Langley traduction Portugais
1,141 traduction parallèle
Langley'ye e-posta gönderdim ama ulaşmadı herhalde.
Eu mandei o E-mail para Langley, mas acho que não chegou lá.
Onu Langley'ye bildirmemiz gerek.
Temos que o denunciar ao Langley.
Langley onay vermez.
Langley não aprovará isso.
Langley'nin gözü üzerimizde.
Langley está a vigiar-nos!
9 : 15'te şoför ihtiyaç molası vermek için durduğunda vurulmuş. İkinci Cadde'yle Langley'in kavşağı civarında.
Foi alvejada às 9h15 quando o motorista parou para ir à casa de banho na esquina da Second com a Langley.
İkinci Cadde'yle Langley mi dedin?
Disseste Second com a Langley?
Nineyi vuran kurşun posta kutusundan sekmiş.
A bala que matou a avozinha fez ricochete num marco do correio a nordeste da Second com a Langley.
Ben hackledim Langley.
- O hacker sou eu. Eu é que o encontrei.
Telefonu arayın ve Langley yerini bulmak için sinyali kullansın. Telefonu bul bebeği bul.
Se ligarmos para o telefone, o Langly pode localizar o bebé através do sinal.
Adım Dennis Slayne, Langley Operasyon Müdür Yardımcısıyım.
Senhoras e senhores, chamo-me Dennis Slayne, sou Director Assistente de Operações.
Dünyayı kurtarırsınız ve sizi Langley'de tozlu bir bodrum katına götürüp limonata ve kurabiye sunarlar ve madalyanızı gösterirler.
Vocês salvam o mundo, eles enviam-vos para uma cave poeirenta em Langley, dão-vos uma limonada e biscoitos e "mostram-vos" a vossa medalha.
Bazıları kendiliğinden bırakacak. Ama mezun olanlar Langley dışında ya da dünyadaki elçiliklerde resmi ajan olarak çalışmak üzere görevlendirilecekler. Diplomatik dokunulmazlıkları olan birer casus olacaklar.
Alguns desistirão, mas os que chegarem ao fim, serão enviados para trabalhar em embaixadas em todo o mundo como operacionais de disfarce oficiais, espiões com imunidade diplomática.
Langley, duvardaki elektrik prizi gibi herhangi bir elektrik soketine takılabilen ve varolan elektrik tertibatını kullanarak ulusal elektrik sistemine dağılan bir bilgisayar virüsü geliştirdi.
- Langley gerou um vírus informático. Este pode ser inserido em qualquer receptáculo eléctrico, ou seja, a tomada do teu apartamento. Utilizando as ligações actuais, pode alastrar-se à grelha nacional.
Langley'e gidiyorsun.
Vais para Langley.
Langley'de Bilim ve Teknoloji Müdürlüğünde çalışıyor.
Está a trabalhar no Directorado de Ciência e Tecnologia.
Langley'de yeni bir eleman 24 saat boyunca gözetim altında olmaz mı?
Se ela é nova em Langley, não a vigiam 24 horas por dia?
Langley'in güvenliği sadece giriş çıkış odaklıdır.
A segurança em Langley é só à entrada e à saída.
Langley büyük bir yerdir.
Langley é demasiado grande para ser vigiado.
Langley'deki bilgisayarların zaten bu nedenle disk sürücüleri yoktur.
Os computadores de Langley não têm unidades de disquete por isso mesmo.
Şu anda Langley'de işini bitiriyordur.
Ela está a acabar o trabalho agora.
Görevim Langley'nin güvenlik sisteminden veri çıkartamaya çalışmaktı. Ve çıkardım!
A minha missão era avaliar a segurança de Langley para saber se conseguia tirar de lá dados e consegui!
Langley'den çaldığın program gerçek.
- O programa que roubaste é real.
Çiftlikten ihraç edildikten sonra... BUZ 9'la Birleştiriliyor... sana Langley'de bir iş ayarladım.
Arranjei-te trabalho em Langley após seres excluído da "Quinta".
Langley'den bir kez içeri girdin mi her şeyi yapabilirsin, unuttun mu?
Sabes, após entrar-se em Langley, pode fazer-se tudo.
Gösteri zamanı! Langley'e el salla. Her şey bitti.
Isso está ligado a Langley, Acabou, eles ouviram tudo.
Booker, bu dilekçenin iki fotokopisini çek. Notere onaylat, 34 Langle'ye gönder, ve sonra...
Booker, faça duas cópias dessa petição, reconheça em cartório e envie para a rua Langley, 34, e então preciso...
Yarın öğlene, Langley'de Jonathan Cold'un boş bir dosya olmasını istiyorum.
Quero que Jonathan Cold já não exista amanhã ao meio-dia.
Mack Langley...
Mack Langly!
Mack Langley arkadaşımız.
Mack Langly é nosso amigo!
Zaten CIA'den, Kıbrıs kaydının gerçek olduğuna dair su götürmez kanıt var.
Temos já provas incontroversas do Langley de que a gravação de Chipre é autêntica.
Pek olmadı. Ekiplerimiz CIA ile aynı sonuca vardı.
As nossas equipas chegaram à mesma conclusão que o Langley.
Langley'den Steve Hillenburg.
Steve Hillenburg em Langley.
Alsam iyi olur, Langley'e bensiz giden sen değilsin.
- Não vais para Langley sem mim.
Tony, Langley'den Larry Hertzog ikinci hatta.
É o Larry Hertzog de Langley na linha dois.
Langley'deyken, birkaç kez şefimim yerine çalışmıştım ve başarılı da olmuştum.
Em Langley substituí o meu chefe um par de vezes.
Peki efendim. Langley'ye bu talebimizi bildirdim zaten.
Já meti um requerimento para Langley.
Birkaç ay operasyonlarımızı gözlemlemesi için Langley'den onay verildi.
Langley aprovou que observasse as nossas operações.
Langley'ye projenin ilerlediğini bildirince, Cayo Concha'daki tesise girip merkezi veri bankasına girmemiz emredildi.
Quando informámos Langley do projecto a decorrer, recebemos ordens para invadir as instalações em Cayo Concha e entrar na base de dados central.
Langley'den yeni ajanlar gözlemlemeye geldi.
Alguns recrutas de Langley vão estar a observar.
O zaman Langley'den Müttefikler'in hücrelerine baskın için izin alabilirim.
E eu poderei falar com Langley sobre atacar a Aliança.
Langley'yi arayıp, burada olduğunu söyleyeceğim.
- Está bem. Vou ligar ao Langley. Vou contar que estás aqui.
Langley dosyalara baktı.
O Langley verificou todos os ficheiros acessíveis.
Langley onu yakalamamızı istedi. Ölü ya da diri.
A ordem do Langley é traze-la, viva ou morta.
Jack Bristow'un söz konusu kaçaklar hakkındaki bilgileri ve Derevko'nun planıyla ilgili tahminleri yüzünden Langley ona, bu operasyon konusunda tam yetki verdi.
Visto que o Jack Bristow conhece bem os fugitivos e dado o seu antigo relatório escrito com precisas previsões relativamente à Derevko, Langley deu-lhe o controlo desta força operacional.
Biliyorsun, dolabında iş kartı vardı'Langly Langly', Dava Avukatları.
Ela tinha um cartão no cacifo. Advogados Langley Langley.
Langly Langly.
Langley Langley.
- Ben Dış İşleri'ndenim.
Vamos lá. Eu sou do Estado. Isso é de Langley.
Diktatör babaları Langley'e telefon etti.
Langley recebeu uma chamada do General Vitalício.
Hunt Langley'nin çok güzel söylediği gibi "Kartal yere inmiştir!"
Nas palavras de Hunt Langley, que as usou tão bem no "The Moose Call"... "A Águia Aterrou!"
Seni Langley'de sorguya alacağız.
Temos de interrogar-te em Langley.
Numara alacak kadar uzun konuşmadı, ama Langley alan kodu olduğunu biliyoruz.
Mas o prefixo é de Langley.