Kismet traduction Portugais
30 traduction parallèle
Kısmet mi?
Kismet?
- Kismet, profesör.
- Tenha fé, professor.
Kısmet!
Kismet!
Kismet bizim elimizde yazili degildir.
O destino não está nas tuas mãos.
Kismet Cin ´ den ayagina kadar geldi ama sen "Bana dokunmayin" isareti mi veriyorsun?
Chopstick. Boa sorte vem da China e tu mostras um sinal : "Não perturbe"?
Kismet bizim elimizde degildir. Cok calismaktadir.
O teu destino não está nas palmas das tuas mãos mas sim no trabalho hárduo.
Kismet bizim elimizde yazili degildir.
O teu destino não está nas palmas das mãos.
Patronunun seni ben bulmadan önce bulacağına emindim, yani sanırım bu kısmet.
Estava certo que a tua chefe ia encontrar-te primeiro que eu, então acho que isto é kismet.
Sanırım, Dean Kane "kısmet." diye adlandırmıştı.
Acho que Dean Kane Ihe chamou "kismet."
Bu kismet, beyler.
É o destino, meus senhores.
- Bir de şu kelimen yok mu, kısmet.
Com aquela velha história sobre o kismet.
Nur topu gibi evlatlarimiz olacagini düsünürsün sisman ve yasam dolu ama kismet degilmis.
Pensamos que iríamos fazer pequenos querubins, gordinhos e saudáveis, mas não estava destinado a acontecer.
Kısmet kazaları, felaketleri sermayeye çevirme işini neredeyse hemen yapıyor.
A Kismet capitaliza quase instantaneamente com acidentes e desastres
Kısmetimizde bu varmış dedi.
Ela disse que era o kismet [destino].
Benimle saat 7'de Kismet Cafe'de buluş.
Vai ter comigo ao Café Kismet, às 7 da tarde.
Paolo'nun onu aradığından Celeste'nin haberi bile yok, ayrıca onu Kismet'te beklediğini de bilmiyor ve bu beni çok üzüyor.
Agora, a Celeste nem faz ideia de que o Paolo a procura e não sabe que deve ir ter ao Kismet, e isso parte-me o coração.
Celeste hepimizin umduğu gibi Paolo ile Kismet'te buluşacak.
Então a Celeste vai encontrar-se com o Paolo no Kismet, como todos esperávamos.
28 Mart, Kismet Cafe.
28 de março, Café Kismet.
Kismet Pillturns.
Kismet Pillturns,
Kismet söylemem, memur bey, tamam mıdır?
Não conto a ninguém.
Bunlar tam olarak bende de olan eşyalardan.
Isto é mesmo o tipo de coisas que eu tenho. Isto é Kismet.
Ya da kaderdir. Kadere veya alın yazısına inanıyorsunuz tabii.
Ou kismet, se acreditar no destino.
Evet, ona kısmet diyorlar.
- Isso é o que chamam de "Kismet".
Ya, kısmet.
Kismet.
Kısmet.
- Kismet.
Bence bu kısmet işi.
Deve ser kismet.
Kısmet kelimesinin anlamını bilir misiniz Bay Grissom?
Conhece a definição de kismet, Mr.
Kısmet.
Kismet.
Kısmet de kim?
É kismet. - É o quê?