English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ K ] / Kralice

Kralice traduction Portugais

5,744 traduction parallèle
Kraliçe konutundan dışarı adım atmayacak.
Mantenham a Rainha nos seus aposentos.
Kraliçe'yle yatmanın da bir bedeli vardır.
Dormir com a Rainha tem as suas consequências.
Hem Rochefort'un ölümüyle Aramis ve Kraliçe hâlâ aşırı tehlikede olur.
E mesmo com Rochefort morto, Aramis e a Rainha ainda correriam um perigo mortal.
Kraliçe suçlu.
A Rainha é culpada.
Kraliçe'nin davranışlarını soruştururken Kardinal'in bizzat Kraliçe'nin sadakati hakkında şüphe barındırdığını fark ettim.
Durante as minhas investigações sobre a conduta da Rainha, descobri que o próprio Cardeal alimentava suspeitas sobre a lealdade dela.
Sana karşı açık olacağım Aramis, hayatın kurtarılamaz ancak Kraliçe için hâlâ umut var.
Não lhe mentirei, Aramis. A sua vida não poderá ser salva. Mas, ainda há esperança para a Rainha.
Kraliçe'nin zina suçunun gerçeklerini ortaya çıkarmak için toplandık.
Estamos aqui para apurar os factos da infidelidade da Rainha.
Bourbon-les-Eaux'deki manastırda Kraliçe'yi ayartmakla ve onun çocuğunun babası olmakla suçlanıyorsunuz.
É acusado de seduzir a Rainha no Convento de Bourbon-les-Eaux. E de ser pai do filho dela.
Kraliçe'yi seviyor musun Aramis?
Ama a Rainha, Aramis?
Kraliçe'yi sağ koyamazdın Rochefort.
Nunca se poderia dar ao luxo de deixar a Rainha viva, Rochefort.
Leydi Marguerite, Kraliçe'yi ve Aramis'i baş başa yakaladınız.
Lady Marguerite, viu a Rainha e Aramis em intimidade, juntos.
Bir de Kraliçe'nin istikbali meselesi var elbet.
Há a questão do futuro da Rainha...
Kaçarsan Kraliçe ölür.
Se fugir, ela morre.
- Kraliçe nasıl?
- A Rainha?
Komplocular şimdi de Kraliçe'nin üstüne gidecektir.
Os conspiradores, provavelmente, virão buscar a Rainha a seguir.
Kraliçe'nin Kardinal'in metresinden ne farkı var?
Porque é que a Rainha seria diferente da amante do Cardeal?
Bu bir eş ya da kraliçe davranışı değildi.
Isto não foi um ato de esposa ou de rainha.
Şu an Versay'ı terk edemeyiz çünkü kraliçe iyi değil.
Agora dizem-nos que não podemos deixar Versalhes, porque a rainha está indisposta.
Kraliçe iyi değilken, terk edemeyiz.
Não podemos partir enquanto a rainha estiver indisposta.
Hayal etmeye kalkışanların hepsi bir gün, gözlerini alacak, kalbinizi çalacak bir sarayda bir kral ya da bir kraliçe gibi yaşayabilir ve yine bir gün, hepimiz öldüğümüzde bu harikalar diyarı hakkında hikayeler yazılacak.
cujos membros se atrevem a sonhar que um dia poderão viver como um rei ou uma rainha, num palácio que seduzirá o olhar e roubará corações, e que um dia, quando já cá não estivermos, escreverão histórias sobre este lugar assombroso.
Peki ya kraliçe?
E a rainha?
Ya da kraliçe onu zorlamıştır?
Ou ter-se-á a rainha fartado dele?
Bununla asla bir kraliçe olmayabilirsin, Ama bununla, bir kraliçe gibi yaşayabilirsin.
Podereis nunca ser uma rainha, mas com isto podereis viver como uma.
Kraliçe, köprüye gitmeye çalışıyor.
Ora bem...
Kraliçe hakkında bilgi istedim ve sen de başarısız oldun.
Pedi-lhe informações sobre a Rainha e, não as conseguiu entregar.
Kraliçe'nin bana ihtiyacı var.
A Rainha precisa de mim agora.
Kraliçe için başka hizmetçi bulabilirim.
Posso encontrar outras criadas para a Rainha.
Kraliçe'nin kendisiyle ilgili bir bağ duymadın mı?
Não ouviu nada sobre uma possível ligação com a própria Rainha?
Kraliçe ve Aramis mi?
A Rainha e Aramis?
Aramis Kraliçe'yle yatmışsa bu vatan hainliğine girer.
Se o Aramis dormiu com a Rainha, seria traição.
Hem Kraliçe hem de anne olmak çok zor.
É difícil ser Rainha e mãe.
Kraliçe beni bekliyor.
A Rainha está à minha espera.
Rochefort seninle Kraliçe arasındaki her şeyi biliyor.
O Rochefort sabe tudo sobre ti e a Rainha.
Ben de Kraliçe 4H özel timindenim. Şimdi çıkabilirsiniz.
Bem, eu sou do "Queens County 4H".
Kraliçe Isabella buna gücendi ve danışmanlarına o kadar kuvvetsiz miyim diye sordu.
A rainha Isabella foi ofendida. Perguntou aos conselheiros se a achavam frágil.
Kraliçe takımyıldızı. Takımyıldızı.
Andrómeda.
Kraliçe arımızın kim olduğunu öğrendik.
Encontrámos a nossa abelha rainha.
Sen kendini nasıl bir kraliçe sanıyorsun?
Achas que és uma rainha?
Çünkü o paraya istediğimiz her yerde kral ve kraliçe gibi yaşayabiliriz bence.
Porque me parece que, com esse dinheiro, podemos ser os reis onde quisermos.
- İngilizce biliyor musunuz? - Kraliçe bu.
É a rainha.
Kraliçe olmakla eşdeğer bir şey.
O equivalente a ser uma rainha do balé.
Su, suni gübre ve Kraliçe Mary'in güneşli güvertesinde uzun yürüyüşlerle.
Bem, água, fertilizante, e muitas caminhadas no convés do "Queen Mary".
Kraliçe de o yumurta için gelecek.
E a cabra da rainha-mãe há-de vir buscar aquele ovo.
Ne yazık ki, Ukraynalı kargo gemimiz Kraliçe Mary'nin yanından bile geçmiyor.
Infelizmente, o nosso navio de carga ucraniano está muito longe de ser um "Queen Mary".
Kara Phillip, Kara Phillip, dişi kraliçe keçiyle evli
"Negro Phillip, Negro Phillip, ele se casará com rainha babá."
Kara Phillip, Kara Phillip, dişi kraliçe keçiyle evli
"Black Phillip, Black Phillip, ele se casará com rainha babá."
2.Philip'in 1. Kraliçe Elizabeth'e armağanı.
Um presente de Felipe II para a Rainha Elizabeth I.
- John Dee? - Evet, Kraliçe Elizabeth'in en güvendiği danışmanı.
- Sim, o conselheiro mais fiel da Rainha.
Hatırladığım kadarıyla bana Kötü Kraliçe olduğunu kanıtlamaya çalışıyordun. İçeri gir ve çocuğu çalıp buraya getir.
Se me queres provar que és a Rainha Má que me lembro, vai lá dentro agora e rouba aquele menino.
Kraliçe Mary, sizinle tanışmak büyük onur.
Ora, Rainha Maria, é um prazer conhecer-vos finalmente.
Kraliçe Mary, büyüleyicisiniz.
Rainha Maria, estais radiante.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]