Koştum traduction Portugais
797 traduction parallèle
Bir saçak altından diğerine koştum.
Estive debaixo das soleiras das portas.
Sise doğru koştum ama onu bulamadım.
Corri no meio da neblina, mas não o encontrava.
Bugün anladığımda, seni sevdiğimi anladığımda sana söylemek için koştum.
Esta noite, quando percebi... quando percebi que te amava, vim a correr para casa para te dizer.
Kendi evimden kovuldum, polisler tarafından tehdit edildim taksilerde peşinden koştum ve işimi ihmal ettim. Hepsini seni sevdiğim ve geri istediğim için yaptım.
Fui expulso da minha casa, ameaçado pela polícia... perseguido em táxis... e deixei o trabalho, porque te amava e te queria de volta.
Fry bana bir yangın söndürücü verdi ve ben alevlere doğru koştum.
O Fry deu-me o extintor e eu comecei a correr para o incêndio.
Daha fazla koşamayana kadar koştum. Nefeslenmek için bir sokak lambasına yaslandım.
Corri até já não poder mais.
Uyuduğunda, yanına koştum hemen, bir bebek gibi uyuyordun. Sonra da buraya dönüp nöbet tuttum.
Quando adormeceu, corri para ver se estava bem, dormia como um bebé... voltei para aqui para ficar de vigia.
Biraz arıların peşinden koştum ve bir arı ağacı buldum.
Tentei seguir umas abelhas e encontrar a árvore delas.
Ve hemen pencereye koştum ve onların bir cesedi karşı tarafa taşıdıklarını gördüm...
E fui à janela e vi-os levarem o corpo para o outro lado...
Bütün yolu koştum.
Vim a correr.
Polise anlatmak için elimden geldiğince hızlı koştum.
Corri o mais rápido que pude para contar à polícia.
Ben dağ yoluna koştum.
Corri para a estrada da montanha.
Ona doğru koştum.
Corri para o seu lado.
Koştum!
Eu corri.
Sonra alt kata koştum.
Depois desci correndo.
Kızların peşinde koştum... Bir daha olmayacak, söz veriyorum.
Fui atrás de outras, mas juro que não se repetirá.
Onlardan daha hızlı koştum, hepsi bu.
lhes deixar atrás.
Bir yıl peşinden koştum.
Andei um ano atrás dele.
Ben de koştum, sadece koştum. Birkaç gün önce, küçük Jimmy'nin koştuğu gibi.
Então eu corri, corri... corri como o pequeno Jimmy corria no outro dia.
Eve kadar koştum, aynada kendime baktım... O günden beri düz biri olduğumu biliyorum.
Então, corri de volta para casa, e me olhei ao espelho... e daquele dia em diante, soube que era vulgar.
Koştum. Onu otele sürüklüyorlardı.
Arrastavam-no para o hotel.
Tüm yolu koştum.
Eu vim o caminho todo a correr até aqui.
- Ama sonra ardından koştum.
- mas corri atrás dele.
Koştum.
Fugi.
Çılgılar gibi koştum. Birisi beni arkadan çevirmişti, belki.
Estava movendo-me depressa nos arredores, um pode se ter adiantado, talvez.
Ve çabucak pencereye koştum ve onu gördüm.
Assim fui rápidamente à janela... e eu vi-o.
Haşmetlim, mesajınızı alır almaz... huzurunuza koştum.
Bem Abençoada Alteza, logo que recebi a tua mensagem... corri a encontrar-me na tua distinta presença.
Dallas çığlık attı, ben koştum, çitayı gördüm...
A Dallas gritou, vim ver o que era, vi a chita...
- Arkadaşlarla olmak için koştum.
- Apanhar boleia para ver amigos.
Odunları atıp var gücümle koştum, fakat çite takıldım.
Larguei a lenha, corri tão depressa quanto pude, mas esbarrei na cerca.
Ama kurtulunca pencereye koştum... ve onu Mayella'mla gördüm!
Quando me libertei, corri para a janela... e vi-o com a minha Mayella!
Ben de, var hızımla Bay Tate'i çağırmaya koştum.
Depois fui a correr ao Sr. Tate o mais depressa possível.
Bilmen gerektiğini düşündüm, buraya kadar koştum.
Pensei em vir avisar-te. Corri todo caminho até aqui.
Dans pistine koştum, sakın gelme diye uyarmak için ama seni göremedim döndüğümde ise o adamları mavi Ford'a binerken gördüm.
Corri até ao Clube de Dança para te avisar de não ires e não te vi. Então voltei... E vi os outros dentro do Ford azul céu.
Kampımıza doğru koştum.
Corri logo para o acampamento.
Kırk yıldır ihtiyaç duydukları anda insanların yardımına koştum.
Há quarenta anos, cuido das pessoas em seus momentos de dor.
Ödevim vardı, sonra kuşa bakmaya eve koştum, sonra okula koştum. Siz de olsanız yorulurdunuz, değil mi?
Tenho que entregar jornais e voltar para casa para tratar do falcão e correr para a escola.
Ve sonra da yanlış tarafa koştum herkes geri dön, geri dön diye bağırıyordu.
e corrí na direcção oposta, e todos gritavam para trás! , ¡ para trás! .
İşte koştum, koştum..... ve koşarken boşaldım.
Por isso corri desenfreadamente e vim-me enquanto corria.
Aralarından şanslı olanları bu patlamadan sağ kurtulmuştu. Bir kaçış yolu bulma ümidiyle kıç tarafa doğru koştum.
Claro, esses é que tiveram sorte porque sobreviveram, os que foram projetados do navio.
Her yerden bomba sesi ve uçak gürültüsü geliyordu. Dışarı koştum. Japon uçaklarını gören bir arkadaşım bana dönerek "Gördüklerimiz gerçek mi?" dedi.
Fui para a varanda e vi logo que eram aviões japoneses e tinha uma pessoa por perto que disse :
"Korkarım ki öyle" dedim. Hemen ofise koştum.
"Parece verdadeiro, não parece?" E eu disse : "Infelizmente, é."
On yıldır altın hayali peşinde koştum.
Tenho perseguido sonhos de ouro por 10 anos.
İkinci dakikada tuvalete koştum!
Três segundos depois, estou na casa de banho...
- Yolum çoktu ama koştum
A estrada era longa mas eu corri.
Dört ayak üstünde koştum, ama iki köpek koşuda beni geçerek... kestaneleri efendilerine götürdüler.
De modo que, corri a quatro patas atrás da castanha tentando levá-la ao meu cliente.
Vilayetin her tarafında on yıl peşinde koştum.
Persegui-o durante dez anos.
Alışveriş merkezindeydim, parlak bir ışık çıktı ve dışarı koştum. Meğer bir uçakmış. "
Estava no centro comercial, vi uma luz brilhante corri para a rua e era um avião. "
Sonra arabaya doğru koştum,... her yerde alevler vardı Üstü... çok özür dilerim...
- Aproximei-me do carro. Havia chamas que cobriam a parte de cima, ou melhor, de baixo do carro.
Bağırmadım. Hızlıca koştum ve bir grup tavşanla yüz yüze geldim.
Eu apenas comecei a me preparar para correr rápido... quando dei de cara com um grupo de coelhos.
Kostum.
Vim a correr.