Kaliforniya traduction Portugais
2,671 traduction parallèle
Sana Kaliforniya'da söylemeyi unuttuğum birkaç şey var.
Esqueci-me de te dizer algumas coisas lá na Califórnia.
Westing Oteli Napa Vadisi, Kaliforniya 23.
Estância Westing
Kaliforniya Ulaşım'dan bir operatör onu köprüde görmüş ve zum yapmış.
O operador de tráfego viu-o na ponte e fez zoom, para ver mais de perto.
Zitek Biyosistem Tesisi Los Corrados, Kaliforniya
INSTALAÇÕES DA ZITEK BIOSYSTEMS LOS CORRADOS, CALIFÓRNIA
Ben, Dean Harken, Kaliforniya Hastalık Kontrolü Yetkilisi.
Chamo-me Dean Harken, da Autoridade para o Controlo de Doenças da Califórnia.
Bunlardan biri, Kaliforniya'nın yarısını öldürebilecek etkiye sahip öldürücü bir süper virüsü dışarı salmış. Bu durumda sanırım süper kötü bir canavar geçmişi olan birini arıyoruz.
Um deles libertou um super-vírus mortal que poderia matar metade do estado da Califórnia, portanto, calculo que estejamos à procura de alguém com antecedentes de super-vilão demoníaco.
2008 yazına kadar Seberg, Edmunds, Nash ve Tripp Kuzey Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü Biyokimya departmanında birlikte çalışıyorlarmış.
Até ao Verão de 2008, a Seberg, o Edmunds, a Nash e o Tripp trabalhavam juntos no departamento de Bioquímica do Instituto Tecnológico da Califórnia do Norte.
Güney Kaliforniya'nın en azılı özgürlükçüsüyle mi?
A mãe, a liberal mais faladora e coração de manteiga do Sul da Califórnia? Não, não é divertido.
Kaliforniya bölgesini özel jetimle dolaştığımı söylüyorlarmış.
Dizem que ando a voar pela Califórnia num jacto privado.
Ama tatlım sen zaten özel jetinle Kaliforniya'da uçarsın.
Mas voas pela Califórnia num jacto privado.
Yani, Kaliforniya nın suya nekadar ihtiyacı var sizce?
Sabem o quanto a Califórnia precisa de água? - Vamos ficar ricos!
Biz bir miktar Kaliforniya Şarabı paylaştık.
Partilhámos um vinho californiano.
İşleri Kaliforniya'da tutmak istedi.
Queria que os empregos ficassem na Califórnia.
Kaliforniya'ya gidecekmiş.
Quer ir à Califórnia.
Sayın yargıç, Trombetta'ya karşı Kaliforniya yüksek mahkemesi ceza hükmünün bir DNA testindeki örneği yok edebileceği kuralını getirdi çünkü bir sahtekarlık yoktu.
Meretíssimo, no processo California versus Trombetta, o Supremo Tribunal decretou que a Acusação podia destruir uma amostra para testes de ADN porque não havia má fé.
- Kaliforniya'dan kızı aradı.
- A filha ligou da Califórnia.
Senatör Murphy, Kaliforniya'ya getirdiği yüzlerce milyon dolardan seçmenlerin haberdar olmasını minnetle karşılayacak.
O Senador Murphy gostaria que os eleitores tivessem consciência das centenas de milhões de dólares que ele trouxe para a Califórnia.
Sonra da tatil. Çocukları Kaliforniya'ya götürüp harika vakit geçireceksin.
Depois, vais parar de trabalhar, vais levar os teus filhos à Califórnia e será uma farra.
Bu haftasonu, biz babamla Kaliforniya'dayken.
No fim de semana, enquanto vamos à Califórnia, com o meu pai.
Kaliforniya'dan dönünce emlakçı ile görüşeceğim. - Ama değeri hakkında bir fikrim yok.
Vou estar com o agente imobiliário quando voltar, mas não sei quanto vale.
Bazı geceler izinli olursun, hem Kaliforniya'da olacaksın yüzme havuzları, film yıldızları...
Dou-te umas noites livres e poderás ir à Califórnia. Piscinas, estrelas de cinema?
Kaliforniya'dan aramıştım onu.
Eu vi a conta.
Kaliforniya'da çocuklara göz kulak olmuştu.
Sei que ela cuidou das crianças na Califórnia.
Palo Alto, Kaliforniya
PALO ALTO, CALIFÓRNIA
Ulusal Lineer Hızlandırıcı Projesi Palo Alto, Kaliforniya
NLAP - Projecto Nacional de Aceleração Linear de Partículas.
Baja, Kaliforniya'daki Lugo kartelini bilen var mı?
Alguém conhece o cartel Lugo em Baja California?
Tüm Güney Kaliforniya halkı iki ambulans görevlisinin ölümüyle yasta.
Bem, toda a comunidade da Califórnia do Sul está de luto pelos dois paramédicos mortos.
"Kaliforniya" yazıyordu.
Dizia "Califórnia".
Kaliforniya'da, insanlar, silahınız var sansa bile, bu silahlı soygun sayılır.
Na Califórnia, conta como assalto à mão armada se as pessoas pensam que vocês tem uma arma.
Ama Kaliforniya'da, anne sağlıklı sayılırsa... Dedeler ve ninelerin vesayet, hakkı olmaz.
Mas, na Califórnia, quando a mãe é considerada apta... os avós não têm direito de guarda.
Peki burada, Kaliforniya'daki O.T.O'nun Bir adı var mı?
Então, a ONG aqui na Califórnia tem um nome?
İki ay önce, Güney Kaliforniya'da organ nakli bekleyen Kişilerin veritabanının, çapraz kontrollerini yapıyoruz.
Estamos cruzando a base de dados de pessoas que estavam esperando transplantes no sul da Califórnia há dois meses.
Şey, sahte belge, ve Güney Kaliforniya'daki 11 organ nakli hastanedeki, Her gün iyi insanların ölümünü izlemekten harap olmuş dostlar. Bana isim lâzım doktor, vaaz değil.
Bem, foi falsificação e amigos de onze hospitais de transplante de todo o sul da Califórnia, que estão cansados de assistirem a pessoas decentes morrerem todos os dias...
Kaliforniya Eyaleti şartlı tahliye kurulunun başkanıydı.
Era chefe do Conselho de Liberdade Condicional da Califórnia.
Kaliforniya yasaları, Boyd'un arabayı kullandığına ya da tetiği çektiğine bakmaz.
E pela lei da Califórnia não interessa se Boyd conduziu o carro ou puxou o gatilho.
Güney Kaliforniya emlak piyasası sonunda yükselişe mi geçiyor?
O mercado de imóveis da Califórnia do sul está finalmente em recuperação?
Güney Kaliforniya Emlakçıları Yıllık Toplantısı.
Festa Anual dos Vendedores de Imóveis do Sul da Califórnia.
Bu akşam seçkin Güney Kaliforniya emlakçıları sayesinde karşınızda bulunuyorum.
Não estaria aqui esta noite, se não fosse pelo trabalho duro da F.A.V.I.S.C.
Los Angeles Kaliforniya Üniversitesi.
- Na UCLA.
Problem şu ki, Kaliforniya Üniversitesi'nin takımı Koca Ayılardır.
O problema é que a equipa da UCLA são é a Bruins.
Kaliforniya, Meksika değil.
Porque a Califórnia não é o México.
Kaliforniya-Meksika sınırında San Diego dışında gün doğumundan hemen sonra kaydedildi.
Foi gravado perto de Sunrise. Perto de São Diego, na fronteira do México com a Califórnia.
Kaliforniya Mücevher Pazarında.
Dentro do Califórnia Jewelry Mart.
Güney Kaliforniya'nın en büyük depolama tesisi.
É o maior armazém de aluguer do sul da Califórnia.
Araştırmaya tüm Güney Kaliforniya'yı dahil etmeliyiz.
Temos de expandir a busca ao Sul da Califórnia.
Güney Kaliforniya Üniversitesi'ndeki bir arkadaşını ziyaret etmek istiyor.
A Lindsey quer ir visitar um amigo na USC.
Derhal Kaliforniya'ya giden bir uçağa atlamam lâzım. Neden? "Basınla görüşme" den bahsettiğimizi sanıyordum.
Devia meter-me já num avião para a costa.
Hem bu müşteriyi sen Kaliforniya'da ortadan kaybolduğunda bağladım.
Consegui este cliente depois de desapareceres na Califórnia.
Kaliforniya'ya hiç gitmemiştim.
Nunca fui à Califórnia.
Kaliforniya'yı sevdiniz mi?
O que estão a achar da Califórnia?
- Kaliforniya'yı arayabildiniz mi?
Ligou para a Califórnia?