Kimse yoktu traduction Portugais
970 traduction parallèle
Perşembe günü hiç kimse yoktu.
Na Quinta-feira não apareceu ninguém.
Dükkanda kimse yoktu, biz de buraya geldik.
Não tinha ninguém no armazém e por isso entramos.
Başka kimse yoktu.
Não havia outros.
Doktorların öleceğimi düşündüğü haftalar boyunca kimse yoktu.
Nenhum, durante as semanas em que os médicos acharam que podia morrer.
Ondan daha cesur kimse yoktu! Gavrilo ondan sonraki en iyi adamdı.
Mas a seguir a ela, mais do que eu, o Gravilo foi o mais corajoso.
Yanında kimse yoktu.
Não estava ninguém com ela.
Kapıya baktığımda, kimse yoktu ama bunu buldum.
Quando fui abrir, não estava ninguém. Encontrei isto.
Siz dışarıdayken, burada kimse yoktu efendim.
Ninguém esteve aqui enquanto o senhor não estava.
Etrafta kimse yoktu, ben de bir sigara yaktım.
Não estava por ali ninguém, por isso acendi um cigarro.
- Yalan söyleme. Kimse yoktu yukarıda.
Eu os mato!
Benden ve Bay Jaggers'tan başka kimse yoktu.
Nenhuma outra alma excepto eu e o Sr. Jaggers.
Yardıma ihtiyacım vardı ve kimse yoktu.
Precisei de ajuda e não tive ninguém.
Kimse yoktu.
Nenhum.
" Kayıkta kimse yoktu.
" Não havia ninguém a bordo.
Ve dümende kimse yoktu.
Sem ninguém ao leme.
Hayır, Fort Seddon'dan buraya kadar kimse yoktu.
Não, não há ninguém entre nós e o Forte Seddon.
Arkanda kimse yoktu.
Não vinha ninguém atrás de si.
Firavunun kızı öldü. Çünkü onu kurtaracak hiç kimse yoktu.
A filha do faraó morreu, porque não estava lá para salvá-la.
Peşinde kimse yoktu, kimse. Sadece biraz para istedi, hepsi bu.
Não, ninguém andava atrás dele, andava à procura de dinheiro.
- Baktım, kimse yoktu.
- Sim. Não.
Ortalıkta kimse yoktu :
E todo mundo se fora.
Sağımda kimse yoktu.
À direita, ninguém.
Ben geldiğimde içerde kimse yoktu.
Não estava cá ninguém quando entrei.
Ona benden başka bakacak kimse yoktu. O nedenle burada kısılmış kalmıştım.
Não havia ninguém para cuidar dele mas eu mesma... quase não pude sair daqui.
Bara uğramıştı ortalıkta hiç kimse yoktu.
Eu entrei lá e não havia lá ninguém.
Etrafta kimse yoktu.
Não havia ninguém lá.
Ona yardım edecek kimse yoktu.
Não havia ninguém para ajudá-lo.
O sabah sokakta kimse yoktu.
Naquela manhã. Não havia ninguém na rua.
Evde, ikimizden başka kimse yoktu.
Só havia nós duas na casa.
Yanında kimse yoktu.
Ninguém estava com você.
Ben de bunu diyorum, sen kimse yoktu diyorsun.
É o que quero dizer, você diz ninguém.
Harrington diye biri yoktu. Başka hiç kimse yoktu.
Ninguém chamado Harrington, definitivamente ninguém mais.
Tabii ki arabada başka kimse yoktu.
Claro que não havia mais ninguém, dentro do carro.
Cates totemin tepesine tırmandı ama sonra sıçradı ve orda onu yakalayacak hiç kimse yoktu. Sen bile.
Cates suprirá ao alto de um totem, e depois saltará mais ninguém amortizará a sua queda, nem mesmo você.
Buna rağmen kilisenin çanları çalıyordu ve bütün küçük dükkanlar kapalıydı ve meydanda hiç kimse yoktu. Fakat dilenci bu günün Pazar günü olmadığını biliyordu.
E embora os sinos da Igreja tocassem e as lojas estivessem fechadas... e de não haver ninguém na praça, ele sabía que esse dia não era domingo.
Etrafta kimse yoktu, muhtemelen firar ediyordu.
Não havia ninguém nas redondezas, Talvez estivesse a desertar,
Aşağıda kimse yoktu.
Não estava ninguém lá em baixo.
Anladığım kadarıyla... Ona yardım edecek kimse yoktu.
Parecia que ela- - que não tinha ninguém que a ajudasse.
Gittiğim yerde kimse yoktu.
Não encontrei nada nessa morada.
Evine geldik ama kimse yoktu.
Fomos a sua casa e não tinha ninguém lá.
Bu kasabaya gelmeden önce, burada köpekten başka kimse yoktu.
Antes de vocês chegarem, só estava o cachorro.
Şey, Dee, banka oradaydı ben de oradaydım, ve orada başka pek kimse yoktu ve yapılması gereken şey gibi geldi.
Bem, Dee, o banco estava lá e eu estava lá e näo havia lá muito mais gente pareceu-me ser a melhor coisa a fazer.
Öylece ayrıldım, çünkü beni orada tutacak kimse yoktu.
E parti porque não tinha ninguém que me prendesse.
İki haftadır orada benden başka kimse yoktu.
Durante duas semanas não falei com ninguém, só comigo própria.
Ben orada idim, efendim. Orada kimse yoktu.
Já lá fui, não estava ninguém.
Sonunda santrala ulaştığımızda, hatta kimse yoktu.
A linha estava impedida. Quando falámos com a telefonista, não havia ninguém em linha.
Serenlerin tepesinde hiç kimse yoktu.
Ninguém no alto do velame.
Ortalıkta kimse de yoktu.
Você está preso.
Başka kimse yoktu.
Não havia mais ninguém aqui.
Orada kimse yoktu, ama nerede olduğunuzu biliyordum.
Mas o regresso levou muito tempo.
Kimse yok. Salı gecesi de yoktu, onu öldürdüğünüzde.
Não tem ninguém, como terça-feira à noite, quando você o matou.
yoktur 42
yoktu 131
kimse 362
kimse bilmez 26
kimseye güvenme 28
kimseye ihtiyacım yok 23
kimse yok mu 633
kimseye 60
kimse yok 236
kimse var mı 301
yoktu 131
kimse 362
kimse bilmez 26
kimseye güvenme 28
kimseye ihtiyacım yok 23
kimse yok mu 633
kimseye 60
kimse yok 236
kimse var mı 301
kimsenin 42
kimseyle 40
kimseyi incitmek istemiyorum 17
kimse bilmeyecek 25
kimseyi 33
kimseye söyleme 61
kimse bilmiyor 174
kimsem yok 19
kimse bilemez 24
kimse değil 19
kimseyle 40
kimseyi incitmek istemiyorum 17
kimse bilmeyecek 25
kimseyi 33
kimseye söyleme 61
kimse bilmiyor 174
kimsem yok 19
kimse bilemez 24
kimse değil 19