Kingsman traduction Portugais
29 traduction parallèle
Bugün Sunny Kingsman'la öğle yemeği yiyeceğim.
Hoje, tenho um almoço com o Sonny Kingsman.
Kingsman'a hoş geldin, Lancelot.
Bem-vindo aos Kingsman, - Lancelot.
Lancelot inanılmaz bir ajan ve de gerçek bir Kingsman'dı.
O Lancelot era um agente extraordinário e um verdadeiro Kingsman.
Onda da diğerleri kadar Kingsman kumaşı vardı.
Ele podia ser um Kingsman tanto como os outros.
Ama bu olayda ben sana bir Kingsman olma fırsatı sunuyorum.
Só que, neste caso, estou a oferecer-te a oportunidade de te tornares um Kingsman.
- Bir Kingsman ajanı.
Um agente Kingsman.
1849 senesinden beri Kingsman terzileri dünyanın en önemli insanlarını giydirdi.
Desde 1849 que os alfaiates Kingsman vestem as pessoas mais poderosas do mundo.
Kingsman ajanları da yeni şövalyeler.
E os agentes Kingsman são os novos cavaleiros.
Bazılarınızın dün gece öğrendiği gibi birlikte çalışmak Kingsman olmanın bir parçasıdır.
Como alguns de vocês aprenderam, ontem à noite, o trabalho de equipa é crucial nos Kingsman.
Bir Kingsman ajanının baskı altındayken sorunları çözebilmesi gerekir.
Um agente Kingsman tem de ser capaz de resolver problemas sob pressão.
Hugo, Digby, K'ye inmezseniz K'ye giremezsiniz.
Hugo, Digby, se não aterram no K, não ficam nos Kingsman.
Kingsman neyin nesi? Bir de Harry Hart kim?
O que é que são os Kingsman e quem é o Harry Hart?
Hey Eggsy! Kingsman cidden ölmeye değer mi?
Eggsy, valerá a pena morrer pelos Kingsman?
Kingsman cidden ölmeye değer mi?
Valerá a pena morrer pelos Kingsman?
Arthur, Kingsman denen bir casus organizasyonunun başı.
O Arthur é o director da agência de espionagem chamada Kingsman.
Yaptıklarımızın gizli kalması Kingsman'ın doğasında var çünkü.
Porque é da natureza dos Kingsman que os nossos feitos se mantenham secretos.
Kingsman takımlarının hepsi de kurşun geçirmezdir.
E os fatos dos Kingsman são sempre à prova de bala.
Sonra işi alsan da, almasan da, Kingsman'daki günlerini hatırlatan uzun süre dayanacak ve işe yarayan bir anı eşyan olmuş olur.
Mesmo que não fiques com o lugar, terás uma última e útil lembrança do teu tempo com os Kingsman.
Bir centilmen, geleneksel olarak mühür yüzüğünü sol eline takar. Ama bir Kingsman hangi elini kullanıyorsa ona takar.
Um cavalheiro costuma usar o anel na mão esquerda, mas um Kingsman usa-o na mão dominante.
Kingsman'a hoş geldin.
Bem-vinda aos Kingsman,
Bir Kingsman ancak başka bir hayatı kurtarmak için birinin canına kıyabilir.
Um Kingsman só coloca uma vida em risco, se isso salvar outra.
Üstüne üstlük, bir de Kingsman ajanının icabına bakmış olduk.
E com o benefício de acabar com o Kingsman.
Kingsman ajanlarını toplayın.
Reúne os Kingsman.
Bunu yalnızca bir Kingsman'ı kaybettiğimizde içeriz.
E só o bebemos quando perdemos um Kingsman.
- Bunların hepsi Kingsman mı?
Estes são todos Kingsman?
Kingsman bana çok şey öğretse de el çabukluğu...
Os Kingsman ensinaram-me muita coisa, mas a ser bom com as mãos...
- Şu Kingsman veledi öldü mü?
- O miúdo dos Kingsman já está morto?
İnanılmazı inanılır kılan ve bana bir Kingsman'ın nasıl davranması gerektiğini öğreten annem Kathy'nin anısına.
EM HONRA DA MINHA MÃE KATHY, QUE COLOCA SEMPRE O "EXTRA" NO "ORDINÁRIO" E ME ENSINOU O QUE UM KINGSMAN DEVE SER
KINGSMAN GİZLİ SERVİS
KINGSMAN :