicto?
Ayrıca, sayın jüri üyeleri sigorta ofisinde çalışan Constance Willis'ten duyacağız.
Senhoras e senhores, também ouviremos outra senhora que trabalha na seguradora que dá pelo nome de Constance Willis.
Mahkeme uygun görürse sayın jüri reisi ve jüri üyeleri.
Com a permissão do Tribunal, Sr. presidente do Júri, senhoras e senhores do Júri...
Jüri reisi ve sayın jüri üyeleri davalı vekilinin duruşmayı iptal talebi mahkemece kabul edildi.
Sr. porta-voz e senhoras e senhores do Júri, o advogado de defesa tem o direito de pedir a anulação do julgamento, pedido esse que o Tribunal deferiu.
Yedek jüri üyeleri ayrılabilir.
Os jurados suplentes podem abandonar a sala.
Sayın jüri üyeleri, biraz önce ettiğiniz yeminle bu davada kararınızı kanıtlara göre vereceğinize söz vermiş oldunuz.
Membros do Júri, pelo juramento que acabaram de prestar, prometeram julgar este caso de acordo com as provas.
Tek gereken hukuki bir dayanak. Jüri üyeleri iç rahatlığıyla anlayış gösterebilsin diye.
Precisa de uma base legal... para que o júri continue a senti-la.
Sayın jüri üyeleri...
Senhoras e senhores do júri.
Jüri üyeleri duydukları bir şeyi nasıl göz ardı eder ki?
Como é que um júri pode ignorar o que já ouviu?
Sayın jüri üyeleri, yalan makinesi veya benzeri testlerin sonuçları... kanıt olarak kabul edilemez, çünkü şimdiye kadar... insanların yalan makinesini aldatamayacağı kanıtlanamamıştır.
Senhores jurados, um teste poligráfico, ou no detector de mentiras, não é admissível porque ninguém conseguiu certificar-se... se algumas pessoas podem mentir no detector e depois safarem-se.
Sayın jüri üyeleri, bir karara vardınız mı?
Membros do júri, têm o veredicto?
- Sayın Yargıç ve jüri üyeleri.
- Senhor presidente, Senhores da Corte!
"Sayın yargıç ve jüri üyeleri"
Senhor Presidente! Senhores da Corte!
Eğer bir erkek, karısının adice bir zina içinde bulunduğunu anlarsa... o halde evet, sayın jüri üyeleri, o zaman cinayet işleyebilir.
Se este homem tivesse surpreendido sua esposa em flagrante adultério sim, Senhores da Corte, talvez os tivesse matado.
Sayın jüri üyeleri, bir karara vardınız mı?
Senhores jurados, chegaram a um veredicto?
Jüri üyeleri, isterseniz tutuklunun sözlerine - yani bir yürüyüşten dönünce Bayan McGinty'yi asılı bulduğuna ve Polis Memuru Wells geldiğinde ipi çıkartmak üzere olduğuna inanabilirsiniz.
Podem escolher acreditar, membros do júri, que o prisioneiro, ao voltar de um passeio, encontrou a Sra. McGinty enforcada e que estava prestes a soltar a corda quando o agente Wells surgiu na cena do crime.
Sayın jüri üyeleri, sanığın bu alçakça suçu işlediğine hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde emin olduysanız o zaman suçlu kararı vermek en önemli görevinizdir.
Mas membros do júri, se as provas vos deram a certeza absoluta, de que o acusado cometeu este crime atroz, é o vosso dever solene entregarem um veredicto de culpado.
Jüri üyeleri kararlarını verirken size bir gösteri daha sunmam için bana izin verildi.
Enquanto os juízes chegam a uma decisão foi-me autorizado poder oferecer-vos uma extra canção.
Sayın jüri üyeleri, bir karara vardınız mı?
Senhores e senhoras do júri, chegaram a um veredicto?
Yarışmacılar üç finaliste indi ve bu akşamki jüri üyeleri şöyle :
Estamos reduzidos a três finalistas e o nosso júri desta noite é :
Uyanın sayın jüri üyeleri.
Despertem, cavalheiros.
Sayın Başkan, mahkeme üyeleri ve sayın jüri üyeleri. Bir savcı ayağa kalkıp sanık için haklı bir ceza istediği zaman genellikle herkesin onu anladığından emin değildir.
Sr. Presidente, senhores da Corte membros do jurado, quando um fiscal se eleva para exigir uma pena que é justa, nunca tem certeza de ser compreendido.
Sayın jüri üyeleri, hafifletici sebepleri reddedip mutlak bir sonuca varacağınıza eminim. Yani sanık için istediğim idam cezasını uygun göreceksiniz. O zaman belki yüreğime hüzün dolacak.
Membros do jurado, ao rejeitar as circunstâncias atenuantes, sei que irão para o absoluto, para a pena capital que estou pedindo para o acusado... com certa tristeza porque será definitiva, mas com firmeza, sabendo que cumpro com meu dever.
Sayın Başkan, sayın jüri üyeleri iki gündür burada Gino Strabliggi'nin sabıkasından ve 10 yıllık hapis hayatından söz ediliyor.
Seu Senhorio, membros do jurado, durante dois dias, escutamos a Strabliggi, o criminal reincidente, e seus 10 anos de prisão.
Sayın jüri üyeleri bugün Savcı tarafından hazırlanan giyotinin gölgesi bir kez daha üzerinize düşüyor.
Membros do jurado, hoje estamos mais uma vez à sombra da guilhotina do fiscal.
Sayın jüri üyeleri sizden rica ediyorum, bu suça ortak olmayın ve utancımızı arttırmayın.
Membros do jurado, não sejam cúmplices de este crime e sua vergonha.
Jüri üyeleri... bir karara vardınız mı?
Senhores do jurado. - Chegaram a um veredicto? - Sim, Meritíssimo, chegámos.
Ve böylece sayın jüri üyeleri, konuşmama son veriyorum.
E assim, senhores membros do júri, dou por concluída a minha intervenção.
- Jüri üyeleri...
- Membros do júri...
Jüri üyeleri, kararınız nedir?
Membros do júri, qual é o veredicto?
Jüri üyeleri,... bildiğiniz gibi, kasıtlı cinayetin cezası darağacıdır.
Membros do Júri, como todos sabem, homicídio voluntário é motivo para forca.
Jüri üyeleri, forma ve tarza bakın.
Juízes, vejam a forma e o estilo.
Lafı uzatmayım. Jüri üyeleri lütfen yerleriniz alın
Sem mais demoras, juízes, tomem os vossos lugares.
Biz jüri üyeleri, sanığı... suçsuz bulduk.
Nós, os membros do júri, consideramos o réu... inocente.
Jüri üyeleri, bu biraz sıra dışı bir durumdu.
Membros do júri, o que viram aqui é pouco usual.
Sayın Yargıç, avukat, jüri üyeleri.
Sr. Dr. Juiz, senhores advogados e jurados.
Ancak sizin göreviniz şudur ki saygıdeğer jüri üyeleri kesin bir sonuca varmadan önce bütün olasılıkları düşünmelisiniz.
No entanto, é vosso dever, membros do júri, levar em consideração todas as hipóteses antes do veredicto final.
Sayın jüri üyeleri... Richard Kimble'ın suçlu olduğuna dair sarsılmaz kanıtlar duyacaksınız.
Senhoras e senhores jurados, vão ouvir testemunhos irrefutáveis da culpa de Richard Kimble.
Sayın jüri üyeleri...
Senhores da Corte!
Bazı jüri üyeleri şu an üzgün.
Quem mo deu foi uma amiga que já o tinha usado nos seus dois filhos.
Sa-sa-sa... sayın jü-jü-jü jüri... üyeleri.
Senhoras e senhores j-j-j... j-j-j... jurados.