Katina traduction Portugais
46 traduction parallèle
Egitim talimleri hemen iki katina çikarilsin.
Quero que se efectue imediatamente o procedimento de treino.
Decker, savunmaya geçin, nöbetçi askerleri iki katina çikar.
Decker, ponha a guarda a postos e duplique as sentinelas.
Pekala Katina, ımm... önce gönüllü oluyorsun sonra saçını yaptırıyorsun, ve yeni bir elbise seçiyorsun sonra da bir kafeye gidip oturup sohbet ediyorsun.
Katina, primeiro faz-se trabalho de caridade, a seguir arranja-se o cabelo, uma farpela nova, e depois vai-se para o café conversar.
Pekala, Tommy, bu Bayan Vida ve Bayan Clara ve bu da Bayan Katina ve Bayan Merna, Bayan Loretta ve elbette Bayan Küçük Bobby Lee.
Tommy, apresento-te a menina Vida, a menina Clara, a menina Katina, a menina Merna, a menina Loretta e, claro, a jovem menina Bobby Lee.
Çabalar iki katina çikarilmali.
Temos que nos esmerar a dobrar.
"Çabalar iki katina çikarilmali."
"Esmerar a dobrar".
BAHİSLERİ İKİ KATINA ÇIKARTIP, YERLE BİR OLURUZ SON TEKLİFİN NE?
Teremos redobrado os esforcos mas seremos massacrados nos arrozais.
Yani siz diyorsunuz ki ; zina nafakanin iki katina deger.
Portanto, diz que a infidelidade vale o dobro da pensão.
Fiyati iki katina cikarsaniz bile... butun musterilerimiz almak isteyecek.
Pode cobrar o dobro do que eu lhe forneço, que os seus cliente pagam.
Katina!
Katina!
Onunla yemeğe gidemezsin!
Katina, não acredito que vais comer com esse ai!
Katina mı?
Katina?
Katina, yine yapma.
Katina, que droga!
Bak seni kim bekliyor?
KATINA - OLHA SÓ QUEM ESTÁ À TUA ESPERA
Eğer bizimkiler sorarsa, Katina'ya ders çalışmaya gidiyorum.
Se os pais chegarem antes, diz que estou a estudar na Katina.
- Uzak dur Katina.
- Não te aproximes, Katina!
Katina öğretmenin ortalıkta sana bağırdığını söyledi.
A Katina disse que a professora te está a lixar.
Katinalar'da yatıya kalmayı plânlamıştık ama şimdi gidemiyorum.
Tinha planeado com umas amigas dormir na casa da Katina e não pude ir.
- Katina!
- Katina!
Katina, neden onu bana konuşuyorsun?
Eu sou mais de prometer, tonta. Sabes disso.
Hey, Katina!
Katina!
Yeter bu kadar Katrina!
- Não, não, não! - Katina...
Katina.
Katina!
Katina, bu yeni arkadaşım Gin.
Katina, esta é Gim, a rapariga que eu queria que conhecesses. - Prazer, Gim.
Memnun oldum. - Nasılsın, Kathina?
- Como estás, Katina?
Kathy nerede?
Onde está, Katina!
- Hache, Hache!
Katina!
Katina, Poyo'nun motoru onda.
É a moto do Pollo! Porque está ela com este imbecil?
Katina'nın sevgilisiydi..
Bom, Katina e ele...
Aptallık yapma!
- Calma. - Desce daí, não brinques comigo! - Desce, Katina!
Tepelerdeki bekçileri iki katina çikartin.
Redobra a vigília nos vales circundantes.
Tilikum SeaWorld'e geldiğinde devamlı Katina ve diğerlerinin korkunç saldırılarına uğradı.
Quando o Tilikum chegou ao SeaWorld, foi atacado perigosa e repetidamente pela Katina e os outros.
Katina genelde sessiz bir balinaydı.
E a Katina era geralmente uma baleia calma.
Kalina oradan alınıp bir kamyona konularak havaalanına götürüldüğünde havuzda kalan annesi Katina havuzun köşesine çekildi ve resmen titredi, haykırdı, acı acı bağırdı, ağladı.
Após a Kalina ser retirada dali, posta no camião e levada para o aeroporto e a Katina, a mãe, ter ficado na piscina, ela permaneceu num canto da piscina literalmente a abanar-se e a gritar, a guinchar, a chorar.
KIM SUN-JA'YI İSTİYORSAN BUGÜN SAAT 9'DA MİKTARI 5 KATINA ÇIKAR VE SUNGJI ÇİMENTO FABRİKASI'NA GETİR.
SE QUER A KIM SUN-JA TRAGA 5 VEZES MAIS O BALANÇO À FÁBRICA DE CIMENTO DE SUNGJI PELAS 9 HORAS DE HOJE
çati katina görmeme izin verebilir misin?
Por isso... deixavas-me entrar no apartamento?
BODRUM KATINA GIDEN MERDIVENLER
ESCADAS PARA A CAVE
Elimde beyazlarla birlikte bodrum katina iniyordum, bir de ne goreyim Kevin, bir kizi arka kapidan sivistirmaya calisiyor.
Eu ia a descer para a cave com uma pilha de lençóis e o Kevin estava sorrateiramente a deixar sair uma miúda pela porta da cave.
Calismalarimizi iki katina cikartiriz.
Dobraremos os nossos esforços
Katina!
"Três metros sobre o céu" numa ponte, não é? Katina.
Katina çok üzgün, ama onu göstermedi.
Fomos beber onde sempre íamos.
Katina'ya bak.
Olha a Katina.
Onun için de ağır oldu.
Katina também o conhecia.
Katina, hayır!
Katina!
Katina.
Katina?