Kirli traduction Portugais
4,499 traduction parallèle
Çoğu hobide kirli bir polis evinin önünde seni gözetliyor olmaz.
A maioria não envolve polícias corruptos a vigiá-la.
Kirli polislerle ilgili şey, Peter kanıt konusunda o kadar iyi değildirler.
O negócio sobre polícias corruptos, Peter, é que eles não gostam de provas.
Davada kullanabileceğim kirli çıkısı var mı diye araştırıyordum.
Procurava por segredos que pudessem acabar com o caso.
Adamın kirli çamaşırları buradan Mars'a yol olur.
O homem tem uma ficha maior que todo o Texas.
Bellamy kirli işlerini yapması için onu zorluyor.
O Bellamy força-o a fazer o trabalho sujo.
Eğer kirli polisi oynuyorsa o o zaman sen de oynamalısın.
Sr. Callen, se ele está a jogar sujo, você também deve jogar.
Beni kirli gösterdiğin için şanslısın.
Sorte a tua que me viste.
Clara, şu kirli kıyafetlerini çıkartalım.
Durma.
Bay Gertz tedbirli bir adam.. kirli işlerini sokağa dökmek için bir 10 yıl bekledi.
O Sr. Gertz é um homem cauteloso, esperou mais de uma década antes de pôr o seu dinheiro sujo nas ruas.
- Dünya'nın en güçlü adamının kirli çamaşırlarını arıyoruz.
Estamos só a investigar o homem mais poderoso do mundo.
Benim kirli çamaşırlarımı öğrenmek için ona 20 bin mi verdin? Aklını mı kaçırdın?
Que lhe pagaste para obter informações sobre mim?
Kirli bombadan bahsediyorlar.
Estão a falar de uma bomba suja.
Zanetakos'un saat 16'da Amerika'da bir yerde kirli bomba infilak ettireceğini düşünüyoruz.
Acreditamos que a Zanetakos está a planear rebentar uma bomba suja nalgum lugar com hora central nos EUA.
Alman yapımı. Kirli bomba.
Fabrico alemão.
Grayson'ların kirli çamaşırlarını bizim misafir gazeteciye satıyormuş.
Ao que parece estava vender os seus segredinhos sujos sobre os Grayson à nossa Lois Lane residente.
Ulusal bir kanala ve yayına çıkıp berbat bir karar verip bütün dünyaya evliliğinizin kirli çamaşırlarını dökmenize sebep olan şeyi nasıl açıklarsınız?
O que a levou a discutir, em televisão aberta, os seus problemas conjugais em frente de todo o mundo?
Lanet olası işini her zaman övündüğün, beni duyarsızca sıktığın, monoton olarak kirli işleri nasıl yaptığın, bana nasıl arka çıktığın gibi yapmana ihtiyacım var.
Preciso que faças o teu maldito trabalho. Como te gabas sempre e insistes em dizer, que não percebo como fazes o trabalho sujo, e como me defendes.
Tüm tropik kıyafetlerim kirli.
Toda a minha roupa de calor está suja.
Elleri öyle kirli ki soluğu parmaklıklar ardında alması sadece an meselesi, herifin ciğeri beş para etmez.
As mãos dele estão tão sujas, que é só questão de tempo... até ele ser preso. Um verdadeiro criminoso.
Oh, ve ben çok kirli banyo zevk alıyorum.
E estou a gostar muito da porcaria na casa de banho.
Arthur Campbell'ın kirli işlerini yapıyorsunuz değil mi?
Tem feito o trabalho sujo do Arthur, não é?
Tam da ihtiyacımız olan şey uyuşturucu dolu bagajı olan bir kirli polis.
Era mesmo o que precisávamos no Departamento... Policia corrupto com drogas no carro. - Quem era ele?
Bir polisi öldürmek oldukça fazla ilgi çeker ama Cooper'i kirli olarak göstererek saptırabilirler.
A morte de um policia causa muito alvoroço. Incriminá-lo é uma forma de distrair.
Birçok berbat kirli kıyafetle uğraşmış.
Ele lidava com muita roupa suja.
Kirli şakalara son.
Chega de piadas porcas.
Bu iş kirli ve çirkin olacakmış gibi görünüyor.
Isto parece que vai ser sujo e feio.
Kirli bir polisin diğerini öldürmesi. Bence sorun yok.
Um polícia corrupto a menos parece-me bom para mim.
Her doktorun kirli bir sırrı varıdr...
Todos os médicos têm um segredo.
Yüzün neden bu kadar kirli?
Porque é que a tua cara está tão suja?
"Kirli çarşaflarını delilikle örtemezsin."
"Nada suja os lençóis como a loucura".
O koca ayaklar yok mu, tombul, kirli, kokuşmuş...
Um dos seus enormes, flácidos, sujos, mal cheirosos...
"Kirli paranı al ve eve git." Bunu yapmasına izin verme.
Quer pegar no dinheiro e ir para casa. Não o deixas fazer isso.
Kirli kıyafetlerle geziyorum çünkü eşyalarımızı almamıza bile izin vermedin!
Tenho a roupa suja, não nos deixaste trazer as nossas coisas!
Mason, lütfen bana kirli bulaşık bırakma.
Mason, por favor, não deixes o prato para eu lavar.
" Masanızda kirli tabaklar olduğu için üzgünüm ama Mason çabalıyor.
" Lamento que a mesa tenha louça suja, mas o Mason está a tentar.
Kirli silahlar istemiyoruz, Jerry.
Interessa, porque não queremos armas sujas.
Çoktan seçmeliler, 2 numara kalemler, kirli duvarlar?
Escolha múltipla, lápis número 2, paredes sujas?
O kirli yatağın üstünde nasıl düzüşüceksiniz?
Como consegues dar uma queca nesse colchão sujo?
- Kirli bir oyun.
- Mesmo para me incriminar.
Brittain, bu kirli Alman'a biraz antiseptik getir.
Brittain, traz um antiséptico para este Huno imundo.
Adına kirli bar diyorlar
Eles chamam-lhe bar de entrega.
Senin barının ne zaman kirli bar olacağını bilemezsin.
Tu nunca sabes quando o teu bar vai ser o escolhido.
Tüm şehrin kirli parasını alırsın .. çantalı adam gelir, gider ve kimse onu görmez.
Apenas guardas o dinheiro mais sujo da cidade... e os carregamentos chegam e partem para todo o lado... e ninguém os vê chegar.
Sonra sana bir sonraki hafta kirli bar olacağını söylerler.
E ainda te podem dizer que o teu bar será o escolhido na próxima semana.
Burası kahrolası bir kirli bar.
É um bar de entregas.
Gerçek bir kirli barı ne zaman soyacağız?
Quando é que roubamos um bar de entrega?
Dışarıdan kirli çamaşır alıp yıkamayı düşünüyorum.
Pensei lavar roupa para fora.
Yıllardır DeCarlo'nun kirli çamaşırlarını taşırım, bana köpek gibi davranıyor.
Há anos que lhe cuido da roupa suja e ele trata-me como um vadio.
Yol üzerinde bir sürü kirli polis olacak.
- Muitos polícias corruptos até lá.
# Fakat onlar hiçbir zaman kirli değil miydi, sadece yaşamak yeter Ve beni hala... sevecek misin?
Vais continuar a amar-me?
Kirli polis olmasının imkanı yok.
- Não era corrupto.