Kredi kartı traduction Portugais
3,601 traduction parallèle
Umarım taksici kredi kartı kabul ediyordur.
Espero que o seu taxista aceite cartão de crédito.
Kiku, kredi kartınızı almamız gerektiğini söyledi. - Ne diye?
A Kiku disse que precisamos do cartão de crédito.
Kredi kartım var yani.
Eu tenho um cartão de crédito.
- İsminizi alabilir miyim, bayım, ve bir de kredi kartınızı?
Pode-me dar o seu nome, senhor, e um cartão de crédito?
- Kimin kredi kartını yazalım?
Por isso, que cartão de crédito devemos colocar?
Danny. Şüpheli Randy Thorpe'un kredi kartından bir ipucu buldum.
Temos uma pista no cartão do Randy Thorpe.
Kredi kartını kullanmamış. Elektrik faturası yok.
Não há movimentos bancários nem facturas de serviços públicos.
Bu yeni bir cüzdan. Ehliyetini ve kredi kartını da iki yıl önce almış.
É uma carteira nova, a carta de condução de motorista e o cartão de crédito foram feitos há dois anos.
Rigsby, cep telefonunu ve kredi kartı bilgilerini kontrol etmeye devam et.
Rigsby, continue com o telemóvel e o cartão de crédito.
- Kredi kartını kabul ettiğin yazıyor.
- Aqui diz que aceitam cartões.
- Kredi kartı yüzünden mi?
Pelos cartões de crédito?
İki gün önce kredi kartını araba kiralamak için kullanmış.
Verifiquei os pseudónimos do Matt Kapule, e encontrei uma coisa num cartão de crédito que usou há dois dias para alugar um carro.
Küçük serseri kredi kartı dolandırıcısı. Suçlu dahi Rain Man.
É um Rainman prodigioso do crime que conta cartões de crédito.
Sizi yaktıkları zaman, elinizde hiçbir şey kalmaz ne nakit para ne kredi kartı ne de iş geçmişi.
Quando somos queimados, ficamos sem nada... Nem dinheiro, nem crédito, nem currículo profissional.
- Biletleri kredi kartıyla aldım. Geri verebilirim.
Paguei os bilhetes com o meu cartão, posso pedir a devolução do dinheiro.
- Evet? Özür dilerim ama maalesef kredi kartınız reddedildi.
Peço imensa desculpa, mas o seu cartão foi recusado.
Denedim ve maalesef kredi kartı şirketiniz kartınıza el koymamı istedi.
Eu tentei, e receio que a empresa do cartão de crédito queira que eu o confisque.
Dün kredi kartımın neden öyle olduğunu açıkladı da bana. Vadesiz hesaplarıma da, mevduat hesaplarıma da komisyon hesaplarıma da, borsa portföyüme de.
Ele explicou-me o que se passou ontem com o meu cartão, com as minhas contas, com a minha poupança, com a minha carteira de títulos, as minhas acções.
Para, kredi kartı, ehliyet... Hepsi duruyor.
Dinheiro, cartão de crédito, carta de condução, está aqui tudo.
- Kredi kartı makinesi de incelensin.
- Na esquadra. E vamos tirar a informação daquele TPA.
Kredi kartı verilerini inceledik.
Verificámos os dados do cartão de crédito.
Ne nakit para, ne kredi kartı ne de iş geçmişi.
Nem dinheiro, nem crédito, nem currículo profissional.
Cep telefonu ve kredi kartı kayıtlarına bak. Adımlarını takip et.
Verificar o telemóvel, factura de cartões, localizar os seus passos.
Görevliler arabasında bir kredi kartı ekstresi buldu.
Encontraram um recibo de cartão de crédito no carro.
Kredi kartı numaralarım.
Os números dos meus cartões?
Kredi kartı yok, Motorlu Araçlar Dairesi'nde kayıtlı başka bir ismi yok aslında bir hayatı yok.
Não tem cartões de crédito, não tem nome falso registado, não tem vida, a sério.
Kredi kartıyla ödeme olabilir mi?
Aceitas cartão?
İkisi de sahte. Ya kredi kartı bilgisi?
Alguma coisa no cartão de crédito?
Sahte bir kimliği ve kredi kartı var.
Ele tem identidade falsa e um cartão de crédito.
Lisa'nın kredi kartına ulaştık.
Temos uma pista no cartão da Lisa.
Bunu kontrol edeceğiz, bu yine de o kredi kartını nasıl elde ettiğini açıklamıyor.
Mesmo que seja verdade, ainda não explica como conseguiu aquele cartão de crédito.
Kredi kartı hareketleri içki dükkanlarında ve barlarda yapılmış düzenli harcamaları gösteriyor.
O cartão de crédito mostra idas frequentes a lojas de bebidas e bares.
Son 24 saatte bankamatik kartı veya kredi kartını kullanmadı ayrıca cep telefonunu da açmadı.
Não usou o cartão de débito ou crédito ou ligou o telemóvel nas últimas 24 horas.
Bu öğleden sonraya bir uçuş ayarladım çok utanç verici ama onaylamak için kredi kartı numarasına ihtiyacım var.
Eu... eu reservei um voo para esta tarde. É constrangedor, mas eu... eu preciso do cartão de credito para o confirmar.
Bil bakalım J.F.K.'deki * uçuşunu kim ekti ve Victoria'nın kredi kartıyla bir araba kiraladı.
Advinha quem é que perdeu o voo no JFK, e alugou um carro com o cartão de crédito da Victoria?
Nerede olduğumu kanıtlayacak pasaport mührüm uçak biletim ve kredi kartı faturalarım var.
Basta-me o carimbo no passaporte, o bilhete de avião e os recibos do cartão de crédito para provar onde estive.
Jeremy'nin kredi kartından büyük harcamalar yapılmamış.
Não há muitos movimentos no cartão de crédito do Jeremy.
Michael'ın telefonunu araştırdığımızda, kredi kartı şirketinden gelen bir mesaj vardı. Bir kadının onları dolandırmaya çalıştığını söylüyorlardı.
Analisámos o telemóvel do Michael e havia uma mensagem do banco do seu cartão de crédito, a dizer que uma mulher avisou-os de uma transação irregular.
Babamın kredi kartı bende.
Tenho o cartão de crédito do meu pai.
Yüz tanıma programını takip ediyoruz. Kredi kartını ve trafik kameralarını da.
- Estamos a monitorizar reconhecimento facial, cartão de crédito e câmaras de trânsito.
Demir'in kredi kartından az önce bir şey buldum.
Acabei de receber uma dica do cartão de crédito do Demir.
Bir saat önce kredi kartını burada kullandı.
Ele usou o cartão de crédito aqui há uma hora atrás.
Ve kredi kartı kayıtlarına göre Sears ve Deniz Donanma bilim adamımız Stone'un geçen ay aynı restorana yarım düzine kadar uğramışlıkları var.
E tenho registos de cartão de crédito aqui que mostra o Sears e o nosso cientista naval, Stone, a frequentar o mesmo restaurante meia dúzia de vezes ao longo do mês passado.
Tamam, o zaman kredi kartı kayıtlarına ihtiyacımız olacak.
Vamos precisar dos registos de cartões, então.
100 binden fazla kredi kartının bilgilerini çaldı.
Ele roubou 100.000 números de cartões de crédito.
- Kredi kartı kayıtları gösteriyor ki, Üsteğmen Torres, Brusquelli's Restoran'da saat 12 : 45'te harcama yapmış.
O cartão de crédito mostra que o Tenente Torres fez compras no Restaurante Brusquelli às 00 : 45.
İstesem otel odasının parasını kredi kartınla ödeyebilir ya da her yere DNA izlerini bırakabilirdim canım.
Podia ter pago o quarto, com o teu cartão. Podia ter posto o teu ADN, por todo o lado.
Kredi kartı kullandıysa olabilir.
Se usou cartão de crédito, talvez.
Son günü gelmemiş kredi kartını ikiye kesmiş, neden?
Cortou um cartão de crédito que ainda estava válido. Porquê?
Eğer kredi kartı kullanıcılarının peşine düşüyorsa başka kimlerle konuştuğunu öğrenmeliyiz.
Se anda a perseguir clientes dos cartões de crédito, precisamos descobrir com quem é que ele falou.
Fakat kredi kartımdan daha fazla ödeme yapılmasını engelledim.
Mas não posso permitir que sejam feitos mais pagamentos à custa do meu cartão.