English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ K ] / Kaçabilirsin

Kaçabilirsin traduction Portugais

257 traduction parallèle
Polis merkezinde beklemekten korkuyorsan,... gizlice de kaçabilirsin.
Se está com medo de esperar na esquadra, pode sair assim que entrar.
Onlar benimle uğraşırken sen kaçabilirsin.
Enquanto estiverem comigo, tens tempo de fugir.
Eğer dikkatleri üzerime çekecek bir şey yaparsam belki sen kaçabilirsin.
Talvez se eu armasse alguma confusão, tu pudesses escapar.
- Kaçabilirsin.
- Podes fugir daqui.
Sonsuza kadar kaçabilirsin.
Vais afastar-te para sempre.
Ben çıkarken kaçabilirsin.
Pode esgueirar-se sorrateiramente quando eu sair.
Bu gece vaktı kaçabilirsin.
Poderá escapar hoje à noite.
Sadece sayemde içine düştüğün umutsuz durumdan kaçabilirsin.
Só através de mim poderás escapar à situação desesperada em que te encontras.
- İstersen kaçabilirsin
Se quiseres, podes fugir.
Sınırdan kaçabilirsin.
Eu faço-te a mala. Passas a fronteira durante a noite.
Kaçabilirsin, korkuyorsun ve bu yüzden kaçmak isteyebilirsin.
Pode fugir, ainda está assustada e pode fugir.
Muhtemelen Gruber'den kaçabilirsin, ama Yüzbaşı kaçamayacak.
Você talvez consiga escapar do Gruber, mas o Capitão, não.
Tabanları yağlayıp kaçabilirsin, anladın mı?
Podes reposicionar e arrancar, entendeste?
Daha nereye kadar kaçabilirsin, Clarisse?
Não tens por onde fugir, Clarissa?
Lombard öyle cins bir adam ki, karısını götürebilirsin, kızıyla kaçabilirsin... ama parasına sataşırsan...
O Lombard é o tipo de homem a quem podem roubar a mulher, levar a filha, mas se lhe mexem no bolso, pronto.
Bundan istediğin zaman kaçabilirsin.
Podes escapar disso sempre que quiseres.
Yanan kibritleri yere düşürmeye devam edersen etrafındaki patlamalardan nasıl kaçabilirsin?
Se continua atirando fósforos acesos, como pretende evitar as explosões?
Kaçabilirsin evlat, saklanamazsın.
Podes fugir, mas te escondes.
600 $ çalarsan, kolayca kaçabilirsin.
Quando se rouba 600 dólares, basta desaparecer.
Kaçabilirsin. Gidebilirsin.
Podes fugir
Kaçabilirsin, ama saklanamazsın.
Podes correr, mas esconder-te não.
Ya da onu öldürür, parayı alıp, kaçabilirsin.
Por outro lado, poderia matá-lo, pegar no dinheiro e fugir.
Kaçabilirsin, ama saklanamazsın!
Podes correr mas não te podes esconder!
Hala kaçabilirsin.
Ainda podes fugir.
Yangın merdivenlerinden kaçabilirsin.
Abra a janela. Pode sair pela escada de incêndio.
Şu an kaçabilirsin ama Yıldız Filosu peşini bırakmayacaktır.
Se fugires agora, a Frota Estelar vai perseguir-te.
Kaçabilirsin, onu öldürmem gerekmez.
... Ainda podes fugir sem me obrigar a matá-lo.
Kaçabilirsin, ama saklanamazsın!
Podes correr, mas não fugir.
Kaçabilirsin ama saklanamazsın.
Podes fugir, mas não te podes esconder.
İstersen kaçabilirsin ama ölümün önüne geçemezsin.
Pode correr, se quiser, mas não consegue enganar à morte.
Ama benimle birlikte bankaya gelip dört milyonla kaçabilirsin ya da beni öldürüp cüzdanındaki parayla kaçarsın.
Pode ir comigo ao banco e fugir com $ 4 milhões ou começar a disparar e fugir com o que tem na carteira.
Kaçabilirsin ama saklanamazsın, evlat.
Podes fugir, mas não podes esconder-te, Júnior.
Kaçabilirsin, ama saklanamazsın.
Podes fugir, mas não te podes esconder.
Bundan çok nefret ediyorsan, kaçabilirsin.
Se não te agradar, podes simplesmente ir embora.
Kaçabilirsin ama saklanamazsın!
Podes fugir, mas não te podes esconder!
Kaçabilirsin, Zeyna!
Podes fugir, Xena!
Bundan kaçabilirsin ya da anlayabilirsin.
Podes esconder-te ou perceber.
Yumruklarından kaçabilirsin.
Ouve-me! Evita o directo!
- Kaçabilirsin, ama gizlenemezsin.
- Podes fugir, mas não te podes esconder.
Ama sen kaçabilirsin.
Mas podes escapar...
Hepsinden kaçabilirsin.
Podes fugir disso.
Gırtlağımızı bıçaklayıp böylece kaçabilirsin.
Uma faca na garganta? Para poderes fugir?
Kaçabilirsin... ama saklanamazsın.
Podes fugir... mas não te podes esconder.
Bu sayede her şeyden kaçabilirsin.
Essa é uma boa desculpa.
Tamam, daha önce yaptığın gibi kaçabilirsin. Ya da teslim olup, burada kalırsın.
Pode fugir, como fez antes... ou se submeter e ficar.
Kaçabilirsin, ama saklanamazsın çünkü dünyana neşe getireceğim.
Podes correr, mas não esconder-te porque eu vou virar sua cabeça.
Şimdi oraya yalnız gidersen, kaçabilirsin.
Se voares sozinho lá em cima, podes voar e ir-te embora.
Kaçabilirsin ama saklanamazsın.
- Certo.
Bu gece nakitle kaçabilirsin.
Esta noite vais ser mais procurado que o dinheiro.
Zaman akıyor acele edersen kacabilirsin.
O tempo urge. Pode ainda escapar, se for rápido.
Kaçabilirsin!
Isso não é verdade!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]