Kılda traduction Portugais
2,023 traduction parallèle
- Kımılda, bayan!
- Mexa-se senhora.
Kımılda bakalım, Fantasia.
Fantasia, continua.
Her birkaç yılda bir daha önce yapılmamış bir tv dizisi çıkar kışkırtıcı, zorlayıcı, harika bir hikayesi olan ve aynı zamanda ilgilendiğiniz ve size birşeyler hissettiren karakterleri olan bir dizi.
Uma vez de poucos em poucos anos, aparece um programa intrigante, que provoca julgamentos, apelativo, que tem uma grande história, mas que também provoca preocupação por estas personagens.
Kımılda.
- Põe-te a andar.
- Charlie, kımılda.
- Sai da frente, Charlie.
Hey, kımılda!
Vá, mexe-te!
Hadi, kımılda!
Toca a mexer!
- Hadi kımılda!
- Toca a mexer!
Hadi kımılda...
Toca a mexer...
Hadi kımılda, hadi kımılda, hadi, hadi, hadi...
Toca a mexer, vá lá...
Kımılda!
Mexam-se!
Yılda 2 kere. Mayıs ortası ve 25 Aralık.
- Duas vezes por ano, a meio de Maio e a 25 de Dezembro.
Kımılda!
Saiam do caminho!
Sen, Hadi, kımılda!
Você, venha, mova-se!
Hadi, kımılda, kımılda.
Vamos, mova-se, mova-se.
Kımılda!
Vamos. Depressa!
Kımılda!
Mexe-te!
Eğer etrafı kesmeye vaktin varsa, bana kahve getirmeye de vaktin vardır, kımılda, kımıldama.
Se tens tempo para ficar a olhar, podes ir buscar café! Mexe-te!
Hasta geliyor, kımılda.
A entrar, temos de ir.
Şimdi, kımılda!
Mexe os pés!
- Dwight, kımılda biraz!
Dwight, vai para lá! Que cena, pessoal!
Eskiden yılda yüzlerce hediye alırdık. Bu bir gerçek.
Nós costumávamos aceitar centenas de tributos por ano, e isso é um facto.
Kımılda, kımılda.
Anda, anda.
Kımılda, Deunan.
Mexe-te, Deunan.
Biraz kımılda bakalım.
Mexeste muito.
Dolayısıyla her ay bir tutulma yerine, yaklaşık her bir buçuk yılda bir Dünya'da bir yerlerde bir tutulma oluyor.
Então em vez de todos os meses, temos um eclipse total nalgum lugar na Terra cerca de uma vez a cada ano e meio.
Yaklaşık yılda 250.000.
Uns 250.000 mil por ano.
Kımılda.
- Está bem.
Kımılda, kımılda, kımılda.
Mexe-te.
Kımılda!
Corre!
Günde 40 tane mi? 10 yılda 146002 tane eder. Tabi arada en az iki tane artık yıl da var.
40 cigarros por dia são 146.002 por década, presumindo que há dois anos bissextos.
Internet bizim gizli bölümümüzü kırıp geçirdi... ve burada bazı muhabirler... yılda sadece birkaç haber yapıyor.
A Internet causou danos em grande parte da nossa secção de classificados e temos aqui jornalistas que só nos enviam material umas quantas vezes por ano.
Yalnızca birkaç yüz yılda sıcaklık - 50'den 50 santigrat dereceye yükseldi. Dünya, tarihindeki en büyük mevsim değişikliğinin ıstırâbını çekiyordu.
As temperaturas passaram de 50 graus negativos para 50 graus positivos em apenas algumas centenas de anos, à medida que a Terra suportava a alteração climática mais radical da sua história.
Buzullar genellikle bir yeryüzü parçasını on binlerce yılda yontsa da arada bir sadece birkaç saat süren yıkıcı bir değişim de başlatabilirler.
Mas os glaciares, embora habitualmente levem dezenas de milhares de anos a esculpir uma paisagem, de vez em quando podem desencadear uma mudança devastadora que ocorre em apenas algumas horas.
Antik Mısır'lılar ve onlardan önceki birçok medeniyet fark ettiler ki, yaklaşık olarak her 2150 yılda bir bahar gündönümünde şafak, Zodyak'ın bir başka sembolüne denk geliyordu.
Os antigos Egípcios assim como outras culturas antes deles, repararam que aproximadamente a cada 2150 anos o nascer do Sol durante o Equinócio da Primavera, ocorria num diferente signo do Zodíaco.
- Yılda yaklaşık 3.8 santimetre hızla.
- Está. Cerca de 3,8 cm por ano.
Dünya'da karmaşık yaşam milyarlarca yılda gelişti. Bunu mümkün kılan da Güneşimizin uzun ömrü oldu.
Os organismos complexos levaram muitos biliões de anos a desenvolver-se na Terra, e foi a longevidade do sol que tornou isso possível.
Cenote delikleri bu zayıflayan kaya çıkıntılarının üzerinde milyonlarca yılda şekillendi.
Foi sobre esta orla de rocha enfraquecida que os cenotes se formaram, milhões de anos depois.
Bu dağlar hala yılda yaklaşık 5 milimetre yükseliyor.
E ainda estão crescendo cerca de 5 milímetros por ano.
1905'ten 1911'e kısacık 6 yılda atomun varlığı hayal edilemeyecek kadar küçük olduğu gerçeğiyle birlikte duyuruldu.
Em apenas seis anos, de 1905 até 1911, o átomo anunciara a sua existência com o facto de que era inimaginavelmente pequeno.
Yardım kuruluşlarına yılda 80 milyon dolar bağışladık.
Doamos 80 milhões de dólares por ano, à caridade.
Her 500 yılda bir genç bir kız dünyaya gelir.
A cada 500 anos, uma jovem mulher nasce.
- Yılda kaç gün hastalık izni hakkınız var?
Quantos dias de baixa podem ter aqui? Três, quatro?
Kımılda biraz! Koş, koş.
Toca a andar!
Bu doğru ufaklık. Kımılda.
É isso mesmo boneca, salta daí!
Vızılda kısmı neyse de, o yarak olayı...
Não me importo com o "zumbido", mas essa história de "pichas" não dá.
12 yıllık birikimimiz 2 yılda kayboldu.
Vinte anos de economias que se foram em dois anos.
Son üç yılda iki Jaguar, bir Land Rover mağazası açtık.
Nos últimos três anos, abrimos dois stands da Jaguar e um da Land Rover.
Kımılda, Wicker.
Mexe-te, Wicker.
Ve her on yılda bir onu gerçekten seven kadınla olmak için kıyıya çıkacaktı.
E de dez em dez anos ele pode vir a terra para estar com aquela que o ama... de verdade.
Kırk yılda bir, bir öğrenci veya bir serseri iyi bir uyku çekebilmek için pencereden gizlice içeri sızar.
De vez em quando, um garoto qualquer entra no quarto pela janela para ter uma boa noite de sono.