Komiser traduction Portugais
3,964 traduction parallèle
Komiser Sharp?
Capitão Sharp?
Komiser Sharp, kayıp oymağın yerini belirledik.
Capitão Sharp, localizámos o grupo desaparecido.
- Komiser Sharp siz misiniz?
- É o Capitão Sharp?
Komiser Sharp üvey ebeveyn sorumluluğunu almak istiyor.
O Capitão Sharp ofereceu-se para assumir a responsabilidade de pai adoptivo.
Komiser, Merak etmeyin.
Não se preocupe, Comissário.
Tamam, Komiser, biz ameliyatı başlatacağız Lütfen, çıkarmısınız...
Esta bem senhor Comissário, vamos iniciar a operação. Por favor você pode sair.Desejo-lhe tudo de bom
Komiser yardımcısı, Gaitonde.
Comissário, Sr. Gaitonde.
Ev yapımı bir patlayıcı ile yüzünden yaralanan Baş Komiser Filippo Raciti, Garibaldi Hastanesine kaldırıldı. Ve orada öldü.
" O Comissário Filippo Raciti foi atingido na face por um engenho pirotécnico, o agente foi levado para o Hospital mas acabou por falecer.
Komiser Cella, affınıza sığınarak söylüyorum, bu vaziyet beklediğimizden daha çetin çıktı.
Tenente Cella, com todo o respeito, este buraco é mais fundo do que está acostumado.
- Komiser Cella.
- Tenente Cella.
Teşekkürler, komiser.
Obrigada, tenente.
Komiser Cella, çözdü bunu.
O tenente Cella descobriu.
Komiser, eğer bu işi halletmesen. O kız hiç güvende olmayacak.
Tenente, se eu não acabar com isto ela nunca vai estar a salvo.
Komiser Michael Cella'nın sesli mesaj servisindesiniz.
Chegou ao voice mail do tenente Michael Cella,
Yedi yıl komiserlik sonra baş komiser sonra da emniyet müdürü olurum.
Sete anos como comissário, depois capitão de divisão, e depois chefe de serviço!
Baş Komiser François Monge, Cinayet Masası'ndan.
Capitão François Monge, Brigada Criminal.
Komiser Francois Monge, Cinayet Masası'ndan.
Capitão François Monge, Brigada Criminal.
Komiser Monge onunla çalışmamı istiyor.
O Capitão Monge quer que eu trabalhe com ele.
Komiser François Monge, Cinayet Masası'ndan.
Capitão François Monge, Brigada Criminal.
Komiser Monge, Cinayet Masası'ndan.
- O Capitão Monge da Brigada Criminal.
Bilgileri Komiser Diak, Dia... ismi her neyse onunla paylaşacaksın.
Partilhará as suas informações com o Tenente Dia... não sei quê.
İyi geceler komiser.
- Boa noite, Comissário. - Boa noite, Comissário.
"Komiser Monge"... benim o "tamamen histerik davranışlar sergileyip" "tüm kural ve emniyeti hiçe sayarak..."
"O Capitão Monge"... Sou eu... "completamente histérico..."
- "Komiser Monge cesurca"... Uyar mı?
"O Capitão Monge, corajosamente..." Agrada-te?
Siz Komiser Diakhaté olmalısınız.
Porquê? - Deve ser o Tenente Diakhaté.
Nasılsınız, Baş Komiser Morland?
Muito prazer. Comissária Morland!
Komiser Monge'den hakkınızda çok şey duydum.
É estranho vê-la assim, ele fala muito de si!
Komiser Monge. Kusura bakmayın. Daha sonra gelmenizi rica edeceğim.
Capitão Monge, desculpe, mas tenho de pedir que passem um pouco mais tarde.
Baş komiser olmak üzereydim şimdi yine masa başında zabıt tutacağım.
Há três dias era o futuro comissário Monge e agora vou passar 10 anos a dactilografar relatórios!
Komiser Diakhité'nin haklı olduğunu kanıtlıyor.
Mas prova que o Tenente Diakhité tinha razão.
Ben Komiser Mattei.
Inspector Mattei.
Komiser Mattei?
Inspector Mattei?
Komiser Mattei'yi sor.
Pergunta pelo Inspector Mattei.
Komiser Bey bunu sizinle uzun saatler boyunca tartışma fırsatımız oldu. Yasalar böyle istiyor.
Inspetor... precisamos falar sobre isso longas horas, tu e eu sobre a lei.
Komiser Gil Sloane'u arıyorum.
Procuro o Tenente Gil Sloane.
Komiser olunca, kaynakları istediğin gibi kullanabilirsin.
Quando fores Tenente, estás à vontade para distribuíres os recursos consoante o teu gosto.
Ama komiser olan sen değil benim.
Mas não és. Eu é que sou.
Onun yerine geldim. Komiser Carlson.
Sou o seu substituto, o Tenente Carlson.
Komiser bizim bakacağımızı söylüyor.
O Tenente diz que somos os primeiros.
Komiser olunca, kaynakları istediğin gibi kullanabilirsin.
Quando fores tenente, podes usar os recursos como bem entenderes.
Ama komiser olan sen değil benim.
Mas não és.
Komiser Carlson.
O tenente Carlson.
Komiser Carlson'a takılmıştır.
O Tenente Carlson deve tê-los retidos.
Kanıtla kaçmak da ne demek oluyor, komiser?
Porque levaste as provas, Lou?
Evet, komiser.
Sim, Lou.
Komiser.
Tenente.
Komiser...
- O Tenente...
Bu ne yahu? Axel Foley komiser olmak mı istiyormuş?
Ouve lá...
İyi geceler, komiser.
- Boa noite, Comissário.
Affedersiniz, Komiser Bey.
- Desculpe, Tenente.
Komiser Sloane iki ay önce emekli oldu.
O Tenente Sloane reformou-se há dois meses.