English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ K ] / Kodak

Kodak traduction Portugais

80 traduction parallèle
Brewster... Gidip bana "A" tipi Kodak film getir.
Brewster, vai buscar um filme Kodachrome tipo A.
Bu demek oluyor ki, Bay Newton, başlangıçta RCA Eastman Kodak ve DuPont'u, satın alabilirsiniz.
Significa, Sr. Newton, que ao pé de si a RCA... a Eastman Kodak e a DuPont não passam de iniciantes.
Eastman Kodak'la derhal görüşmelere başlamanı istiyorum.
Quero que inicie negociações com a Eastman Kodak imediatamente.
Hey, dur bir dakika. Kodak'la bir Kojak daha geçtim.
Olha, passei outro carro-patrulha.
"Vay canına... hâlâ Kodak kullananlar var."
- Eles não nos conseguem ver. - Mas nós vemo-los a eles!
Tam Kodak'lık bir an.
É um momento Kodak.
Kodak gibi degerli pay hissesi için tek hak ver bana ve inan bana Kevin yasayacagin tek sorun daha fazla almamak olacaktir. Yeterince makul mu?
E acredite, Kevin, que o único problema que terá, é que não tenha comprado mais.
Bay Kodak onaylama çerçevesinin son detaylarını size bıraktı.
Bem. O Sr. Kodak deixou-lhe uma lista de sondagens.
John, Bay Kodak'ı arayıp Sayın Başkanın beklediğini söyler misin.
O Leon? Telefona a Mr. Kodak, e diz-lhe que o Presidente o espera.
3 Yıl önce tarihteki en düşük oy oranıyla Beyaz Saray'a girmeyi başardık... ve bugünse, Bay Kodak'a göre...
Há 3 anos fomos eleitos por uma das margens mais curtas de sempre.
Kayıtlı seçmenlerimizin % 63 ü iyi işler yaptığımızı düşünüyor. Bir saniye.
Hoje o Kodak diz-nos que 63 % dos eleitores acha que estamos a fazer um bom trabalho.
Leon Kodak stratejik araştırmalarda işini çok iyi yapıyor olabilir... Ama, onun başkana söylebildiklerinin aynını ben de söyleyebilirim.
O Kodak é um grande estratega eleitoral, diria o mesmo que eu ao Presidente,
Kodak'tan bazı sayıları bir araya getirmesini isteyeyim mi efendim? Evet-
O Kodak pode fazer uma sondagem sobre isto?
Bak, Anne, Burada bir filmlik sahne istemiyorum.
Apetecia-me tudo agora menos um "Momento Kodak", sim?
Aslında, daha çok Kodak filmi gibidir.
Na verdade, parece mais um filme Kodak.
Bu kadar pembe dizi yeter mi?
Já acabaste com o momento Kodak?
Bu fotoğraflar perilerin varlığının bir ispatı olamaz.
O que está a pedir à Kodak não é menos do que confirmar a existência de fadas.
Sizlerin bu kanıta razı olmamasını bir yandan anlamaya çalışıyorum.
Nesta perspectiva, aceito a falta de vontade da Kodak em carregar o fardo da prova.
Şu romantik anları bitirdin mi artık?
Já acabau com o momento Kodak?
Arada sırada uğrayıp... ... birkaç altbezi değiştirip, bebeği kucağında hoplatıp... ... fotoğraflık anlar mı yaratacaksın?
Vais passar lá por casa para mudar a fralda, sentar o bebé no colo para uns momentos Kodak?
— Bana bir Kodak anı gibi geldi.
Parece um momento Kodak.
Kodak film kullanırsam böyle olur işte.
Bem feito por ter usado a Kodak.
Hepimiz yine bir araya geldik. Kodak reklamı gibi oldu.
Os três de novo juntos, como naquele anúncio da Kodak.
Bak, Anne, Burada bir filmlik sahne istemiyorum.
Olha, mãe, realmente não me sinto com vontade de ter um momento Kodak, aqui.
Eğer değilse Bu Kodak kağıdına basan her yerin bir listesini istiyorum.
Se nao, arranja-me uma lista... de cada lugar na cidade que imprime neste papel da Kodak.
Belki bu adamın bir tane vesikalığını alabiliriz.
Talvez consigamos apanhar um "momento Kodak" deste tipo.
185'in orada çok radar var.
Há um Kojak com uma Kodak na nacional 185.
Amelie'yi teselli etmek için annesi ona ikinci el bir fotoğraf makinesi aldı.
"Para consolar Amélie..." "sua mãe lhe deu uma" "Instamatic Kodak de segunda mão."
- Fotoğraf makinesini getir.
- Traz a máquina. Sou um "momento Kodak".
Amerika Mary'yi istiyor ve alacak da.
A América quer a Mary de volta e a América vai tê-la. Queremos o nosso momento Kodak.
Tam fotoğraflık bir sahne.
Este é um momento Kodak.
Şuna bakın. Tam fotoğraflık bir poz.
Vejam só, temos um momento Kodak!
Fotoğrafı hatırladın mı?
Eu tenho um momento Kodak, lembra-se?
Bu güzel an için sana teşekkür borçluyum.
Obrigado pelo momento Kodak.
Gerçek bir Kodak anı.
Um verdadeiro momento Kodak.
Kesinlikle. Ama önce, Teğmen Henson, onlarla bir "Kodak anı" istemez misiniz?
Mas primeiro que isso, Tenente Hansen, não quer o seu momento Kodak, com eles?
Tam fotoğraflık an.
É um momento Kodak.
Bu sürede iki kilo kaybettim. Ve Kodak'ın, yeni slayt göstericisi ile yapılan kampanyadan, hâlâ memnun olmadığını öğrendim.
Nesse tempo, perdi quase 2 quilos e descobri que a Kodak não está contente com a campanha para o novo projetor de slides.
Kodak tekerleği yeniden icat ediyor.
A Kodak reinventou a roda.
Ben onun eski öğrencisiydim, karanlık işlere girince tıpkı bir Kodak anı gibi onun için tarihe karıştım.
Eu, o seu antigo pupilo, a atrair o protegido dele para o lado do mal é um momento que tem de ficar gravado em fotografia.
Düğünleri çok sevdiğini düşünüyorum çünkü kendi anılarından kurtulmak için onların hareketlerine odaklanıyorsun.
E eu acho que tu gostas tanto de casamentos, porque preferes concentrar-te nos momentos Kodak dos outros, do que construíres as tuas próprias recordações.
Eastman Kodak el kameraları.
Câmaras Eastman Kodak.
Evet, eski küçük Kodak makinemle.
Sim, com a minha velha Kodak.
Bugünlerde artık kim o eski Kodaklar'dan kullanıyor ki?
Quero dizer, hoje em dia, quem é que ainda usa uma Kodak?
Sadece küçük bir Kodak'tı, ama sana şunu söylemeliyim ki harika bir şeydi.
É uma Kodak pequena, e tenho que te dizer uma coisa, é fantástica. É tão fácil de usar.
O yüzden ne yazık ki çok kısa süren bu görüntüyü fotoğraflık bir kare olarak hatırlayacağım.
Então vou lembrar-me deste momento como um daqueles momentos Kodak, que infelizmente são todos muito breves. A boa notícia é que foste solto sob fiança.
Kodak diskle seni alacak.
Vai castigar-te com o Disco Kodak.
Oh, Tanrı seni kodak diskle alacak.
Deus vai castigar-te com o Disco Kodak.
Kodak anı.
Momento Kodak.
- Amélie'yi rahatlatmak için,.. .. annesi ona ikinci el bir fotoğraf makinesi verdi.
Para çonsolarAmélie, a mãe dá-lhe uma Kodak lnstamatiç em 2a. mão.
Kevin?
Kevin, dê-me uma oportunidade aqui nas acções da Kodak.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]