Kuru traduction Portugais
4,180 traduction parallèle
Aptal kuru temizlemeciler!
Os estúpidos da lavandaria!
Oda servisi yok, masaj yok hele kuru temizlemeyi düşünmeyin bile.
Não há serviço de quartos, massagens, nem lavandaria.
Eve giderken kuru temizlemeye uğramayı unutma.
Não te esqueças de passar na lavandaria, quando estiveres a caminho de casa.
Kuru temizlemeniz 53 saniye sonra hazır.
A sua roupa ficará pronta em 53 segundos.
Yani, sadece yürüyen kocaman kuru üzümler gibi.
É horrível... Parecem uvas passas andantes, gigantes.
- Evet, evde, bakkalda, kuru temizlemede her yerde yapıyorsun doktorluğunu.
É, e faz isso em casa, no mercado, na lavanderia.
Nick bugün bunları benim için kuru temizlemeciden aldı, ve bilmiyorum, yemin ederim daha uzunlar.
O Nick foi buscá-las hoje à lavandaria. - Juro que me parecem compridas.
Kuru temizleme, 21,50 dolar.
Limpeza a seco, 21 dólares e 50 cêntimos.
Kuru patates, bitkisel yağ peygamberçiçeği, buğday nişastası maltodekstrin, tuz ve şahsen en sevdiğim kısmı, istikrar.
Batatas desidratadas, óleo vegetal, farinha de milho, amigo de trigo, maltodextrina, sal e o meu ingrediente preferido, uniformidade.
Peki, istatistikle alakası olmayan biri için birazcık kuru gelebilir.
Ppode ser um pouco aborrecido para alguém que não gosta de estatísticas.
Başarılı bir iş adamıyım. Sen de kendi kiliseni kuru...
Quero dizer, sou um homem de negócios bem sucedido e tu estás a começar a tua igreja...
Kuru alanda onun için yapabileceğim her şeyi yaptım sonra da onu yüzme merkezine, Daphne'ye gönderdim.
Fiz tudo o que podia por ele em terra e depois mandei-o à Daphne, da piscina municipal.
Kuru tuna balığı.
Atum havaiano.
Cildi aşırı kuru.
Pele seca demais.
Kuru temizlemeciyiz biz.
Temos alguns produtos de limpeza a seco.
Kuru temizleme işindeyim.
Limpeza a seco.
- Mesaj attığında kızlarla pastanedeydim, bu yüzden sana biraz kuru pasta getireyim dedim.
Estava na padaria quando mandaste a mensagem, então, trouxe alguns pães.
Giysilerini kuru temizlemeden aldım.
Fui buscar as tuas roupas à lavandaria.
Bilgin olsun, eczaneler ile kuru temizlemecilerin de dünya dışı olduğunu düşünüyor.
Para que conste, ele também acha que as farmácias Walgreens e as lavandarias são de outro planeta.
Sadece bunu kuru temizlemeciye götürürüm.
É a única que alguma vez levei à lavandaria.
En azından kuru kuruya ölmeyeceğiz.
Pelo menos não vamos morrer secos.
Burası kuru temizlemeci değil ki, dans kulübü.
Isto não é uma lavandaria, é um clube de dança.
Kuru yenmez o, önce pişirilir.
Não é para comer seco, é uma sopa.
Ben de kuru cildim için Biberiye ve naneli banyo tuzu alıyordum.
E eu estava a comprar sais de banho de menta e rosmaninho para a minha pele.
Gidip kuru memesini vereyim.
Eu vou buscá-lo.
Kemik kadar kuru.
Extremamente desidratados.
Kuru?
- Spin.
- "Kuru" mu?
- Spin?
Güzel bir konuşmaydı Kuru.
Foi um belo discurso, Spin.
- "Kuru".
- Spin.
Pekâlâ! Payımı buyurun. Kuru kuruşuna.
Pronto, está aqui a minha parte até ao último cêntimo.
Bir kuru temizlemeciye girip kız arkadaşım Wendy Jo Sonütücü'den bahsetmem normal değil mi?
Como é que podia entrar na lavandaria... e não falar da minha namorada Wendy Jo Martinizer?
O ve bu larvalar Lucilia Mexicana sineklerine ait. - Birleşik Devletler'in güney batısında bulunan özel bir tür ve bir de Latin Amerikan'ın kuru çöl iklimlerinde. - Yani?
Bom, isso, e colocar moscas mexicanas Lucilia.
Dalların yarısı kuru Ron.
Metade destes galhos estão mortos, Ron.
Kuru temizlemeye bile vermişler.
Levaram-nos à lavandaria.
Jay, bir saatte kuru temizleme yapan iyi bir tanıdığın var mı?
Jay, conheces uma boa lavandaria de limpeza a seco numa hora?
Kuru kuru asılmak zorundasın.
Vai ter de tocar a seco.
Dağdaki çam ağaçları sıcak, kuru rüzgarla çatladı.
Os pinheiros da montanha rangiam e estalavam, com o vento quente e seco.
Bu şeylerin soğuk, kuru bir yere ihtiyacı var.
Este material precisa de um local frio e seco.
Kuru erik gibi buruşuk olacaksınız.
É melhor sair da piscina, Sr. Woody. Vai ficar enrugado como uma ameixa.
Grace Kelly'nin aksine kuru temizlemecime kendim gidebiliyorum.
Não sou como a Grace Kelly. Posso ir buscar a minha roupa a lavandaria.
Bu ıslak veya kuru iş görür.
Isto funciona molhado ou seco.
Sonradan anlaşıldı ki giydiğim o ağır kıyafetler kuru temizlemeye gittiğinde tetraklorür solüsyonu kullanıyorlarmış.
Descobrimos mais tarde que, quando os trajes pesados que, eram lavados a seco, eles usavam uma solução de tetracloreto.
Hava kuru.
O ar é seco.
Kuru temizleme fişleri.
Recibos de lavandaria.
- Şey, sadece... Kuru gürültü yapıyordum!
Bem, isso foi... da boca para fora.
Kuru bir nehir yatağına kadar Khumba'nın izlerini takip ettim.
Eu... Eu segui o rasto do Khumba até ao leito de um rio seco.
Hadi, üzerine kuru bir şeyler alalım.
Anda, tens de te secar. Levo-te a casa.
Kuru kalın, güvende kalın.
Fiquem secos e seguros. Terminou.
Tommy kuru meyve işinde.
Os Recordando Tommy têm um negócio de frutos secos.
Kuru zencefil yerine tazesini göndermiş.
A culpa é toda minha.