Kulübü traduction Portugais
3,252 traduction parallèle
Futbol kulübü için bilezikler.
Pulseiras para equipas de futebol...
Biyokimyasal bir markörün kardeşlik kulübü üyesi bir kızda ne işi var?
O que faz um marcador bioquímico no cabelo de uma rapariga?
Belki oranın yeni sahipleri. PD7 adında bir seks kulübü.
Talvez pessoal novo, um bordel chamado PD7.
Her zaman yaptığı gibi yemeğini 5. bulvar 51. caddedeki Union Kulübü'nde yiyecektir.
Ele irá, como animal de hábitos, almoçar no Union Club na 51st Street com a 5th Avenue.
Kansas City Kulübü ile karşılık anlaşması olan Missouri'li Charles Rickson girebilir ama.
Contudo, Mr. Charles Rickson, do Missouri, pode, devido a um acordo recíproco com o Kansas City Club.
Rıhtımdaki restoran kulübü.
Um restaurante no passadiço.
Zenci kulübü mü?
Um clube de negros?
Ucuz bir gece kulübü olmayacak burası.
Não será nenhuma taberna cheia de bêbados.
- Bir zenci kulübü mü?
Um clube de negros?
Ben Atlantic City'i geri alacağım sen de kulübü alacaksın.
Eu retomo Atlantic City, e tu ficas com o clube.
Resim 1980'de çekilmiş. Sizi ve oğlunuz Diego, onun yat kulübü mezuniyetindesiniz.
Você e o seu filho Diego na formatura dele do Iate Clube.
Aslında Diane Keaton oto biyografisini ve İlk Eşler Kulübü'nü anlatıyor beni gaza getirdi bile!
Por acaso, é a autobiografia da Diane Keaton. Ela acabou de entrar em "O Clube das Divorciadas" e eu estou a ficar elétrica.
Üzerinde erkekler kulübü reklamı olan bir bank gördüğüm için gelirken ağlamamı mi istedin?
Querias que chorasse a caminho daqui, quando vi uma publicidade do Boys Club na paragem de autocarro?
Caz kulübü.
Clube de jazz.
HWANG'ın fan kulübü "Sonsuza Dek HWANG", Çevre Bakanlığını ziyaret ederek bakanla görüşme talep ettiler.
Membros do grupo de defensores do Hwang, "Hwang para sempre," visitaram o Ministério do Ambiente para solicitar um encontro com o Ministro.
ABD için şeriat yasalarının kabul edilmesi tehlikesi değil Dövüş Kulübü yasalarının kabul edilmesi tehlikesi var.
E os EUA correm tanto o risco de ficar sob as leis da Sharia como de ficar sob as leis do Clube de Combate.
Hudson Raket Kulübü'ne girdiğimi söylemek istedim.
Queria dizer-te que entrei para o Hudson Racket Club.
Hani şu Salı günleri gittiği Harvard kulübü var ya?
Sabes os almoços de terça no Clube Harvard?
Max, golf kulübü deyince aklına gelenin ormanlık yerde terk edilmiş bir araba olduğunu biliyorum ama bir etrafına bak.
Max, eu sei que a tua ideia de clube de campo é um carro abandonado na floresta, mas olha ao redor.
Anladık. En güçlü golfçülerin, malzemecilerini köpeği yaptığı sert bir golf kulübü.
Pois, então é um clube violento, onde os golfistas mais fortes fazem dos carregadores as suas rameiras.
Felsefe ve edebiyat kulübü demek.
Clube de Filologia e Literatura?
Catfish Regatta Kulübü.
Regata da lampreia.
Şehir merkezinde yeni bir gece kulübü açılıyor.
Abriu um clube no centro da cidade.
Gece kulübü, benim her şeyimi içinde tuttuğum yeri hemen altında gizleyecek ve Oliver Queen'in geçirdiği geceler konusunda bir bahane hazırlayacak.
O clube permitirá esconder a minha base, e proporcionará um alibi ao Oliver Queen sobre onde passa as noites.
O kadar golf kulübü gezip milleti toplamak uzun zaman alıyor.
Leva muito tempo a carregar todo o equipamento de golf.
Kulübü bana böyle bıraktılar.
Eu herdei essa merda.
Bu RICO davası kulübü öldürecek.
Essa operação RICO, vai matar os SAMCRO.
Kulübü zayıf düşürmek kimin işine gelir?
Quem é que tem algo a ganhar com isto, de querer fazer o Clube parecer fraco?
Kulübü zayıf düşürmek ve kapımıza kadar bir sürü bela getirmek istiyorsan anlamlı.
Isso acontece se estás a tentar comprometer o Clube, e a querer trazer um monte de merda para a nossa própria porta.
Otto kulübü sattı.
O Otto deu com a língua nos dentes.
Eğer onlara biraz kanıt verirsem kulübü davanın dışında tutacağını söyledi.
Ele disse que poupava o Clube se eu lhe desse alguma prova.
Eğer ona kanıt getirebilirsem kulübü dışarıda tutacağını söyledi.
Ele disse-me que se eu fornecesse alguma evidência, iria poupar o Clube.
Jax, kulübü satanın sen olduğunu biliyor.
O Jax sabe que foste tu que entregaste o clube, ok?
Bu sır kulübü bir arada tuttu.
O segredo protege o MC.
Ben sadece kulübü korumaya çalışıyordum.
Eu apenas estava a tentar proteger o Clube.
Jax ortadan kalkarsa sen de kulübü geri alırsın.
O Jax vai-se embora, e tu tomas o MC de volta.
Kulübü kurtardı ama... Senin canını yakmak istedi.
Ele salvou o MC, mas ele precisava de atingir-te...
Birkaç ay önce neden kulübü bırakamadığını biliyorum.
Eu sei porque é que não pudeste largar tudo há uns meses atrás.
Bundan sonra Clay'le ne yaşanırsa yaşansın, sen kulübü doğru yola soktun.
E apesar do que possa acontecer com o Clay, puseste o MC no caminho certo.
Kulübü ve içindekileri de benimsedim.
Eu abracei o clube e os rapazes.
Babam Maureen Ashby'e, Clay'in kendisini kulübü silah satışından çıkarmak istediği için öldüreceğinden korktuğundan bahseden mektuplar yazmış.
O meu pai escreveu cartas à Maureen Ahsby, dizendo-lhe que temia que Clay o matasse por tentar tirar o clube do negócio das armas.
Hem de Jax onunla birlikte iş yapıyordu. Böyle yaparak, kulübü ondan uzaklaştırırım dedim.
E agora com o Jax a trabalhar com ele imaginei que poderia usar isso para trazer o clube para o meu lado.
Motorsiklet kulübü, Sons of Anarchy'nin bir üyesi.
Ele é membro do clube de motociclismo, Sons of Anarchy.
Mayans kulübü nakliyatı üstlenecek.
Os Mayans vão tratar do transporte.
Kulübü geri istiyorum sanıyordum.
Pensei que queria o clube de volta.
Makale, Tarsus Kulübü denen bir şeyle ilgili. Siyaset adamları, şirket liderleri için dinlenme yeri gibi. Mesela şey gibi insanlar.
É tudo sobre essa coisa chamada Clube Tarsus, que é um tipo de retiro para os políticos, para líderes empresariais, pessoas como...
Terrance'ın yazdığı tarihlerin hepsi Tarsus Kulübü'nün dünyadaki önemli olaylardan hemen önce gerçekleşen toplantılarını işaret ediyor.
Todas as datas de Terrance referem-se a reuniões específicas do Clube Tarsus, as quais ocorreram antes de grandes eventos mundiais.
"Tarsus Kulübü, dünya çapındaki üye yenilikçilere hizmet veren..."
"O Clube Tarsus é uma sociedade somente " para retiro anual para os inovadores globais
Kahvaltı Kulübü filminden alıntı yapmanın sırası değil.
- Não é hora de citar O Clube.
Hudson Raket Kulübü'nden bahsetmiyorum bile.
- Quem sabe o que mais?
Burası bir gece kulübü için harika bir yer değil mi sence de?
É um bom lugar para um clube ou não?