Kokuyorsun traduction Portugais
1,570 traduction parallèle
Gübre gibi kokuyorsun.
Cheiras a fertilizante.
- Güzel kokuyorsun.
- Desculpe?
Yüce İsa. Bira şişesi gibi kokuyorsun.
Tresandas a álcool.
Leş gibi kokuyorsun!
! Tresandas!
Sen kokuyorsun.
És tu. Que perfume é esse?
Ve sen kirlisin. Gerçekten kokuyorsun ve içten de değilsin.
E vocês são imundos e cheiram mesmo mal e não têm alma.
Enorme ve pirinç cilası kokuyorsun.
Cheiras a "Enormé" e a produto de limpeza de metal.
İktidar canavarı gibi kokuyorsun.
Cheiras a um demónio poderoso.
Güzel kokuyorsun.
Cheiras bem.
Kusmuk gibi kokuyorsun...
Você está cheirando a vômito.
Bana eşlik etmek istemez misin? Ter kokuyorsun.
De certeza que não te queres juntar a mim?
Sen de düşündüğümden daha güzel kokuyorsun.
Tu cheiras melhor do que eu pensava.
Ne dırdırcısın. Ve kokuyorsun.
És um chato e cheiras mal.
Nefis kokuyorsun!
Sinto um cheiro delicioso!
manda gibi kokuyorsun.
- Céus, cheiras a toiro almiscarado.
- Çok terlediğinde, yumurta gibi kokuyorsun.
- Quando suas muito, cheiras a ovos.
Sevişmiş gibi kokuyorsun.
Fedes a sexo.
Yanmış plastik gibi kokuyorsun.
Cheiras a plástico queimado.
Ah, cidden, Serena, bira fıçısında yaşıyormuş gibi kokuyorsun.
A sério, Serena, cheiras tão mal como o chão de uma cervejaria.
- Evet, kokuyorsun.
- Cheiras sim.
Harika kokuyorsun ama insanlara bunu sormaktan vazgeçmelisin.
Cheiras muito bem, mas é melhor não perguntares isso às pessoas.
Joanie, çok güzel kokuyorsun.
Joanie, adoro o teu cheiro.
Eve gideceksen duş yap. Kokuyorsun.
Se vais para casa, toma um duche.
Çok güzel kokuyorsun.
Seu cheiro é tão bom.
Güzel kokuyorsun.
Você cheira bem.
Leş gibi kokuyorsun!
Cheiras mal.
"Sen çok güzelsin," "çok da iyisin," "ve papatyalar gibi kokuyorsun."
És bonita, és simpática E cheiras a margaridas "
Petrol tankeri gibi kokuyorsun.
Cheiras a petróleo.
Homer, Chicago gibi kokuyorsun.
Homer, tu cheiras a Chicago.
Bileziğini döndürüyorsun... sesin normalden yarım oktav daha yüksek ve... sinirden terleyenler gibi kokuyorsun.
Estás a mexer na pulseira, o tom de voz é mais alto que o usual e cheiras a suor.
Başka bir şey gibi de kokuyorsun.
Mas você tem cheiro de outra coisa.
Saniyorum sen de güzel kokuyorsun.
Imagino que também cheires muito bem.
Ken, Bira ve sigara kokuyorsun.
"Ken, tu cheiras a cerveja e a cigarros."
İğrenç kokuyorsun.
Cheiras tão mal.
- Ablaların da okula başlarken... - Uff, leş gibi kokuyorsun!
Credo, chieras mal!
Et yiyen biriyle sevişmektense ölürüm. Hem leş gibi kokuyorsun. Hamburger yüzünden galiba.
Prefiro morrer a prová-la, tu tresandas, deve ser dos hamburguer.
hem de berbat kokuyorsun.
Mesmo mal.
Şampiyon gibi kokuyorsun!
Cheiras a vencedor! Cheiras a EUA!
Ucuz traş kolonyası ve kebap gibi kokuyorsun.
Cheiras a loção para a barba e a carne guisada.
- Sidik gibi kokuyorsun.
- Cheiras a mijo.
Çünkü pipo suyunda yıkanmışsın gibi kokuyorsun.
Porque cheiras como se tivesses tomado banho em erva.
Harika kokuyorsun.
Como cheira bem!
Harika kokuyorsun.
Tu cheiras muito bem.
Kokuyorsun.
Está fedendo.
- Leş gibi kokuyorsun, adamım.
- Que cheirete, meu.
Ishbo, Tanrım, leş gibi kokuyorsun.
Ishbo, meu deus, tresandas.
Aslında kül gibi kokuyorsun.
Eu não disse nada. Pra falar a verdade você está cheirando a cinzas.
Şükran Günü gibi kokuyorsun.
Ainda cheiras a dia de Acção de Graças!
Harika kokuyorsun.
Cheiras bem.
- Sen çilek gibi kokuyorsun.
Cheiras a morango.
Evet, ama sen leş gibi kokuyorsun.
Pois, mas tu és péssimo.