Kelsey traduction Portugais
247 traduction parallèle
Bu kitaba iyi bakın, Bay Kelsey.
Olhe para esse livro, Sr. Kelsey.
Bu Kutsal Kitap, Bay Kelsey.
É a Bíblia Sagrada.
Sonra Abe Kelsey yalanını yaymaya başladı. Kasabadaki herkes bize düşman oldu.
E o Abe Kelsey jurou vingança contra nós até as pessoas de todas as cidades se virarem contra nós.
Artık Abe Kelsey yalanlarıyla kimsenin hayatını mahvedemeyecek.
O Abe Kelsey não destruirá mais ninguém com as suas mentiras.
Bu belge Abe Kelsey'nin mi, anne?
Foi o Abe Kelsey que pintou isto, mãe?
- Kelsey.
- Crossland. - Kelsey.
Bu kahrolası şey Kelsey'nin hamburgerlerinden ağır.
Esta merda é mais pesada que os tomates da minha prima.
Kelsey'in delilerinden bile daha ölüydün!
Você estava completamente morto.
Bu da ortağım, Bayan Kelsey.
Esta é a minha associada, Ms. Kelsey.
Kimi kaçırdığını sanıyorsun, Kelsey Clinton'ı mı? Elli milyon dolar mı?
Pensa que raptou a "Kelsea" Clinton?
Kimi kaçırdığını sanıyorsun, Kelsey--Bu satır nedir?
50 milhões de dólares? Pensa que raptou a "Kelsy"...
Kale senin Kelsey.
- És o homem para ele, Kelsey.
Kelsey.
Kelsey.
Kelsey sana bir tavsiye vereyim.
Kelsey, deixa-me dar-te um conselho.
Hey! Kelsey! Daha seri.
Kelsey, mais ritmo.
Kelsey ısınmaya başla.
Kelsey, começa a aquecer. Vamos, rápido.
Hadi Kelsey dikkatini ver!
Vá lá, Kelsey, presta atenção.
Yedek kaleci Kelsey O'brian
Kelsey O'Brian é o guarda-redes de reserva no banco. Tem 2.3 anos.
İyi bir şuttu ve Kelsey O'brian uzanıp kornere çeldi.
E Kelsey O'Brian defendeu por cima. E um pontapé de canto.
Kelsey O'brian'ın da buna ihtiyacı var.
E para Kelsey O'Brian isso levará o seu tempo.
Kelsey, geleceğine içelim.
Kelsey. Ao teu futuro.
- Kelsey. İyi misin bakalım?
- Então, Kelsey, sentes-te bem?
Ferguson'un şutunu Kelsey O'Brian önce sektiriyor ama iki hamlede tutmayı başarıyor.
Vai para trás e é Ferguson a chutar. E Kelsey O'Brian deixa-a cair. Ele agarra-a à segunda.
Kelsey O'Brian çıkıp yumrukluyor ama kötü yere.
Kelsey O'Brian sai. E uma fraca tentativa.
Kelsey O'Brian kutlamalara katılmak için tüm sahayı kat etti. Kuzeydoğu sahilinde bir bayram havası olduğuna hiç şüphe yok.
E Kelsey O'Brian atravessou o campo todo, para se juntar aos festejos, que estarão a ecoar à volta da costa nordeste, sem dúvida.
Kelsey bu atışı kurtaramazsa işimiz bitti.
Estamos acabados... a não ser que o Kelsey defenda este.
Kalecilik de aynı şeydir, Kelsey.
É a mesma coisa quando se está à baliza.
Yürü Kelsey.
Vamos, Kelsey.
Dennis, Kelsey'nin kurbanı vurduğunu gördüğünü söylemedin.
Não nos disseste que viste claramente a Kelsey matar a vítima.
Kelsey başka işle meşgulmüş.
A Kelsey estava ocupada doutra forma.
Kelsey'nin onunla birlikte olduğunu, ondan aracı olup haydut Barry'ye Dennis'i rahat bırakmasını söylemesini istemiş.
Diz que a Kelsey foi para a cama com ele e pediu-lhe que fizesse o Barry, o rufia, deixar em paz o irmão.
Sara, Warrick, Lucky Seven Moteli'ndeki cesede bakın.
Este relógio tem uma gravação onde diz ser do Sr. Zack Kelsey.
Flange'daki Kelsey Dil Bilgisi Okulu'nda...
Em Flange, na Escola Primária Kelsey...
Flange'daki Kelsey Dilbilgisi Okulu'nda, çocuklar sınava hazırlanıyordu.
Na escola primária de Flange, os rapazes estão prestes a ter um exame.
Bir sonraki numaramız için, sürpriz konuğumuza içten bir alkış istiyorum. enfes ve büyüleyici Bayan Charlie Kelsey.
Agora quero expressar um quente voto de boas vindas à minha convidada surpresa a agradável e encantadora Srta.
Jackson hasta oldu. Kelsey eve ağlayarak geldi. Sınıfından bir Kelsey daha varmış.
O Jackson adoeceu e a Kelsey chegou a casa a chorar.
Benim kızıma "Büyük Kelsey" diyorlarmış artık.
Há outra Kelsey na turma e agora chamam-lhe "Kelsey Gorda".
Selam Kelsey.
Olá, Kelsey.
Kelsey bak! Kanapede bir dolar buldum.
Kelsey, olha, encontrei um dólar no sofá.
Kelsey beni bir hafta sonu Catalina'ya çağırdı. Ada çevresinde helikopter turu dahil.
A Kelsey ofereceu-me um fim-de-semana em Catalina e um passeio de helicóptero à volta da ilha.
- Merhıaba Fakir Çocuk! - Merhaba Kelsey.
- Olá, Puto Pobre.
Evet, Kelsey.
Sim, Kelsey.
Lindsay, Kelsey üçüncü, Sammy dördüncü, Jackson ana sınıfı.
Lindsay. Kelsey do terceiro, Sammy do quarto, Jackson da pré.
Yeni öğretmeni duydun mu? Kelsey bugün gelmek bile istemedi.
E já ouviste falar do novo professor?
Kelsey geçen sene Bayan Belt'e aşık oldu da.
A Kelsey teve uma paixão pela Mrs. Belt no ano passado.
Aferin Kelsey.
Muito bem, Kelsey.
Evet!
Kelsey!
Kelsey maça giriyorsun!
Kelsey, começa a aquecer.
- Lindsay, Kelsey 3, Sammy 4 Jackson hazırlık sınıfında.
Lindsay. Kelsey, terceira. Sammy, quarta.
Evet.
A Kelsey não queria vir à escola hoje.
Benim adım Kelsey. Bu yaz kampa gittim. Basketbol, hokey bowling, beyzbol oynadım.
O meu nome é Kelsey e este verão fui para um acampamento, onde joguei basquete, hóquei no campo, bowling, fiz box e softbol.